Çekmeköy'de, belediye otobüsünde hemşire Ayşegül Terzi'yi darbettiği gerekçesiyle hakkında dava açılan tutuklu sanık Abdullah Çakıroğlu'nun "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "kasten yaralama" ve "hakaret" suçlarından 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Çakıroğlu ve şikayetçi Terzi ile taraf avukatları katıldı.
İstanbul Barosundan çok sayıda gözlemci avukatın katıldığı duruşmayı, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ve İzmir Barosundan çok sayıda avukat ile Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka da izledi. Polis ekipleri de duruşmada güvenlik önlemi aldı.
Duruşmada kimlik tespiti yapılan sanık Çakıroğlu, bekar ve lise mezunu olduğunu belirterek, 10 yıldır özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını söyledi.
Savunması alınan Çakıroğlu, kendi kendime konuşma halleri bulunduğunu, birkaç gün üst üste nöbet tutunca psikolojisinin bozulduğunu öne sürdü.
"Doğru oturmasını söyledim"
Hakimin, "Ne oldu o gün otobüste?" sorusu üzerine Çakıroğlu, "Otobüste daha önce tanımadığım o bayanı gördüm. Kendisine doğru oturmasını söyledim. Suratıyla 'Sana ne' anlamında işaret yaptı. Önüme döndüm. Ondan sonra hazmedemedim. İstem dışı bir reflekste bulundum. Yaptığımı doğru bulmuyorum." dedi.
Hakimin, Erenköy dışında başka bir yerde tedavi görüp görmediğini sorması üzerine Çakıroğlu, "Hocaya gittim." dedi. "Ne yaptı hoca sana?" sorusuna da Çakıroğlu, "Bana okudular. 'Cinler musallat olmuş' dediler." yanıtını verdi.
"Elimdeki poşetleri bacağımın üzerine koydum"
Müşteki Ayşegül Terzi, davaya katılma talebi bulunduğunu belirterek, "Yüzüme biri tekme attı. Ne olup bittiğini hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde hastanedeydim. Başım çok ağrıyordu, Abdullah Çakıroğlu'nun ağzından çıkan sözleri hatırlamıyorum. Otobüste oturduğumu, elimdeki poşetleri bacağımın üzerine koyduğumu, bacağımın da kapalı olduğunu hatırlıyorum." dedi.
Hakim, Terzi'nin konuşması sırasında sesinin titrediğini ve ağlamaya başladığını tutanağa geçirdi.
"Serbest kalırsa tekrar yapacağından korkuyorum"
Olayın ardından karakola giderek ifade verdiğini belirten Terzi, şunları kaydetti:
"Sonra kendi çalıştığım hastaneye gittim. Muayene ettiler. Başımdan darbe aldığımı, kafamın şiştiğini söylediler. Ağrı kesici ve sakinleştirici yaptılar. Bütün gün hastanede kontrol altında tutuldum. Sanığın hiçbir suçlamasını kabul etmiyorum. Yaptığı eylemi de dine bağlamasını doğru bulmuyor ve kabul etmiyorum. Sanık evime çok yakın oturuyor. Serbest kalırsa tekrar yapacağından korkuyorum."
Terzi'nin avukatı Bahar Ünlüer Öztürk, müvekkilinin bu dosyada zarar gören konumunda olduğunu ifade ederek, "Müvekkilim aldığı darbenin etkisiyle boynunun kırılabileceğini de bilecek durumdadır. Belki de cama vurması sayesinde boynu kırılmamıştır. Müvekkilim bu nedenle yoğun biçimde etkilenmiştir. Sanık, müvekkilim nezdinde tüm kadınları aşağılamış, eylemiyle toplumun bir kesimini diğer kesimiyle karşı karşıya getirmeye çalışmıştır. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Duruşma, tanıkların beyanının alınmasıyla devam ediyor.