FETÖ tarafından 2014 Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliği için aday gösterilen eski hakim Ayşe Neşe Gül ile eşi eski savcı Cevat Gül hakkında "Anayasa'yı ihlal", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15'er yıl kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, eski hakim Ayşe Neşe Gül ve eşi eski savcı Cevat Gül hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, sanık Ayşe Neşe Gül'ün sırasıyla Giresun Hakimliği, Karlıova Hakimliği, Balya Tek Hakimli Hakimliği, Boyabat Hakimliği, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimliği, Türkiye Adalet Akademisi Eğitim Merkezi Müdürlüğü, Ankara Hakimliği ve Edirne Hakimliği görevlerinde bulunduğu belirtildi.
İddianamede, Ayşe Neşe Gül'ün, örgüt içi şifreli iletişim programı ByLock kullandığının tespit edildiği bildirildi.
"Alaattin Çambel örneği..."
İddianamede, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, devleti ele geçirmek maksadıyla gerçekleştirdiği bazı tasarruflara sözde bir meşruiyet kazandırmak amacıyla geçmiş dönemde yapılan bazı denetimlerde, performans değerlendirme ve geliştirme formlarının, gerçek durumla bağdaşmayan şekilde düzenlenmesi suretiyle örgüt mensubu olan hakim ve Cumhuriyet savcılarının unvanlı görevlere atanmasının önünün açıldığı anlatıldı.
Örgütün hedef olarak gördüğü hakim ve cumhuriyet savcılarının unvanlı görevlere atanmasının engellendiği yahut unvanlı görevde olan bazı hakim ve Cumhuriyet savcılarının bu görevlerden alındığı, kendilerinden olmayan hakim ve Cumhuriyet savcılarının unvanlı görevlere atanmaları bir yana sağlık sorunları gibi mazeretlerinin dahi nazara alınmayarak adeta ölüme sürgün edildikleri belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
''Akla ilk gelen örnek hakim Alaattin Çambel'dir. Soğuk iklimin tetikleyici bir etken olduğu Crohn hastalığına düçar olan ve bu hastalığına dair de özlük dosyasında sağlık kurulu raporu bulunan hakim Alaattin Çambel, 2011 yılı yaz kararnamesiyle Ceyhan ilçesinden Türkiye'nin en soğuk ili olarak bilinen Erzurum iline tayin edildi. Atamaya karşı yaptığı itirazlar reddedildiği, 2 yıl çalıştıktan sonra 2013 yılı yaz kararnamesiyle hastalığının arttığını belirterek başka herhangi bir yere atamasının yapılmasını talep etti. Ancak dönemin HSYK'sı bu talebe duyarsız kalarak adı geçen hakimi adeta bile bile ölüme mahkum etti. Hastalığı ilerleyen ve uğradığı zulme daha fazla dayanamayan hakim, tüm çabaları sonuçsuz kalınca 19 Ocak 2014'te intihar ederek yaşamına son vermiştir."
Örgütün, politikası gereği kendi mensuplarından olan Ayşe Neşe Gül'ü, Türkiye Adalet Akademisi Eğitim Merkezi Müdürlüğü gibi unvanlı ve stratejik öneme sahip bir göreve getirdiği anlatılan iddianamede, Gül'ün, örgütsel bağlılık ve eylemsellik içerisinde FETÖ/PDY'nin talimatı ile 2014 HSYK seçimlerinde HSYK üye adayı olarak gösterildiği vurgulandı. İddianamede, buna ilişkin 10'u aşkın şüpheli veya tanık beyanına yer verildi.
İddianamede, örgütün, kendi üyelerine, Ayşe Neşe Gül'ün de içerisinde bulunduğu FETÖ üyesi HSYK üye adaylarına oy vermeleri ve bu yönünde çalışma yapmaları talimatı verdiği belirtilen iddianamede, ByLock üzerinden de seçim çalışmasının yapıldığı ve örgütün talimatlarını bu program üzerinden gönderildiği kaydedildi.
Sanık Ayşe Neşe Gül'e ait digital materyalleri arasında FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in kitapları, makaleleri, video ses dosyalarının bulunduğu belirtilen iddianamede, örgütün yapısı, faaliyetleri ve içinde bulunduğu bir kısım hakim/savcıların ve tanıkların beyanlarından Gül'ün örgüt üyesi olduğunu gösteren tespitlere tek tek değinildi.
