30 Ocak 1923 tarihinde Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan nüfus mübadelesi sözleşmesi kapsamında İzmir’e gelen Giritli mübadiller kendi kültürlerini yaşatmaya devam ediyor.
Girit mutfağında otlu yemekler ve su ürünleri kadar sıkça tüketilen limon, İzmir’de de mübadillerin vazgeçilmezi oldu.
Evlerin önüne diktikleri limon ağacı, Girit’e duydukları özlemin ve oradaki anıların simgesi haline geldi.
Limon ağacı Girit’ten miras
Mübadeleyle İzmir’e gelen ilk Müslüman Türk fotoğrafçılardan Hamza Rüstem’in torunu Mert Rüstem, Girit’te her evin bahçesinde limon ağacı bulunduğunu ve bu geleneğin yaşatıldığını söyledi:
“Giritliler balık ve ot çok sever. Bunlar zeytinyağı ve limon ile yenilir. Bahçenize zeytin ağacı dikseniz o tek ağaçtan zeytinyağı çıkmaz. Ama limon ağacı dikerseniz evin bütün limon ihtiyacını karşılar. Limon ağacı İzmir’deki Giritlilerin bahçesine Girit’e olan özlemi gidermek, anıları taze tutmak için dikilmiştir. Anıları yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak için buradan yararlanmışlardır.”
İzmir’in ilk Türk Müslüman fotoğrafçısı
Mert Rüstem, 1925 yılında Gülcemal Vapuru ile İzmir’e gelen dedesinin, gemiye ücret ödemesi sayesinde fotoğrafçılık malzemelerini yanında getirebildiğini ve böylece İzmir’deki fotoğrafçı ihtiyacına cevap verdiğini söyledi.
Rüstem’in ,“1950'lilere kadar İzmir'de kim fotoğrafçı açtıysa Giritlidir ve çoğu bizim akrabamızdır. Büyükbabamın öğrencisidir. Büyükbabam, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk İzmir'e geldiğinde fotoğraflarını çekmiş, valiliğin, belediyenin fotoğrafçılığını yapmış. O dönemde İzmir'in tek Müslüman Türk fotoğrafçısıdır” sözleriyle anlattığı dedesinin adı bugün Karşıyaka Belediyesi Hamza Rüstem Fotoğraf Evi’nde yaşatılıyor.