İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmada, mahkeme başkanı, tutuklu sanık Ömer Faruk Kavurmacı, firari sanık Ahmet Sait Kavurmacı ve dosyası ayrılan tutuklu sanık Faruk Güllü hakkında beyanda bulunan "X347965310" mahlaslı gizli tanığın ifadesinin alınacağını bildirdi.
Başkan, bu tanığın "gizli tanık koruma kanunu" kapsamından çıkarılıp hakkında Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığını, başka bir davada sanık sıfatı taşıdığından duruşma salonunda normal prosedüre göre dinlenileceğini açıkladı.
Dava dosyasında "X347965310" mahlasıyla ifadesi giren tanık Recep Kaleli, mahkeme huzurundaki beyanında üniversitede okurken FETÖ evlerinde kaldığında, belirli periyotlarla yurtlarda veya örgüt evlerinde toplantılar olduğunu, sanıklardan Ömer Faruk Kavurmacı ile Sait Kavurmacı'nın da bu toplantılara mütevelli heyeti olarak katıldıklarını söyledi.
Tanığın beyanının ardından müşteki avukatlarının talepleri alındı.
Cumhurbaşkanlığı ve Ticaret Bakanlığı avukatları, dosyanın esas hakkındaki mütalaa için savcıya gönderilmesini talep etti.
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanık Ömer Faruk Kavurmacı, tutuksuz sanık Mustafa Şevki Kavurmacı ile firari Ahmet Sait Kavurmacı'nın dosyasının ayrılmasını, ana dava dosyasının mütalaasını hazırlaması için kendisine gönderilmesini, sanık Ömer Faruk Kavurmacı'nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Tutuklu sanık Ömer Faruk Kavurmacı'nın avukatlarından Hüseyin Ersöz, müvekkilinin sağlık durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunduklarını, cezaevinde ataklar ve epilepsi krizleri geçirdiğini, ilacın maksimum dozuna ulaştığını, ciddi sağlık sorunları yaşadığını belirterek tahliye talebinde bulundu. Avukat Ersöz ayrıca müvekkilinin şahsi mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını istedi.
Tutuksuz sanık Mustafa Şevki Kavurmacı'nın avukatlarından Yiğit Akalın ise müvekkilinin onursal başkanı olduğu kayyum atanan Aydınlı Grup'un zarar ettiğini belirterek, "Şirketin daha fazla zarara uğramaması için en azından kayyum kararının tamamen kaldırılmamasını, denetim kayyumuna dönüştürülmesini istiyoruz." dedi.
Bazı sanık avukatları da müvekkillerinin şirketler ve şahsi mal üzerindeki kayyum ve tedbir kararları ile adli kontrol kararlarının kaldırılmasını, dosyalarının ayrılmasını istedi.
Ömer Faruk Kavurmacı'nın tutukluluk halinin devamına hükmedildi
Sanık Ömer Faruk Kavurmacı, duruşmada dinlenilen tanık Recep Kaleli'nin beyanlarını kabul etmediğini ve kendisini tanımadığını söyledi.
Dosyadaki lehine olan delillerin bugüne kadar dikkate alınmadığını, her seferinde kendisiyle ilgili olmayan gerekçelerle tutukluluğunun devamına karar verildiğini belirten Kavurmacı, "FETÖ'ye karşı eylemlerimin yoğunluğu, videolarla, gizli tanık beyanlarıyla, kamu tanıklarıyla ispat edilmiş olmasına rağmen, tutukluluk devam kararında 'sanığın eylemlerinin yoğunluğu dikkate alındığında' deniyor. Ciddi sağlık sorunlarım vardır, cezaevi imkanları bu anlamda kısıtlıdır. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum." diye konuştu.
Diğer sanıklar da sırayla söz alarak mal varlıklarındaki tedbirlerin kaldırılmasını ve beraatlerini istedi.
Taleplerin ardından ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Ömer Faruk Kavurmacı, Mustafa Şevki Kavurmacı ve Ahmet Sait Kavurmacı'nın dosyasının ayrılmasına, bu 3 sanık yönünden esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için dosyalarının savcılığa gönderilmesine hükmetti.
Kavurmacı ailesinin duruşmasının 21 Şubat 2020'de İstanbul Adalet Sarayı'nda yapılmasına karar veren heyet, oy çokluğuyla sanık Ömer Faruk Kavurmacı'nın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme başkanı, sanık Kavurmacı'nın tutukluluk devam kararına muhalefet şerhi koydu.
Heyet, sanıklardan Mehmet Zenginer'in de aralarında bulunduğu 3 sanığın dosyasının ayrılıp, bu sanıklara ilişkin dosyanın da mütalaaya gönderilmesini, duruşmalarının 27 Mayıs 2020'de Çağlayan'da yapılamasını kararlaştırdı.
Sanıklardan başkaca 6 kişinin de dosyasının ayrılarak yeni bir esas üzerine kaydedilmesine hükmeden heyet, yurt dışı çıkış yasaklarının kaldırılmasını isteyen sanıkların bu taleplerinin reddine, bazı sanıkların mal varlıkları üzerindeki tedbirin kaldırılması taleplerinin ise kabulüne hükmetti.
Firari sanıklar hakkındaki yakalama kararlarının infazının beklenmesini kararlaştıran heyet, duruşmayı 27 ve 28 Nisan'da Silivri'de yapılmak üzere erteledi.