Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan sanık, örgütün KKTC yapılanmasını deşifre etti.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan hakkında 8. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılan M.A, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için mahkemeye dilekçe verdi.
M.A. ifadesinde, 2002-2003 yıllarında Nizip ilçesinde örgütün dershanesine gittiğini, daha sonra KKTC'de üniversiteye giderken FETÖ'nün evlerinde kaldığını belirterek, mezun olduktan sonra da yine Kıbrıs'ta FETÖ'nün kurumlarında çalıştığını anlattı.
Örgütün hiyerarşik yapısından da bahseden M.A, "Örgütün eğitim ayağını kontrol eden yapı biraz farklıdır. 'Eğitim danışmanı' en tepededir. Bu kişi, evlerde, yurtlarda kalan tüm öğrencilerin genel sorumludur." bilgisini verdi.
FETÖ yapılanması içerisinde 15 yıl kaldığını, sıklıkla "herkül.org" adresindeki internet sitesinden FETÖ elebaşının videolarını izlediğini itiraf eden M.A, "Özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonra FETÖ elebaşı, bu sohbetlerin ardından 'bam teli sohbeti' altında hükümet ve devlet yetkililerine çok çirkin hakaretlerde ve tehditlerde bulunurdu." ifadesini kullandı.
"Örgütün KKTC sorumlusu darbe mesajı vermiş olabilir"
M.A. örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığını ifade ederek, "B.U. (Örgütün KKTC sorumlusu) 2016 yılının mart ayında, Kıbrıs'ta şirket çalışanlarının olduğu bir yerde, 'Siz hiç merak etmeyin eylül-ekim ayı çok güzel olacak' dedi ancak ben bunun ne anlama geldiğini ilk başta anlayamadım. Belki üstü kapalı olarak bir darbenin mesajını vermiştir ama net olarak darbe olacak diye bir şey söylemedi." dedi.
ByLock programını 7-8 ay kullandıktan sonra sildiğini, Eagle programını yüklemeyi düşündüğü ancak vazgeçtiğini belirten M.A, bu nedenle örgütün baskısına maruz kaldığını öne sürdü.
"Paralar çek olarak gelirdi"
F.D'nin 2010-2014 yıllarında örgütün "KKTC imamı" olduğunu belirten M.A, şunları anlattı:
"F.D'nin eşinin de 'bayanlar imamesi' olduğunu biliyorum. Oğlu da 17-25 Aralık'tan sonra Cumhurbaşkanına hakaretten gözaltına alındı. F.D'nin örgüt içinde 20-25 yıllık bir geçmişi olduğu için örgütün 'kara kutusu' diyebiliriz. A.T. Kıbrıs imam yardımcısı ve muhasebecisidir. Türkiye'den Kıbrıs'a giden paranın akışını bu kişi takip ederdi. Kıbrıs'a para İzmir'den gelirdi ancak nakit olarak gelmiyordu, çek olarak gelirdi. F.D, tahsil edilen çekin kimlere gönderileceğini tespit eder, A.T. de bu kişilere parayı dağıtırdı. Bu şahsa ulaşıldığında Kıbrıs'taki tüm FETÖ mensuplarının deşifre olacağını düşünüyorum. Bu şahıs aynı zamanda polislerin mahrem imamıydı."
"KKTC'nin İzmir'e bağlı olduğunu biliyorum"
F.D'nin yerine daha sonra B.U'nun geldiğini anlatan M.A, şöyle devam etti:
"B.U. 'Hollanda abisi' iken 'KKTC imamı' olarak geldi, daha sonra 'Adana imamı' olarak gitti. Onun yerine Antalya'da 'eyalet sorumlusu' olan 'Ethem' kod adlı C.A. geldi. Ben 2016 yılının eylül ayında memlekete döndükten sonra C.A. arayarak 'Maaşında düzenleme yaparız. İstersen 2-3 ay burada kal, seni Kanada'ya da gönderebiliriz. Senin hakkında dosya hazırlandı. Bu dosya Türkiye'ye gönderildi.' dedi. Bu dosya meselesinin ne olduğunu tam olarak anlamış değilim. Belki de beni üstü örtülü tehdit etti. Ben bu teklifi örgütün çirkin yüzünü gördüğüm için kabul etmedim."
"Bekir Baz ayda 4-5 kez Kıbrıs'a gelirdi"
FETÖ'nün "Ege imamı"nın da Bekir Baz (firari) olduğunu anlatan M.A, "Bekir Baz ayda 4-5 defa Kıbrıs'a gelir, bir gün durup giderdi. KKTC'nin İzmir'e bağlı olduğunu biliyorum. Baz, kendine bağlı il imamlarıyla her ay İzmir'de toplantı yapardı. Sırasıyla 'Kıbrıs imamları' olan F.D, B.U. ve C.A. düzenli olarak her ay İzmir'e giderlerdi. B.B, 30 Mart 2014 seçimlerinden sonra Amerika'ya gitti." ifadelerini kullandı.
"Eyüp" kod adlı soyadını bilmediği E'nin "eğitim danışmanı" olduğunu dile getiren M.A, şunları aktardı:
"E'nin en son İzmir'de yaşadığını, hatta 'adliye imamı' olarak görev aldığını biliyorum. Adliyeye girecek olan zabıt katibi, memur, mübaşir gibi alımlarda örgüt mensubu kişilere yardım ettiğini duydum. Eşi C. ise 'İzmir bayan eyalet sorumlusudur. E'nin yerine daha sonra 'Cüneyt' kod adlı soy ismini bilmediğim M. geldi."
FETÖ okuluna 500 bin lira destek vermiş
Eski Boydak Holding yöneticilerinden birinin kızı olan ve adını "Şükriye" olarak bildiği kadının KKTC'ye geldiğini kaydeden M.A, "2014 ya da 2015'ti. Kendisini B.U. karşıladı. Kıbrıs'ta FETÖ'ye ait bir okulun inşaatına götürüldü. Bu kişi Kıbrıs'tan ayrıldıktan 1 ay sonra 500 bin lira para gönderdi." ifadelerini kullandı.
M.A, ayrıca örgüt hakkında şu bilgileri paylaştı:
"S.K, FETÖ'nün Ege bölgesi imam yardımcısıdır. Devamlı Kıbrıs imamlarıyla irtibatlıdır. FETÖ'nün personel atamalarından sorumludur. C.A. gibi kripto olduğunu ve ByLock kullandığını biliyorum. Şu anda neyle ilgilendiğini bilmiyorum ama FETÖ ile irtibatlı kurumlarla derin bağlantılarının olduğunu biliyorum. Y.N, 'büyük bölge sorumlusu', M.U, İ.V, Ö.F.B, F.S. ise 'ev abileri'dir. Bu şahsılar, namaz kıldırır, FETÖ elebaşının kitaplarını okur, videolarını izletirdi. Ayrıca Kıbrıs'ta 4 ay birlikte kaldığım S.K'nin babası A.K'nin ise FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile derin bir ilişkisi vardı."
"Böylesine çirkin bir yüzü olan örgütün mensubu olduğum için çok pişmanım." diyen M.A, örgütün deşifresine yönelik verdiği bilgiler dolayısıyla tutuksuz yargılanıyor.
Kaynak: AA