Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Mozaik Sanatları Merkezi Koordinatörü Gülçin Sökücü, kentin tanıtımı için çalışmalarını sürdürüyor.
Taşlarla patlıcan kebabı, lahmacun ve yuvarlama gibi kentin yöresel lezzetlerini mozaik sanatıyla buluşturan Sökücü, taş yerine yöresel ürünleri kullanarak da eserler yapıyor.
50 çeşit üründen ortaya çıkan mozaik
Sökücü, bakliyatlar, Antep fıstığı ve bazı kurutmalık gıdaların da arasında yer aldığı yaklaşık 50 çeşit yöresel ürünle "Kelebek Etkisi" adını verdiği eseri tamamladı.
Mozaik sanatçısı Sökücü, Gaziantep'in bir gastronomi kenti olduğunu ve kentin güzelliklerinden etkilenmemenin mümkün olmadığını belirterek şunları söyledi:
"İnanılmaz renklerde, inanılmaz güzel, toprağın bereketiyle, güneşin ısısıyla oluşan zahireler, yiyecekler var. Bunları görünce aklıma mozaik geldi. Bunları bir araya getirmek istedim" dedi.
Sökücü, gastronomiyle ilgili çok sayıda tanıtım, fuar ve festival olduğunu dile getirerek, "Şehri tanıtırken ülkeyi tanıtmak, güzel bir vitrin oluşturmak istedim. Altyapısında bu yatıyor. İçine girdikçe de ne kadar çok renk olduğunu, ne kadar güzel lezzetlerin olduğunu fark ettim. Birçok şefle çalışmalar yaptık. Lezzetleri tabakların içinde sunmaktansa tabloların üzerinde göstermek daha etkileyici oldu. Ürünler bir araya gelince görsel şölen oluşturdu" diye konuştu.
Bu sanata "gastromozaik" adını verdiğini söyleyen Sökücü, "Bir Kelebek Etkisi Projem var. Sanat yoluyla ufak hareketlerle büyük dalgaları yaratmak amacım. Yiyeceklerle, bulgurla, simitle yapmış olduğum bir kelebek ama inanıyorum ki görsel olarak insanları etkileyecek ve bu şehrin tatlarını, lezzetlerini dünyanın birçok yerinde görmüş olacağız" ifadelerini kullandı.
Sökücü, Gaziantep mutfağının çeşitliliğiyle dikkati çektiğini belirterek, "Tabii kültürel değerleri de çok fazla. Çok fazla tarihi eser kalıntıları var. Bu kültürün harmanı aslında, hepsi tamamen mozaik. Bunları tanıtırken geçmişten günümüze gelen lezzetler, bunları gün yüzüne çıkaran sanat, görsel olarak inanılmaz etkiliyor insanları" şeklinde konuştu.
"Hem göze hem damağa hitap ediyor"
Şehri tanıtmak için yurt içinde ve dışında birçok festivale katıldığını ifade eden Sökücü, insanların eserini önce taşlarla yaptığını sandıklarını ancak yakından bakınca gıdaları gördüklerini ve çok etkilendiklerini kaydetti.
Sökücü, Gaziantep mutfağının hem göze hem de damağa hitap ettiğini, bu zenginliği en güzel şekilde değerlendirmenin yolunu aradığını dile getirerek, "İlk mozaik yapmaya başladığımda acaba renk bulabilecek miyim diye endişelendim. Sonra araştırmaya başlayınca Gaziantep'teki yiyeceklerin renkleri beni çok etkiledi. Baharatlarıyla, hububatlarıyla, birçok yiyeceğiyle hiç sıkıntı yaşamadım. Bir biber, bir patlıcan içinde belki 50 ton renk barındırıyor, inanılmaz zengin." ifadelerini kullandı.