Bakan Süleyman Soylu, Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'nde düzenlenen "Biz Anadoluyuz" projesinin kapanış töreninde yaptığı konuşmada, bu toplantının ardından terör ve şiddet ortamını konu alan uluslararası bir güvenlik toplantısına, sonrasında ise henüz bebekken annesiyle birlikte katledilen 11 aylık şehit Bedirhan Karakaya adına yaptırılan anaokulunun açılışına katılacağını hatırlattı.
Bu 3 programın da dünyaya ve Türkiye'ye ağır maliyetler getiren terör sorunu kaynaklı programlar olduğuna dikkati çeken Soylu, "Bir program doğrudan terörün kendisine verilen bir tepki, diğer ikisi de terörizmle ilgili. Bir katliam, bir düşünce ve çare arama. Aynı zamanda geleceğe dair bir panzehir ve belki de bir aşı. Bakanlık olarak terörle mücadeleyi yürütürken eş zamanlı olarak da terörizmle mücadeleyi de eş zamanlı olarak sürdürmeye gayret ediyoruz." dedi.
"Biz dünyanın en kıymetli arazisinin içerisinde oturuyoruz"
Terörü şiddetin vuku bulması olarak, terörizmi ise terörü oluşturan sebepler ve şartlar olarak tanımlayabildiklerine işaret eden Soylu, terörle mücadelenin kolluk birimleriyle yürütüldüğünü, terörizmle mücadelenin ise daha sivil, biraz daha sosyo-kültürel bir mücadele olduğunu kaydetti.
Terör örgütünün 40 yıl önce kurulduğunu ve 40 yıldır ekonomik, siyasal krizlerin üzerine örgü ördüğünü anlatan Soylu, şöyle konuştu:
"Dışarının bize kurduğu oyunlar üzerine örgü örmüşler. Bizim zenginliğimiz olarak bildiğimiz farklılıkları istismara döndürmek üzere örgü örmüşler. Terörle mücadelede kısa bir zaman içerisinde bir noktaya gelebilirsiniz ama terörizmle mücadelede onların ördüğü örgü kadar örgü öremezseniz, o kadar gayret göstermezseniz yol almakta zorlanırsınız. Biz dünyanın en kıymetli arazisinin içerisinde oturuyoruz. Herkesin gözü var bu arazide.
Herkes bir Antalya'sı, İstanbul'u olsun istiyor. Kendilerinde olmazsa bizdekinin kıymetini heder etmeye çalışıyorlar. Bütün bunları kardeşlik, medeniyetin bize sağladığı adanmışlıkla anca aşabiliriz. Rutinle bunu çözemeyiz. Ancak uykusuzlukla, fedakarlıkla, her şeyi göze alarak Türkiye'nin, bu coğrafyanın, milletin, insanımızın başına örülmüş bir çorabı defedebilme şansına sahip olabiliriz."
Soylu, terörizmle mücadelenin geleceğe dönük bir alan olduğunu, zaman ve emek istediğini, terörü ilelebet bitirme potansiyeline sahip bir alan olduğunu vurguladı.
"Tedbir almayacaksak bu görevleri niye yapıyoruz"
Terörle olduğu gibi terörizmle de mücadele alanında ciddi adımlar attıklarına işaret eden Soylu, şöyle devam etti:
"Özellikle terer örgütleriyle doğrudan iltisakı olan belediyelere görevlendirme yaparak, bu belediyeleri yeniden hizmet üretir hale getirmemiz bu yolda çok önemli çıktılar üretmiştir. Bir belediye insanların hayatına doğrudan temas eden, bazen hayatlarını değiştirme potansiyeline sahip işler üretir. Yerel yönetimler çok hayati yapılardır. Biz bu belediyeleri terör örgütünün tasallutundan kurtarıp hizmet üretir hale getirdikçe onlar ha hem altyapı ürettiler hem de kadın kültür merkezi, gençlik merkezi, spor alanları gibi ürünlerle gençleri terör örgütünün elinden çekip almaya başladılar.
Bu konuda bizi eleştirdiler. 'Belediyeler seçilmişti bunları niye aldınız' diye. Fransız bir belediye başkanı ile sohbet ederken "Sizde belediyeler, 'Senin kardeşini bu belediyeye alırım, sen git dağda teröristlere beraber ol' diye bir teklifte bulunuyor mu? diye sorduğumda 'Bizim burada böyle bir şey düşünülemez.' dedi. Bir taraftan terör örgütüne insani unsur katkısı sağladılar bir taraftan vergilerle toplanan paralardan alınanları terör örgütüne aktardılar. Festivaller düzenlediler. Antalya'da düzenlenen festivalde terör örgütüne katmak için ikna odaları kuruluyor mu? Buna karşı tedbir almayacaksak biz niçin bu görevleri yapıyoruz. Bu millet niye oy verdi?"
Soylu, "161 tane kadın kültür merkezi, 442 gençlik, kültür ve spor merkezi, 2 bin 644 çocuk oyun parkı, 5 bin 191 kilometre içme suyu şebekesi ve daha bir sürü iş yaptık." dedi.