Eski savcı Cevat Gül hakkındaki suçlamalar
İddianamede, Neşe Gül'ün kocası eski savcı sanık Cevat Gül'ün de sırasıyla Giresun Cumhuriyet Savcılığı, Karlıova Cumhuriyet Savcılığı, Balya (kapanan) Cumhuriyet Savcılığı, Adalet Müfettişliği, Adalet Başmüfettişliği, HSYK Kurul Başmüfettişliği, Adalet Bakanlığı Ceza Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcılığı, HSYK Kurul Başmüfettişliği ve Edirne Cumhuriyet Savcılığı görevlerinde bulunduğu anlatıldı. Cevat Gül'ün, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından örgüte iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edildiği belirtildi.
Sanık Cevat Gül'ün, FETÖ/PDY'nin stratejileri doğrultusunda, bulunduğu konumları silah olarak kullanarak örgüt üyesi hakim-savcıların eylemlerinden dolayı ceza almamalarına yönelik çalışmalar yaptığı aktarılan iddianamede, Cevat Gül'ün, örgütün adeta silah olarak kullandığı yargı yapılanmasının en stratejik konumu olan Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Müfettişliği'ne, Başmüfettişliğine, HSYK Başmüfettişliğine ve Adalet Bakanlığı Ceza Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcılığı'na yerleştirildiği ifade edildi. İddianamede, sanığın, görev yaptığı dönemde FETÖ/PDY'nin amaç ve hedefleri doğrultusunda, tam bir bağlılık ve itaatle hareket ettiği kaydedildi.
Şemdinli kumpasında savcıya teminat
İddianamede, sanık Cevat Gül'ün, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaç ve hedefleri doğrultusunda, tam bir bağlılık ve itaatle örgütün yargı ayağındaki uzantısı tarafından gerçekleştirilen kamuoyunda "Şemdinli" davası olarak bilinen, sahte/hukuka aykırı delillere dayanan kurgu yargılamanın soruşturma aşamasında, örgütün stratejileri doğrultusunda hareket eden örgüt üyesi Ferhat Sarıkaya'ya, iddianamenin düzenlenmesi ve soruşturma sırasındaki hukuka aykırı işlemlerinden dolayı sorumlu tutulmayacağına, ceza almayacağına dair teminat verdiği anlatılarak, Ferhat Sarıkaya hakkında düzenlediği raporda yalnızca uyarma cezası alması yönünde teklifte bulunduğuna dikkati çekildi.
İddianamede, Ferhat Sarıkaya'nın şu ifadelerine yer verildi:
"... İddianame basına düştükten sonra hızla Adalet müfettişleri görevlendirilip hakkımda araştırma ve soruşturma başlatıldı. Ben iddianameyi Mart 2006'da mahkemeye vermiştim. Nisan ayında hakkımdaki soruşturma için bir başmüfettiş ve bir de müfettiş görevlendirildi. Başmüfettiş İ.K. ve müfettiş Cevat Gül'ün, Fethullah Gülen cemaatinden olduğunu sonradan öğrendim. Soruşturma sırasında görüştüm. Bana bir şey olmayacağını söylediler."
Sanık Cevat Gül'ün, ByLock kullanıcısı olduğu, digital materyalleri arasında FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen'in kitapları, makaleleri ve özellikle haklarında işlem yapılan örgüt üyesi hakim-savcılara yönelik örgüt stratejilerini, talimatlarını içeren "İzlenecek yol haritası ve sorumluluklar" ve ekindeki belgeler bulunduğu belirtilen iddianamede, sanık Gül'ün, örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde yer aldığı kaydedildi.
Haklarında örgütün hiyerarşik yapılanmasında yer aldıkları anlaşılan birçok hakim ve Cumhuriyet savcısına objektif kriterlerden ve yerleşik uygulamalardan uzak, örgütsel amaç ve politikalar doğrultusunda ilgilinin parlatılması, hakkındaki olumsuz düşüncelerin bertaraf edilmesi ve gelecekte önemli görevlere getirilmesini sağlamak amacıyla tam bir örgütsel dayanışma sergileyerek yüksek not takdir ettiğine yönelik tespitlerin de elde edildiği belirtilen iddianamede, Cevat Gül hakkında örgüte mensup olduğuna dair ifade veren şüpheli ve tanık beyanlarına değinildi.
Ceza istemi
İddianamede, eski hakim Ayşe Neşe Gül ile eşi eski savcı Cevat Gül'ün "Anayasa'yı ihlal", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15'er yıl kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Başsavcılıkça onaylanan iddianame gönderildiği İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Sanıklar ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.
Bu arada, mahkeme heyetinin hazırladığı tensip tutanağında, sanıkların tutukluluk halinin devamına ve Ferhat Sarıkaya'nın ifadesinin alınmasına karar verildi.
Kaynak: AA