İnşaat firmasından emekli olduktan sonra kendi torunu ve apartmanda yaşayan çocuklar için geri dönüşüm malzemelerinden ahşap oyuncaklar yapmak üzere kolları sıvayan 58 yaşındaki Mustafa Beceren, evinin alt katındaki depoyu atölyeye çevirerek, hafif ahşap oyma ve birleştirme aletleri satın aldı. Bu işe önce yaptığı basit oyuncakları apartmandaki çocuklara hediye ederek başlayan Beceren, ahşap işleme işinde ustalık kazandıkça tahta bisiklet ve kaykay üretmeye de girişti.
Salgın döneminde çocuklara ahşap oyuncaklar yapmaya karar verdiğini söyleyen Beceren, çocukların kendilerine özel oyuncak ve bisiklet siparişlerini de geri çevirmiyor.
"Çocukların yüzü gülünce ben de mutlu oluyorum"
Çocukların yüzleri güldüğü zaman kendisinin de mutlu olduğunu anlatan emekli inşaat ustası, emekli olmadan önce tempolu çalıştığını, emekli olduktan sonra evde sıkıldığını anlattı.
Beceren, "Oturduğumuz apartman 8 daireli. Ben en yaşlılarıyım ve her evde 2 küçük çocuk var. Evimin altında ambar vardı. Orada, çocukluğumuzda da telden araba yapardık. Aşağıda çocuklar oynuyordu. Ben de onlarla oynamaya başladım dede olarak. Çünkü bana 'Mustafa dede' diyorlar. Sonra ben ahşaptan ufak ufak oyuncaklar yapmaya başladım" dedi.
İnternetten ya da kendi çektiği fotoğraflardan yola çıkarak oyuncak şablonlarını oluşturduğunu dile getiren Beceren, şöyle konuştu:
"Çocuklar oynamaya başladıkça mutlu oldum. Ondan sonra onlara daha güzel şeyler yapayım dedim. Ambarı atölyeye çevirdim. Matkap, spiral gibi 1-2 ufak tefek malzeme aldım. Oyuncakların tamamı el emeği. Geri dönüşüm ürünlerinden ahşap sandık, kullanılmayan tahta, ambalaj parçası gibi malzemeden yapıyorum. Çocukluğumuzun oyuncaklarını günümüzün değişik objelerini oyuncağa dönüştürme şeklinde burada vakit geçiriyorum. Tamamen hobi olarak zevkle yapıyorum. Mutlu oluyorum, çocuklar mutlu oluyor. Kendi torunuma da oyuncak yapıyorum. Onun yüzü güldüğü zaman benim de yüzüm gülüyor. O mutlu oldukça ben de mutlu oluyorum, hoş bir duygu."