Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak mahkemeye gönderilen iddianamede, FETÖ/PDY'nin yöneticisi olduğu değerlendirilmesinde bulunulan Harun Biniş'in, "Adil Öksüz'ü tanımıyorum" söylemleri, video ve fotoğraflarla çürütüldü.
İddianamede, Atatürk Havalimanı'nda Adil Öksüz ile uçaktan inip havalimanından çıkışına kadar birlikte yürüdüğü, görüntülerin bir kısmında beklediği Öksüz'ün bavulunu kontrol ettiği, yürürken sohbet ettiği hatırlatılan Biniş'in, "Bu görüntüleri birkaç kez izledim. Ancak görüntülerde yan yana olmamız, havalimanında birlikte yürümemiz, birlikte çıkmamız tanıdığımı göstermez. Adil Öksüz'ü tanımam." dediğine yer verildi.
Darbe gecesi Akıncı Üssü'nde olduğunu da kabul etmeyen şüphelinin, iddianamede yer verilen ifadesinde de birçok çelişki bulunuyor.
Kazan civarında 16 Temmuz'da gözaltına alındığını aktaran Biniş, yakalandığında yanında Kemal Batmaz'ın olduğunu ifade etti.
Vertigo rahatsızlığı bulunduğu için 16 Temmuz sabahına kadar evde olduğunu belirten Biniş, herhangi bir şekilde dışarıya çıkmadığını, emlakçı Kemal Batmaz ile hafta içi Kazan civarında arsa bakmak için anlaştıklarını anlattı.
Darbe girişiminden 16 Temmuz sabahı haberi olmuş
Biniş, mail yoluyla Batmaz ile anlaştığını, telefonla irtibat kurmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Taksiyle yaklaşık bir saat yolculuk yaparak Kazan'da bilmediğimiz bir köye girdik. Bize orada yardımcı olacak herhangi bir kimse yoktu. Batmaz, civara bakmak için gitti. Daha önce buraya hiç gitmedim. Kazan'daki arsalar hususunda herhangi bir kimseden yardım almadık. Sadece kendimiz bakacaktık. Taksi bizi köyde bırakarak gitti. Taksinin plakasını hatırlamıyorum. Gittiğimiz köy Kazan merkeze yakın olduğu için otobüsle geri dönmeyi planlamıştık. 15 Temmuz'da meydana gelen darbeye teşebbüsü televizyondan, internetten veya cep telefonundan herhangi bir şekilde takip etmedim. Sadece eşim sabah evden çıkacağım sırada darbeye teşebbüs olduğunu söyledi. Ben de 'Ülkede her gün bir şeyler oluyor' deyip, arsa bakmak üzere evden çıktım. Ankara ve Kazan bölgesinin karışık olduğunu bilmiyordum. Kazan'da köyde bulunduğumuz sırada ben ve arkadaşım Kemal Batmaz'dan başka kimseyi görmedim. Herhangi bir olağanüstü durum yoktu."