Antakya ilçesindeki İkbal Apartmanı'nda yaşayan 19 yaşındaki Ümit Aslanoğlu, gece saatlerinde köpeği "Suzi"nin huzursuzlanması ve havlayarak koridora çıkması üzerine yatağından kalktı.
Birkaç saniye içerisinde depremin ilk sarsıntısını hisseden Aslanoğlu, hemen kardeşini uyandırdı. Dışarıdan gelen sesler üzerine teyzesi ve annesi de uyanan Aslanoğlu, evdekilerle yıkılan eşyaların üzerinden balkona çıktı. Bu sırada çevredeki binaların yıkıldığını gören Aslanoğlu, evden çıkmak için balkondan enkaz yığınlarının üzerine atladı.
Çöken evlerinin balkonundan teyzesiyle kardeşini de çıkartan Aslanoğlu, yeni sarsıntı olmasına rağmen annesi ve köpeği için eve döndü. Dolap arasında sıkışan köpeğini bulunduğu yerden alan Aslanoğlu, annesi ve köpeğiyle yeniden evden çıkmayı başardı.
Enkaz altında kalmaktan kurtardığı ailesiyle beton yığınlarından geçerek güvenli bölgeye ulaşan Aslanoğlu, yağmur altındaki ilk 24 saati ailesine destek olarak geçirdi.
Depremin ikinci gününde ise enkazdan kendi imkanlarıyla çıkan anneanne ve dedesiyle bir araya gelen Aslanoğlu, Trabzon'daki eniştelerinin desteğiyle üçüncü gün kara yoluyla kente getirildi.
"Tek çaremiz balkondan atlamaktı"
Trabzon'un Akçaabat ilçesindeki teyzesinin evine yerleşen ve köpeğini de yanından ayırmayan Ümit Aslanoğlu, balkona çıktıklarında karşıdaki binanın üstlerine doğru devrildiğini söyledi.
Bu sırada annesi, kardeşi ve teyzesinin üzerine kapandığını dile getiren Aslanoğlu, "O sırada zaten bina üzerimize düştü. Moloz yığınları belime geldi. Molozu bir şekilde ittim, ayağa kalktım. Tek çaremiz balkondan atlamaktı." ifadesini kullandı.
Aslanoğlu, ailesine yardımcı olmak için balkondan önce kendisinin atladığını aktararak, şöyle devam etti:
"Sonra teyzemi, kardeşimi indirdim. Bir adam bize yardım ediyordu. Tam annem çıkarken bir deprem daha oldu. Çok fazla sallandık. Ben demirin üzerinde, hiçbir can güvenliğim yoktu. Arkamda binalar yıkılıyordu. Adam bizi bıraktı. 'Yardım edemem, ben çıkacağım, annen kalsın.' dedi. Sarsıntı geçene kadar bekledim. Annem 'Gidin.' dedi. Ben de 'Gitmeyeceğim, ya burada beraber öleceğiz ya da beraber çıkacağız.' dedim. En son deprem hafifledi, annemi de çıkarttım. Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın. Çok şükür ailemle bir aradayım ama sadece çekirdek ailemi kurtarabildim. Onun haricinde diğer aile fertlerimizin hepsini kaybettik."
"Biz sadece kendimizi, köpeğimizi kurtarabildik"
Teyze Sevinç Aytekin de depremden sonra bulundukları mahalledeki tüm binaların yıkıldığını anlattı.
Güvenli bölgeye ulaşmak için enkaz yığınlarının üzerinden geçmek zorunda kaldıklarını, ayağındaki çorapları çıkarıp genç bir yaralıya giydirdiğini belirten Aytekin, "Oradaki insanların yardıma çok ihtiyacı var. Sizden tek istediğim herkes sesimizi duysun." dedi.
Anneanne Ümit Aytekin de çocukları ile bir arada olduğu için şükrettiğini vurgulayarak, "Çok şükür çocuklarım, eşim yanımda ama ailemin çoğu gitti. Hatay bitti. Allah'ım ne olur oradakilere de yardım et, onlar da bizim gibi nefes alsın. Yalvarıyorum." ifadelerini kullandı.
Dede Abdullah Aytekin de 5 kanaryasını da enkaz altında kalmaktan kurtarıp yanına aldığını ifade ederek, "Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Onlar da bir can. Bırakamazdım." diye konuştu.