İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile iltisaklı olduğu iddia edilen ve bir dönem yayın hayatına devam eden "haberdar.com" isimli internet sitesinde çalışan sanıklar, Uğur Nurcan, Erkam Büyük, Elif Kaya, Yasin Yılmaz, İsa Siyi, Bekir Çağrı Şahan ve Emer Koçali'nin, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İddianamede, 17-25 Aralık soruşturmaları olarak bilinen sürecin FETÖ tarafından kurgulandığının anlaşılması ve örgüt mensuplarınca 15 Temmuz 2016 tarihinde darbe girişiminde bulunulması üzerine devletin her alanına sızmış örgüt mensupları hakkında soruşturmalar başlatılarak kamu davaları açıldığı bilgisi verildi.
Yazılı ve görsel basın ile sosyal medya alanındaki örgüt faaliyetleriyle ilgili de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığı aktarılan iddianamede, FETÖ hakkında genel bilgi ve örgütün medyadaki faaliyetlerine yer verildi.
"FETÖ medyayla toplumda algı oluşturmaktadır"
İddianamede, düşünce ve tartışma özgürlüğünün, özünde hakikate ulaşmak için tanınmış bir özgürlük olduğu belirtilerek, basın yayın kuruluşlarının da düşünce ve tartışma özgürlüğünü kural olarak kullanması gerektiği anlatıldı.
Bir örgütün yaptığı terör faaliyetlerini toplumda meşrulaştırmak amacına hizmet eden basın ve yayın faaliyetlerinin bu özgürlük kapsamında olamayacağı vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Terör örgütleri, toplumda algı yönetimi yaparak eylemlerine ve amacına meşruluk kazandırmak, örgütün faaliyetlerine toplumsal tepkiselliği engelleyip destek sağlamak ve örgüte karşı olan kitleler üzerinde korku meydana getirmek amacıyla medyayı kullanmaktadır. Her terör örgütlenmesi gibi FETÖ'nün de televizyon, gazete, matbaa, haber ajansı, internet siteleri, sosyal medya hesapları gibi medya organları bulunmakta olup bu medya organlarını örgütün amacına uygun şekilde kullanmakta ve toplumda algı oluşturmaktadır."
FETÖ'nün algı amaçlı yaptığı manipülasyonlara ilişkin bazı örneklerin sıralandığı ve devlete ait en mahrem bilgilerin medyada servis edildiği belirtilen iddianamede, örgütün şifreli haberleşme programı olan ByLock kullanımına da değinildi.
"Haberdar.com" adlı internet sitesinin sahibinin, 2014 yılı Aralık ayına kadar şüpheli Uğur Nurcan olduğu ve sitenin sonrasında da Said Sefa isimli kişiye devredilmesinin dikkat çekici bulunduğu vurgulanan iddianamede, "fuatavni" hesabının kurucusu olduğu tespit edilen Said Sefa hakkında daha önce, "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan dava açıldığı aktarıldı.
İddianamede, "Haberdar" adlı internet sitesinde de örgüt adına algı faaliyetlerinin yapıldığı şüphesinin oluşması üzerine, site çalışanlarının da soruşturma kapsamına alındığı ifade edildi.
"Fuatavni' paylaşımları haberleştirildi"
Son güncel künye bilgilerine göre sitenin imtiyaz sahibi ve genel yayın yönetmeninin Said Sefa olduğu anlatılan iddianamede, sitenin haber koordinatörünün Ahmet Memiş, Washington temsilcisinin İlhan Tanır, Ankara temsilcisinin Arzu Yıldız, sorumlu yazı işleri müdürünün Mehmet Aydoğmuş, muhasebe sorumlusunun Erkam Büyük olduğu, editör olarak da sanıklar Bekir Çağrı Şahan'ın aralarında bulunduğu 7 kişinin çalıştığı aktarıldı.
Künye bilgilerin göre adı geçenlerden Said Sefa, Ahmet Memiş, İlhan Tanır, Mehmet Aydoğmuş ve Arzu Yıldız Bayramhan hakkında daha önce ayrıca soruşturmalar yapıldığı belirtilen iddianamede, künye bilgilerine göre adı geçen diğer sanıklarla ilgili ise bu dosya üzerinden soruşturma yürütüldüğü anlatıldı.
