Sivas Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Özcan’ın mesai arkadaşlarıyla halı sahada maç yaparken kalp krizinden hayatı kaybetmesi, “Halı sahada yapılan maçlar kalp krizini nasıl etkiliyor?’ sorusunu da beraberinde getirdi.
Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, TRT Haber’e yaptığı değerlendirmede hem bu soruya yanıt verdi, hem de vatandaşların böyle durumlarda hangi adımlar atması gerektiğini anlattı.
Halı sahada futbol oynamanın ‘yanlışlar zincirine’ neden olduğuna değinen Prof. Dr. Erol, “Genelde akşam saatlerinde, çoğunlukla yemekten sonra dolu mideyle, ısınmadan yapılan halı saha maçları maalesef bu tür kötü sonuçları beraberinde getirebiliyor” şeklinde konuştu.
Ani yüklenmeler plak yırtılmasını ve krizi tetikliyor
Halı saha maçlarının genellikle yeterince ısınmadan yapıldığına dikkat çeken Erol, şöyle devam etti:
“Yorgun bir vücutla, akşam yemeğinin sonrasında, doğru bir ısınma yapılmadan çıkılan maçlar ciddi risklere gebe. Bir de maç başladıktan sonra kişinin ani hareketler yaptığını, vücudunu kısa mesafelerde birden yüklemelerle karşı karşıya bıraktığını üzerine hırsla artan stres hormonları da düşündüğünüzde maalesef sonuç kendiliğinden geliyor.
Bu gibi durumlarda kalp damarlarında plaklarda yırtılmalar oluyor ve bu da kalp krizini tetikliyor. Eğer kişinin koroner arterlerinde plaklar varsa, halı saha bu süreci de etkiliyor ve kriz gelebiliyor. Vatandaşlarımız, halı sahada oynanan futbolu spor olarak görmeli. İnsan için en iyi sporun düz yolda tempolu yürüyüş olduğunu unutmamamız gerekiyor.”
Maça devam etmek ölüme davetiye
Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, halı sahada bu tür sıkıntılarla karşılaşan kişilerin ne yapması gerektiği konusuna da değinerek, “Özellikle maç öncesi ağır ve çok yemekten kaçının. Maçtan önce doğru ve yeterli şekilde ısının. Maç öncesi veya arasında sigara asla içmeyin. Sahada en ufak bir sıkıntı dahi hissetseniz hırsınıza yenik düşmeyin hemen maçı bırakın. Kendinizi istirahate alın. Ağrınız göğsünüzdeki sıkışma geçmez ise mutlaka ambulansı arayın. Sizin şahsi aracınızla gitmeye çalışmanız zaman kaybına ve krizin ölümcül etkisinin artmasına neden olacaktır” dedi.
Türkiye’de son 20 yıl içerisinde kalp krizine bağlı hastane içi ölümlerinde yüzde 50 oranında azalma görüldüğünü söyleyen Erol, “Kalp krizi geçirdiğinizi düşünüyorsanız, eğer göğsünüzde sıkıştırıcı, yanıcı, ağırlık koymuş gibi beklenmedik bir ağrı var ve 5 dakikanın üzerinde sürmüşse o andan itibaren hareket etmeyin” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Erol ayrıca, alerji ve iç kanama geçirme gibi bir durum olmadığı sürece hastaların 300 miligram kan sulandırıcı çiğneyip, hemen 112 Acil'i aramaları tavsiyesinde bulundu.