AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, parti genel merkezinde, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yapılan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
AK Parti'nin 134. olağan MKYK toplantısını gerçekleştirdiklerini ifade eden Aktay, sabah saatlerinde Başbakan Yıldırım'ın milletvekilleriyle bir araya geldiğini ve anayasa değişikliği teklifine ilişkin istişarelerde bulunulduğunu söyledi.
MHP'nin de mutabakatıyla oluşturulan anayasa değişikliği teklifi metni üzerinde TBMM Anayasa Komisyonu'nun gerekli çalışmaları yürüttüğünü aktaran Aktay, "Ortaya çıkan mutabakat metni aynı şekilde komisyonda kabul edildiği takdirde metnin ocak ayı başlarında Genel Kurul'a getirilmesini umuyoruz." dedi.
Aktay, anayasa değişiklik teklifi hazırlanırken kamuoyundaki bütün tartışma ve kaygıların dikkate alındığını da belirtti.
Anayasa değişikliği teklifine ilişkin bazı katılımcıların sorularının olduğunu, bazılarının kaygılarını ilettiğini vurgulayan Aktay, "Kaygılar varsa Anayasa Komisyonu sürecinde bunların izale edilmesi mümkündür. Bu mutabakat metni MHP ile yapıldığı için atılacak bütün adımlar yine aynı mutabakat aranarak ilerletilecektir." diye konuştu.
Aktay, MKYK'da iç ve dış güvenlik sorunlarının da ele alındığını, Başbakan Yıldırım'ın bu konudaki son gelişmelerle ilgili kurul üyelerine bilgi verdiğini de dile getirdi.
"Bugünün dünyasında hiç kimse güvende değil"
İstanbul'da ve Kayseri'de gerçekleştirilen menfur terör saldırılarında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa dileyen Aktay, şunları kaydetti:
"Beşiktaş saldırısı ile eş zamanlı olarak Mısır ve Yemen'de gerçekleşen saldırılar var. Yine büyükelçi saldırısı ile neredeyse eş zamanlı olarak Berlin'de gerçekleşen terör saldırısı var. Uluslararası terörizm konusunda bugünün dünyasında hiç kimse güvende değil. Türkiye başka yerlere nazaran daha az güvenli ya da başka yerler Türkiye'ye nazaran daha çok güvenli falan değil. Dünya uluslararası terörizm karşısında ciddi bir tehdit altındadır. Bu tehdidi ele almak, bunun karşısında tedbirler geliştirmek ve eldeki bütün verileri paylaşarak, teröre karşı standart ayrımı gözetmeksizin samimiyetle mücadele etmek gerekiyor."
Aktay, "Keşke Suriye'nin geleceğine ne Rusya ne İran hatta ne de Türkiye hiç müdahil olmak zorunda kalmamış olsaydı. Ne yazık ki şu anda Suriye'de, Suriye'nin geleceğine, Suriye halkının karar vermemesi için bütün dünya güçleri adeta ittifak etmiş durumda." dedi.
"Neyi hedefliyorlarsa tam aksi durumla karşılaşıyorlar"
Son günlerde yaşanan terör saldırılarına değinen Aktay, "Terör saldırıları karşısında en büyük tesellimiz, neyi hedefliyorlarsa tam aksi bir durumla karşılaşıyorlar. Beşiktaş ve Kayseri saldırılarının akabinde belki başka bir şey hedeflediler ama ülkemizin birbirine daha fazla kenetlenmiş olduğunu, ülkemizin Türk'üyle, Kürt'üyle, Alevi'siyle, Sünni'siyle Türkiye'yi teşkil eden bütün unsurlarının birbirlerine daha fazla kenetlenmiş olduğunu hep birlikte gördük." diye konuştu.
"Hedef sadece Rusya'nın büyükelçisi değildi"
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin ardından da benzer bir manzarayla karşılaşıldığını belirten Aktay, şunları ifade etti:
"Hedeflenen, Türkiye ile Rusya'nın arasının belki de bozulması, Türk-Rus ilişkilerine yönelik bir saldırı düzenlemek. Hedef sadece Rusya'nın büyükelçisi değildi, aynı zamanda ve çok daha güçlü bir biçimde Türkiye'ydi, Türkiye ile Rusya ilişkileriydi. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki çok şükür tam tersi bir durum söz konusu oldu.
"Yedek milletvekilliği konusu bir tartışma konusu"
Aktay, "Yedek milletvekilliğine ilişkin uyarı ve eleştirilerin geldiği doğru mudur, bu konudaki eleştiriler, kurmayların verdiği yanıtlar için ne söyleyebilirsiniz?" sorusu üzerine, şu açıklamalarda bulundu:
"Tabii ki yedek milletvekilliği konusu bir tartışma konusu ama dünyanın birçok ülkesinde hatta bütün demokratik ülkelerde böyle bir uygulama var."