FETÖ amacına yönelik algı faaliyetleri olduğu belirtilen site haberleriyle ilgili bazı örneklerin sunulduğu iddianamede, "Fuatavni"nin hesabındaki paylaşımların sitede, 14 Kasım 2015, 19 Şubat, 12 ve 22 Mart, 6, 8 ve 21 Nisan ile 1 Mayıs 2016 tarihlerinde kimi başlıklarla haberleştirildiği bilgisi verildi.
"Örgüt tweetleri toplum üzerinde baskı ve korku aracı olarak kullanıldı"
Haberdar sitesinde, örgütün yazılı ve görsel basını ile eş zamanlı, örgüt amacı doğrultusunda propaganda yapılan çok sayıda yazı bulunduğu ve örgütün dedikodu/propaganda hesabından yapılan paylaşımların topluma duyurularak algı oluşturulduğu öne sürülen iddianamede, şu tespit yapıldı:
"Örgütün kara propaganda hesabı olan 'fuatavni' ve türevlerinden, örgüt hedefine uygun atılmış tweetler, hiçbir teyide ihtiyaç hissedilmeksizin topluma duyurulmuş, örgütün kara propaganda hesabının popülaritesi artırılmış, zaman zaman da toplum üzerinde baskı ve korku aracı olarak kullanılmıştır. Örgütün genel faaliyet prensibine uygun olarak duyurulan bu tweetler, örgüt mensuplarınca dedikodu yöntemiyle toplum içerisinde yayılmış, hedef gösterilen kişi veya kurum ile örgüt tarafından işlenen suçlara yönelik yapılan soruşturmalar itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır. Zaman zaman da örgüt ile yapılan mücadelede görev alacak kamu görevlileri, örgütün güçlü olduğu, örgüte karşı olanların ileride başına bir şey gelebileceği intibası uyandırılarak etkilenmeye çalışılmıştır."
ByLock'ta, Beyaz Saray sitesindeki imza kampanyasına destek çağrısı
İddianamede, sanıklardan bazılarının, FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock kullandıklarının tespit edildiği vurgulandı.
Buna göre, Said Sefa'dan önce sitenin imtiyaz sahibi olan Uğur Nurcan'ın birkaç hat üzerinden, sitenin mail işlerinden sorumlu Erkam Büyük'ün bir hat üzerinden 44 bin 548 kez, editörler Elif Kaya'nın 43 bin 610 kez ve Yasin Yılmaz'ın da 2 bin 740 kez bağlantı yaptığı, Bekir Çağrı Şahan'ın da ByLock bağlantısının tespit edildiği vurgulandı.
Sanıklardan Uğur Nurcan'ın ByLock mesaj içeriklerine yer verilen iddianamede, bu kişinin, "Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olduğu Türkiye'yi teröre destek veren ülkeler listesine alma ve Türkiye ile ilişkileri sonlandırmaya yönelik", Beyaz Saray sitesindeki imza kampanyası ile ilgili 20 Aralık 2015'de bir mesaj gönderdiğinin tespit edildiği kaydedildi.
İddianamede, Nurcan'ın söz konusu mesajda, "Konu: Beyaz Saray sitesindeki imza kampanyasına katılım ve yayma kampanyası, az önce attığım metnin en güncel hali tekrar paylaşıyorum sizinle. 20 Aralık 2015, 23.54, Rumeli (rumeli) yazdı, Beyaz Saray sitesindeki imza kampanyasına katılım ve tanıtma kampanyası list Erdogan's Turkey Asstatesponsor of terroris voidus. Alliance with Turkey." ifadelerini kullandığı aktarıldı.
İddianamede, şüpheli Nurcan'ın, yine bir ByLock mesajında, "Abiler Beyaz Saray (White House) sitesinde tiran hakkındaki teröre destek anketi konusunu çok önemsiyoruz. Bu imza kampanyası siteye üye kişiler tarafından başlatılmış, Obama yönetimine sunmak için hazırlanmış bir çalışma. Kampanyayı başlatanların ABD yönetimi ile alakası yok.Yeterli sayıya ulaşırsa bu onu da mutlaka ABD bir açıklama yapar. (Anketin Ruslar tarafından açılmış olma ihtimali de büyük). İmza kampanyasının hedefiyle beraber biz bunu güzel köpürtürsek imza kampanyasının kendisinden de daha değerli bir boyuta gelebilir. Bu konu şu andan itibaren 1. önceliğimiz olsun." şeklinde ifadelerinin bulunduğu anlatıldı.