Orada normal ve çağdaş bir yaşam tesis ettiklerine değinen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bunların etkisiyle bu yıl terör örgütüne katılım sadece 95 kişi oldu ve bu rakam son 30 yılın en düşük seviyesidir. Nasıl bir gelişme gösterildiği daha iyi anlaşılsın diye söylüyorum. 2015 yılında bu rakam 3 bin 881 kişiydi. Bu gelişim kesinlikle tesadüfi değildir ve bunun en önemli altyapısı bizim terörizmle mücadele hamlelerimizdir. Tüm bu sistemi kuran stratejisini, kararlılığını, adımlarını ortaya koyan bu ülke ve gelecek nesiller adına Sayın Cumhurbaşkanımıza minnetlerimi sunuyorum. Bunlardan bir diğeri de ikna çalışmalarımızdır. 2018 yılında teslim olan 343 teröristin 146'sı ikna yöntemiyle dağdan indirilmiştir."
"Aybüke öğretmeni göndereli 1,5-2 yıl oldu"
Terörizmle mücadele kapsamında toplumun, gençlerin terör örgütünün yöntemlerine karşı bilinçlenmesi ve bu meseleyi dünyaya daha rahat anlatabilmek için 5 dilde kitaplar yayınladıklarını belirten Soylu, "Okullarda öğretmen var. Eksiklik yok. Öğretmenlerimiz Türkiye'nin sınırında mutlular. 24 Kasım yarın. Aybüke öğretmeni, Necmettin öğretmeni göndereli 1,5-2 yıl oldu. Zifiri bir karanlığa aydınlık oluşturmak için oradaydılar. Onlar da anne baba kuzusuydular. Bu mücadele kapsamında 'Vatandaş buluşmaları' gerçekleştirdik. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere kendilerinin talimatları ve yönlendirmesiyle valilerimiz, kaymakamlarımız, muhtarlarımız, aşiret ve kanaat önderlerimiz, toplumun değişik kesimleriyle 40 bin 669 buluşma gerçekleştirdik. Terör örgütü ve ona müzahir yapılar, bu buluşmalardan çok rahatsız oldular. Onlar rahatsız olduğu için biz bu toplantılara hız verdik. Sayılarını artırarak devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Bu mücadele kapsamında vicdanlara hitap eden, yüzleri güldüren, toplumdan çok güzel tepkiler aldıkları "Biz Anadoluyuz" projesini hayata geçirdiklerini anlatan Soylu, şunları kaydetti:
"Doğu ve Güneydoğu illerinde oluşturulmak istenen terör baskısından bir şekilde etkilenmiş, birtakım imkansızlıklar nedeniyle yaşadığı şehrin dışına çıkamamış, 15 yaş altı 50 bin çocuğumuzu, ülkenin diğer bölgelerinde belirlenen kardeş illere 3'er günlük gezilere gönderelim' dedik. Hatta bir de bunun batıdan doğuya ayağını planladık. 49 bin doğudan batıya, 2 bin 500 de batıdan doğuya olmak üzere toplamda 51 bin 500 sayısına ulaştık.
Bu projenin amacı ve hedefi insanidir. Bir mutluluk, kardeşlik projesidir. Biz ülkemizin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan bölgedeki birtakım karanlık anlayışlar yüzünden zor zamanlar yaşamış yavrularımız, evlatlarımız bu ülkenin gerçek güzelliklerini, zenginliğini, kültürünü, tarihini ve medeniyetini görsünler. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendiye çok teşekkür ediyorum. Bu projeyi himayelerine aldılar. Hakkari'den, Şemdinli'den gelen çocuklar Sultanahmet'in, Manavgat'ın güzelliklerini görsün. Bu projeye destek veren herkese çok teşekkür ediyorum."
Uyuşturucuya karşı mücadele
Aynı mücadeleyi uyuşturucuya karşı da yaptıklarını vurgulayan Soylu, "Bir söz söyledim bana çok kızdılar. Neredeyse memleketin birtakım entellektüel simaları 'Bir İçişleri Bakanı böyle mi konuşur?' diye beni eleştirdiler. Ne demiştim? Polisimize, jandarmamıza eğer okulun önünde uyuşturucu satışını görürseniz ayaklarını kırın demişim. Niye demişim. 2014 yılında doğrudan uyuşturucudan ölenlerin sayısı 288, 2015 yılında 520, 2016 yılında 920, 2017 yılında ise 941. Benim de feryadım oldu. Bu yıl eylül ayı itibarıyla adli tıpın verdiği rakam 228. Eğer biz bu dikine giden treni 940'lardan 500, 600'lere indirebilirsek bir şeyi kırmış olacağız. Bu da yeter mi? Hayır. Bizim rehabilitasyon köylerine ihtiyacımız var. Tıpkı 'Biz Anadoluyuz' projesinde olduğu gibi aynı iklimi oluşturmak zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.
Toplantıya, Soylu'nun yanı sıra Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile turizm sektörü temsilcileri de katıldı.
Kaynak: AA