Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli kararda, sanıklar Hasan ve Hüseyin Sel kardeşlerin suç tarihinde araçları ile seyir halinde oldukları, aracı Hüseyin Sel'in kullandığı, müşteki Yunus Emre Bahçıvan'ın da hamile eşi Ayfer Bahçıvan'ın içinde bulunduğu araçla seyir halinde olduğu anlatıldı.
Sanıkların araçla ilerlerken müşteki Bahçıvan'ın yol vermemesine sinirlendikleri aktarılan gerekçeli kararda, müşteki Bahçıvan'ın aracına yetişerek yaklaştıkları, el kol hareketleri yaptıkları, sanığın elini çıkartarak aracın camına vurduğu kaydedildi.
Gerekçeli kararda, müşteki Bahçıvan'ın yola devam etmesi üzerine sanıkların aracı takip ettiği ve önünü keserek durdurduğu, araçtan inen sanıklardan Hasan Sel'in aracın camına kuvvetli bir şekilde vurduğu, yumruk ve tekme attığı, dikiz aynasına zarar verdiği, aracın kaputuna çıkarak zıpladığı anlatıldı.
Her iki sanığında çok agresif oldukları, karşısındakileri korkutacak ve paniğe sebep olacak davranışlarda bulunduklarına işaret edilen kararda, müştekilerin bu süre içinde kapı ve pencerelerini sıkıca kapatarak araçta kaldıkları vurgulandı.
"Sanık savunmaları inandırıcılıktan uzak"
Bu kapsamda sanıkların "kara ulaşım araçlarını kaçırma ve alıkoyma", "cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açıldığı aktarılan gerekçeli kararda, dosya içerisindeki tüm delillerin takdir ve değerlendirmesi sonucunda, sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerinin anlaşıldığı gerekçesiyle cezalandırılmalarına karar verildiği ifade edildi.
Üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyen sanıkların, müştekinin kullandığı aracın kendi araçlarını sollarken otomobillerinde hasar oluşturduğu şeklindeki savunmaların inandırıcılıktan çok uzak ve toplum önünde düşmüş oldukları durum dikkate alındığında kendilerini haklı çıkarmak adına yaptıklarının anlaşıldığına vurgu yapıldı.
Gerekçeli kararda, sanıkların hal ve hareketlerinin de konuşmaya giden birilerinin davranışlarına benzemediği ve bu nedenle suçtan kurtulmaya yönelik olduğundan savunmalarının yerinde görülmediği ifade edildi.
"Dehşet içinde arabada kapalı kalmak zorunda kaldılar"
Müşteki Yunus Emre Bahçıvan ve eşinin beyanlarının ise birbiriyle uyumlu olduğu ve görüntülerle de desteklendiği aktarılan gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:
"Sanıkların katılanların aracının önünü kesmek ve hareket etmesini engellemek şeklindeki eylemleri 'ulaşım araçlarının kaçırılması ve alıkonulması' suçunu oluşturmuştur. Ancak sanıklar burada eylemlerini sonlandırmamışlardır. Şiddete yönelik eylemleri ile katılanların aracın yanına gelmeleri, saldırıda bulunmaları sebebiyle katılanların aracın camlarını ve kapılarını sıkı bir şekilde kapatmak zorunda kalarak dehşet içinde arabada kapalı kalmak zorunda kaldıkları göz önüne alındığında ayrıca 'hürriyeti tahdit' suçunun da oluştuğunun kabul edilmesi gerektiği düşünülmüştür."
Gerekçeli kararda, sanıkların pişmanlığının da söz konusu olmadığı vurgulanarak, sanıkların zaman zaman emniyet şeridini kullandıklarını hazırlık aşamasında alınan ifadelerinde açıkladıkları, dava konusu olayda da emniyet şeridi kullandıkları ve tekrar yola girmek istediklerinde müştekinin yol vermemesi nedeni ile sinirlenerek takip eden olaylara sebep oldukları gerekçesiyle haklarında tahrik hükümlerinin uygulanmadığı aktarıldı.
Mahkeme hapis cezası vermişti
Sanıklar Hasan ve Hüseyin Sel, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan ayrı ayrı 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Sanık Hüseyin Sel'in, "ulaşım araçlarının kaçırılması ve alıkonulması" suçundan 10 ay hapisle cezalandırılmasına karar veren mahkeme, cezayı sanığın daha önce sabıkasının bulunmaması nedeniyle ertelemişti.
Diğer sanık Hasan Sel'e de aynı suçtan verilen 10 ay hapis cezasına ilişkin hükmün açıklanması geri bırakılmıştı.
20 yıla kadar hapis cezası istenmişti
Hasan ve Hüseyin Sel, Yunus Emre Bahçıvan ve hamile eşi Ayfer Bahçıvan'ın içinde bulunduğu araca, 6 Temmuz 2019'da, Pendik D-100 Karayolu'nda seyir halindeyken yol verme meselesi yüzünden saldırıda bulundukları gerekçesiyle tutuklanmış, ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıkların "kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma", "mala zarar verme" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 5 yıl dörder aydan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.