Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (COVID-19) ile mücadele etkin bir şekilde sürdürülmeye çalışılıyor.
Bir tarafta aşı geliştirme çalışmaları ve bazı aşıların deneme aşamalarına geçilmiş olsa da henüz kesin bir tedavi yöntemi bulunmayan koronavirüse karşı Türkiye'de sağlık çalışanları da hız kesmeden en ön safta mücadele ediyor.
500 kişilik ekip her gün sahada
Türkiye'nin turizm başkenti olan ve yerli yabancı milyonlarca tatilciyi misafir eden Antalya'da, evde koronavirüs tedavisine alınanların ilaç, test ve muayene işlemleri sahada görevli sağlık personelinden oluşan filyasyon ekiplerince karşılanıyor.
Kentte sahada aktif olarak çalışan yaklaşık 500 kişilik filyasyon ekibi bulunuyor. Bu ekipler genelde 2 kişiden oluşuyor. Bir hekim bir de yanında yardımcı olarak sağlık personeli bulunuyor.
Ekipler saat 08.00'de göreve başlayıp beyaz tulum, maske, siperlik, eldivenden oluşan koruyucu kıyafetlerini giyerek sahaya çıkıyor.
Kapılar tek tek çalınıyor
Gidilecek adreslerde önceden belirlenen rota için pozitif hastalarla telefonla iletişim kurularak evden ayrılmamaları ve genel sağlık durumlarının nasıl olduğu soruluyor.
Belirlenen adreslere giden filyasyon ekipleri, daire kapı girişlerine kadar gelip burada koronavirüs hastalarıyla göz teması kurarak yakından ilgileniyor. Genel sağlık durumlarıyla ilgili not alan ekipler, koronavirüs ve nasıl bulaştığı, alınması gereken önlemler başta olmak üzere ilaçların nasıl kullanılacağına kadar detaylı bilgilendirmeyi yaptıktan sonra acil durumlarda ulaşabilecekleri numaraları da paylaşıp adresten ayrılıyor.
Ortalama 15 saat çalışan ekipler, günün sonunda gittikleri evlerinde de fiziki mesafe ve maske kuralını uyguluyor.
İlginç diyaloglar yaşanıyor
Kepez ilçesindeki filyasyon ekiplerinden biri olan Dr. Fatma Öztürk ve diş teknikeri Özcan Furkan Işık da kapı kapı gezip hastaları hem sisteme kaydedip hem de ilaçlarını teslim ediyor.
Günde 20-30 evi ziyaret ettiklerini anlatan Dr. Öztürk, çok ilginç durumlarla karşılaştıklarını söyledi.
Pozitif vakaları aradıklarında ilginç istek ve sorularla da karşılaştıklarını ifade eden Dr. Öztürk, “Hastayı arıyoruz 'Evden ayrılmayın geleceğiz' diyoruz. 'Maske getirecek misiniz?, Çöp dökmeye çıkmayacak mıyım?, Siz gelene kadar çay, kahve hazırlasam yetiştirebilir miyim? Köpeğimiz gezdirmeye çıkarabilir misiniz?' gibi konuşmalar geçiyor aramızda. Çay kahve davetini yadırgamıyoruz. Bunlar gelenek ve göreneklerimizde var. Tabii ki kabul etmiyoruz" dedi.
Dr. Fatma Öztürk, pozitif vaka olan kişilerin aynı evde yaşadığı kişilere bulaştırmaması için mutlaka hijyene ve ayrı bir odada izolasyona dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
Karantina kuralı ihlaline 3 bin 150 lira ceza
Diş teknikeri Özcan Furkan Işık ise telefonla görüştüğü birkaç vakaya 'Neredesiniz şu an?' diye sorduğunda aldığı ilginç yanıtları anlattı. Bir vakanın 'Şu an evde değilim ancak akşama gelebilirim' dediğini ifade eden Işık, " 'İşi bırakın direkt eve geçin' diyoruz. Bizi dinleyen de oluyor ama akşama kadar dışarıda olup adresine gelmeyen de. Böyle yapanları kolluk kuvvetlerine bildiriyoruz" dedi.
Evde izolasyon kuralını ihlal edenlere 3 bin 150 lira para cezası verildiği gibi izolasyonu kontrol altına alabilmek adına kurala uymayanlar para cezasının ardından Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı öğrenci yurtlarına yerleştirilip izolasyon süresince tüm masrafları da kendisinden tahsil ediliyor.