"Sosyal medya alanında örgütün ara yöneticisi"
İddianamede, Uğur Nurcan'ın aynı mesajda, "İlk olarak konuyu linki ve açıklaması ile SM de tüm renklerden gündeme alsak, haberi link ve açıklaması ile paylaşsak... Ardından mention yolu ile yaymaya çabalasak. Her arkadaşımız bir kere kendisi kesinlikle zaman ayırıp VPN ile bir yandex email adresi açıp siteye üye olsun ve oyunu kullansın. Bu konuda ilk önce kendimiz kaç oy kullandırdık onu takip edelim. Sistemli ve hızlı hareket edip rakamları artırmaya çalışalım. Konu hakkında SM'de konuyu iyi işleyebilirsek konu haber olup arkasında viral yayılacaktır. Oy kullanmak için 1VPN ile yeni email hesabı açalım yandex.com adresinden 2.whitehoussitesine üye olmak gerekiyor. Email adresine onaylama gidecek sallama email adresleri ile üye olamazsınız. Yeni açmanız gerekiyor." çağrısı yaptığı anlatıldı.
İddianamede ayrıca sanık Uğur Nurcan'ın, 17-25 Aralık 2013 süreci sonrasında, yeni oluşturulan bir ekibin Rusça dahil propaganda amaçlı sosyal medya hesapları açmasını istemesi ve ABD nezdinde Türkiye'yi teröre destek veren ülkeler kategorisinde göstermek için yazışmalar yapmasına göre, sosyal medya alanında örgütün ara yöneticilerinden olduğu kanaatine varıldığı bildirildi.
Sitenin reklam ve mali işler sorumlusu olan sanık Erkam Büyük'ün de, ByLock üzerinden Said Sefa'nın eşi ve kardeşleri ile firari gazeteci Tarık Toros ile birçok kez görüştüğünün tespit edildiği belirtilen iddianamede, Büyük'ün görüştüğü kişilerden 23'ü hakkında FETÖ üyeliği suçundan işlem yürütüldüğü dile getirildi.
"Said Sefa adına hareket etti"
Sanık Erkam Büyük adına kayıtlı olan telefon hattının gerçek kullanıcısının Said Sefa olduğunun anlaşıldığı ve örgüt yöneticiliğinden hakkında dava açılan bu kişiyle sürekli iletişim kurduğunun tespit edildiği vurgulanan iddianamede, "Büyük'ün 'haberdar' sitesinin sahibi olan Said Sefa adına banka hareketlerini yönettiği, örgüt liderinin talimatı sonrasında birden fazla Bank Asya katılım hesabı açtığı anlaşılmaktadır. Örgüt adına faaliyetlerde bulunan Said Sefa adına hareket ederek Said Sefa'nın örgüt içerisindeki bazı faaliyetlerini yürüttüğü ve bu şekilde şüphelinin örgüt üyesi olduğu kanaatine varılmıştır." denildi.
Sanıkların savunmalarında suçlamaları kabul etmedikleri anlatılan iddianamede, "Haberdar sitesinin Uğur Nurcan tarafından Said Sefa isimli kişiye devredilmesi, her ikisinin de ByLock kullanıcısı olmaları ve Said Sefa hakkında, 'fuatavni' hesabının kurucusu olduğu iddiasıyla kamu davasının açılmış olması ile örgüt adına propagandaya yönelik faaliyetler dikkate alındığında, 'Haberdar' isimli sitenin, örgüt lehine kamuoyu oluşturmak amaçlı faaliyet gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.
Siteyle bağlantılı oldukları iddiasıyla soruşturulan 12 kişi hakkında ise, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçu kapsamında takipsizlik kararı verildiği belirtilen iddianame, gönderildiği İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Mahkeme heyeti, ilk duruşmanın 11 Temmuz'da yapılmasını kararlaştırdı.
Kaynak: AA