Önemli göç yolları üzerinde bulunan Tuz Gölü, başta flamingolar olmak üzere çeşitli kuşlara yılın belirli dönemlerinde ev sahipliği yapıyor.
Göle her yıl bu aylarda gelmeye başlayan flamingolar, eylül, ekime kadar burada kaldıktan sonra daha sıcak bölgelere göç ediyor.
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Cemal Darılmaz, dünya genelinde flamingoların sayısında artış gözlendiğini söyledi.
Türkiye'ye gelen flamingo sayısının da her geçen yıl arttığını aktaran Darılmaz, flamingoların en büyük kolonilerinden birini her yıl Aksaray'da misafir ettiklerini dile getirdi.
Darılmaz, flamingoların beslenmek için yurdun çeşitli bölgelerini ziyaret ettiğini ancak üremek için özellikle Tuz Gölü'ne geldiğini belirterek, şunları aktardı:
"Geçen yıl flamingo sayımız fazlaydı, bu yıl daha da fazla. Tuz Gölü flamingolar için Türkiye'deki tek doğal kuluçka alanı, çok özel bir habitata ve ekosisteme sahip. Her yıl mart sonu, nisan başı gibi gelirler. Bu yıl da gelmeye başladılar. Flamingolar Tuz Gölü'ne yuvalarını yapıyor. Bu yuvalar suyun üzerinden 50 santimetre yükseklikte oluyor. Yavrular çıktıktan sonra 3 ay içinde uçmayı öğreniyor. Havaların soğumasının ardından flamingolar, ülkemiz içerisine veya daha sıcak ülkelere doğru yol alıyor."
Tuz Gölü havzasında geçen yıllara göre yüzde 50 yağış artışı olduğunu anlatan Darılmaz, bunun Tuz Gölü'nde su seviyesinin yükselmesini sağladığını kaydetti.
Yağışlarla yüzey alanı genişledi
Yüzey alanı genişleyen Tuz Gölü'nün bugünlerde en geniş pozisyonunu aldığına değinen Darılmaz, şöyle konuştu:
"Flamingo kuluçkalarının, en az temmuza kadar suda veya suya erişimi olan yerde kalması gerekiyor. Çünkü yavrular hem uçamıyor hem de bakıma muhtaçlar. Bu yüzden daha dış kısımlara yuva yapan flamingolar hızlı su çekilmesinin ardından besine ulaşmada problem yaşayabiliyor. Yuvalar hızlı buharlaşan ya da su içinde kalmayan yere yapılırsa yavrular hayatını kaybediyor. Bu risk her yıl vardı, bu yıl da devam ediyor."
Prof. Dr. Mustafa Cemal Darılmaz, Tuz Gölü'nün ana besin kaynağının yağmur ve kar suyu olduğunu vurgulayarak, başka bir yerden su getirildiğinde bu durumun gölü ve göldeki canlıları olumsuz etkilediğini kaydetti.