Hatay'ın Defne ilçesindeki depremde iş yeri yıkılan İnayet Bayrak, baba ocağının alt katında kurduğu atölyesinde üretime geçerek yeniden ayakkabı ihracatına başladı.
Depremde Antakya Organize Sanayi Bölgesi'ndeki 4 katlı iş yeri yıkılan 41 yaşındaki Bayrak, bir süre baba mesleğine ara vermek zorunda kaldı.
Evi yıkılan, bazı yakınlarını ve çalışanlarını da kaybeden Bayrak, eşi ve 3 çocuğuyla Aydınlıkevler Mahallesi'nde oturan 63 yaşındaki babası Fazıl Bayrak'ın evine taşındı.
Yaklaşık bir ay önce evin alt katını atölyeye çevirerek yeniden işe koyulan Bayrak, 15 çalışanıyla yaptığı çeşitli model erkek ayakkabılarını Irak, Ürdün ve Cezayir gibi ülkelere ihraç etmeye başladı.
"Zor günleri sığındığı babaevinde atlattı"
Bayrak, depremlerden önce 25 çalışanıyla günlük ortalama 1000 çift ayakkabı ürettiğini söyledi.
Ayakkabıları çoğunlukla yurt dışına sattığını ifade eden Bayrak, Irak, Ürdün ve Cezayir gibi ülkelere her ay ortalama 2 konteyner ayakkabı gönderdiğini söyledi.
Çalışanlarının 7'sini depremde kaybettiğini, kalanlardan yarısının ise evleri yıkıldığı için şehri terk ettiğini dile getiren Bayrak, zor günleri sığındığı babaevinde atlattığını ifade etti.
Baba ocağının alt katındaki dükkanda yeniden mesleğini icra etmeye başladığını anlatan Bayrak, "Depremden önce günlük kapasitemiz 800-1000 çift arasında değişiyordu. Şu anda 200-300 civarında. Yarın, öbür gün 400-500'lere çıkabiliriz. İnşallah eski formumuzu yakalarız. Daha geniş, büyük yerimiz olursa daha iyisini de yapmaya çalışırız. Her şey tamamen el emeği. Genelde yurt dışına gönderiyoruz. Türkiye'de de İstanbul, Ankara, İzmir'den talep olursa, yapıp veriyoruz" diye konuştu.
"Esnaf, iş yerini açsın, insanlar gelsin"
Yeniden ayağa kalkmaya çalıştıklarını dile getiren Bayrak, kente yavaş yavaş dönüşlerin de başladığını söyledi.
Bayrak, sözlerini, "Gelmek zorundalar. Çünkü gidecek başka yer yok. Esnaf, iş yerini açsın, insanlar gelsin. Depremden iki hafta sonra şurada kuruyemişçi gördüm, dükkanını açmıştı. İnanın o kadar mutlu oldum ki" diye tamamladı.
5.7ºC
Ankara
