Türkiye, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 51'inci maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı kapsamında, güvenliğini tehdit eden terör örgütü DEAŞ başta olmak üzere Suriye'nin kuzeyinde mevcut teröristleri etkisiz hale getirmek ve sınır güvenliğini sağlamak için 24 Ağustos 2016'da Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlatmıştı.
Operasyonun ilk gününde, Gaziantep'in Karkamış ilçesinin karşısındaki Suriye topraklarında yer alan Cerablus ilçesi, 23 Şubat 2017'de ise Bab ilçesi DEAŞ'tan kurtarıldı.
Harekatla, iki ilçe arasında bulunan ve 2 bin 55 kilometrekare alana yayılmış yerleşimler 217 günde terörden arındırıldı.
Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, 29 Mart 2017'de harekatın bittiğini duyurmuştu. 2 gün sonra da Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, harekatın başarıyla tamamlandığı ifade edilmişti.
Harekatın tamamlanmasının ardından bölgedeki TSK ve ÖSO birlikleri, bölgenin güvenliğini sağlamaya ve terör nedeniyle yerinden edilen sivillerin geri dönmesi için gerekli koşulları oluşturmaya odaklandı.
Bu kapsamda Türkiye'de eğitilen binlerce yerel polis göreve başladı.
Hayatın normale dönmesi için sağlık, eğitim ve hizmet alanlarında da yoğun katkıda bulunan Türkiye'nin destekleri sayesinde bölgenin nüfusu 2 milyona yaklaştı.
"Bölge huzuru buldu"
Harekatın 3. yıl dönümünde konuşan siviller, bölgede yaşanan olumlu gelişmeler sayesinde gelecek umutlarının arttığını anlattı.
Bab Belediyesinde çevre yönetimi sorumlusu Muhammed Faris, "Harekattan sonraki ilk dönem zordu. Yerel meclisler kuruldu. Sokaklar temizlendi. Okullar ve camiler yeniden açıldı. Polis teşkilatı devreye girdi. Adliye sarayları göreve başladı. Kısacası zaman içinde bölge huzuru buldu." dedi.
Bölgedeki sivillerin ihtiyaçlarını gidermek için çalıştıklarını vurgulayan Faris, "Halka yerel kimlikler verilmeye başlandı. İnsanların mal varlıklarını koruma altına almak için de emlak müdürlükleri hizmet veriyor." diye konuştu.
"Bölge daha güveli hale geldi"
Bölge sakini Ahmet Ebu Yaser de "Türk askerleri ve Özgür Suriye Ordusunun başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı ile bölge daha güveli hale geldi. On binlerce aile güven içinde. Geri dönüşler gerçekleşti." ifadelerini kullandı.
Sivillerden Ebu Muhammed Devvab da DEAŞ döneminde zor günler geçirdiklerini belirterek, "Rahatlık ve iş yoktu. Bizi her şeyden mahrum bıraktılar. Özgürlük yoktu. Okullarımızı karargahlara çevirmişlerdi. Çocuklar DEAŞ’ın halka yaptığı zulümlerden dolayı dışarı çıkamazdı." dedi.
Bölgede yaşayan 9 yaşındaki Kasım Ali de DEAŞ işgali döneminde evden çıkmaya korktuğunu dile getirerek, "Türk ordusu bizi korudu. Artık korkmuyorum." dedi.
Kaynak: AA