Arama kurtarma köpeklerinin önemi, 1999 yılında meydana gelen Gölcük depremiyle çok daha iyi anlaşıldı. Bunun üzerine çeşitli sivil toplum ve kamu kuruluşlarında arama kurtarma köpeklerinin eğitimine hız verildi.
Uzmanlara göre arama kurtarma köpekleri, enkaz altındaki canlı kişilerin çıkarılmasında zaman zaman teknolojik aletlerden daha iyi çalışıyor ve doğru tespitlerde bulunuyor. Bunun en yakın örneği İzmir depreminde yıkılan binaların enkazında sürdürülen kurtarma çalışmalarında yaşandı. Seferihisar açıklarında dün yaşanan 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından bölgeye gönderilen 20 arama kurtarma köpeği, birçok kişinin enkaz altından çıkarılması çalışmalarında önemli görevler yaptı.
Bir köpeğin, arama kurtarma veya iş köpeği olması için saf ırka sahip olma zorunluluğu bulunmuyor. Köpekte oynamayı ve iş birliğini sevmesi, düzgün bir ortopedisi ile sinir sisteminin kuvvetli olması gibi özellikler aranıyor. Enkaz çalışmalarında kullanılan arama köpeklerinin çevik olması da büyük önem taşıyor.
AFAD bünyesindeki arama kurtarma köpekleri sıkı eğitimden geçiyor
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) bünyesindeki arama kurtarma köpekleri, kentsel arama kurtarma ve doğada arama kurtarma çalışmalarında görev alıyor. Enkaz altında kalan veya doğada kaybolan canlıların yerini belirlemek için çalışıyor.
Genellikle eğitmeni de olan bu köpekler AFAD arama kurtarma uzmanı ile ekip halinde hareket ediyor. Uzman ve köpek, birlikte bir AFAD Köpekli Arama Kurtarma Timi'ni oluşturuyor.
AFAD teşkilatında görev alabilecek köpeklere, henüz yavruyken özel testler uygulanıyor. Sadece gerekli şartları taşıyanlar aday olarak seçiliyor ve AFAD Köpek Eğitim Merkezlerinde eğitime kabul ediliyor.
Aday köpekler, AFAD Köpek Eğitim Merkezlerinde iki yıllık yoğun bir eğitimden geçiyor. Basit komutları almayı öğrendikleri "temel itaat", yemek ve tuvalet gibi becerileri aldıkları "temel beceri", karmaşık komutları uygulayabildikleri "ileri itaat", belirtilen herhangi bir kişiye itaat ve iz sürme gibi kompleks becerilere sahip oldukları "ileri beceri" eğitimi alıyor. Bunların yanı sıra iz sürme, arama kurtarma, gaz sızıntısı, yangın ve doğal tehlike bildirme gibi eğitimlerden geçiyor.
Eğitimlerini başarıyla tamamlayan aday köpekler, eğitmeni ile birlikte Köpekli Arama Timleri Yeterlilik Sınavı'na giriyor. Daha sonra köpeğin yer aldığı tim, iki yılda bir yapılan sınav ile komisyon karşısında özel parkurda sınava tabi tutuluyor. Başarılı olması halinde sertifikalandırılıyor ve böylece aday köpekler AFAD teşkilatının bir üyesi oluyor.
"Kan basıncı yükselince koku yoğun şekilde ortaya çıkar"
Veteriner Hekim Köpek Eğitim Uzmanı Tarkan Özvardar, arama kurtarma köpeklerinin canlı insan kokusuna odaklı çalıştığını belirtti.
Bu köpeklerin havayı koklayıp havadaki insana ait koku moleküllerini takip ederek yoğunlaşmasına göre bölgeyi işaretleyip havlayarak, 'burada canlı insan var' sinyali verdiğini dile getiren Özvardar, "Canlı insanda kalp atımlarıyla birlikte kan dolaşımı şekilleniyor. Özellikle de enkaz altında kalmış bir insanda bu koku çok yoğun olur. Çünkü korku ve endişeye bağlı olarak yükselen adrenalin vücuttaki kan basıncını daha da yükseltir ve koku çok yoğun bir şekilde ortaya çıkar. Günümüzdeki teknoloji de dahil hiçbir alet köpeğin burnu kadar hassas ve kuvvetli değil" dedi.
'Köpekler, küçüklükten itibaren katı bir itaat programından geçiyor'
Özvardar, köpeklerin burun hassasiyetlerinin yaratılışlarından gelen bir özellik olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Arama köpeklerinin burnunu iyi kullanması, insanla ilişkisinin, itaat ve oyun algısının iyi olması gerekiyor. Arama köpeği, 'Canlıyı bulursan oyuncağına kavuşursun' koşullandırılmasıyla bağdaştırılıyor. O yüzden havlama öğretiliyor, canlıya, kokuya ulaştığında havlamaya başlıyor ve orayı işaret ediyor. Aslında istediği, oyuncağı. Arama kurtarma köpekleri küçüklükten itibaren katı bir itaat programından geçer. Özellikle gerçek senaryolara hazırlanan köpekler katı bir itaat programından geçirilirler. Bu programla köpeğin kontrol altına alınması, sahip ve yönetici ile ilişkilendirilmesi oluşturulur. Daha sonra yönlendirme ve çeviklik öğretilir. Bu da enkazdaki veya diğer çeşitli engelleri aşması için yapılır. Mesela enkazdaki bir bacaya insan sığamıyor ama arama köpekleri kokuyu takip ederek sürüklenme yapabiliyor. Arama köpekleri başka bir canlının kokusuna reaksiyon vermez. Mesela bir kedinin veya köpeğin kokusuna tepki göstermez. Canlı insana organize edilir. Bu arada enkazda hayatını kaybetmiş insana da reaksiyon vermemesi gerekiyor. O işi yapanlar kadavra köpekleridir."