"İkili ilişkilerimizi dünyanın her yerinde geliştiriyoruz"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Samsun'daki bir restoranda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Dış ilişkiler konusunda son dönemde yaşanan gelişmelere değinen Çavuşoğlu, Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmeye başladığını söyledi. İsrail ile ilişkileri düzelttiklerini, normalleştirdiklerini belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Şartlarımız yerine geldi. 6 yıl önce İsrail uluslararası sularda, uluslararası hukuku ve insan haklarını ihlal ederek Mavi Marmara gemisine saldırmıştı. Biz koymuş olduğumuz tepkinin yanında ilişkilerimizi düzeltmek için 3 şart koymuştuk. Özür şartı daha önce gerçekleşmişti. Tazminat konusu, özellikle Filistin ve Gazze üzerindeki ambargoların kalkması, kolaylaştırılması şartımız da uzun görüşmelerden sonra yerine getirildi. Şimdi anlaşmalar Meclis'e geliyor, onaylayacağız. Büyükelçileri göndereceğiz ama daha anlaşma onaylanmadan bunun karşılığını almaya başladık. Gazzeli kardeşlerimize bayramdan önce insani yardımlarımızı ulaştırdık. Bu bir başlangıçtır, devamı gelecektir. Sadece insani yardım değil kalkınma yardımlarımız da gelecek. Gazze'yi yeniden inşa edeceğiz. Enerji, su ihtiyacını karşılayacağız. Cenin'e bir organize sanayi bölgesi yapacak ve 6 bin kişiye iş verecek. Bütün engelleri kaldırdık."

Bazılarının İsrail ile normalleşme sürecine yönelik eleştirilerde bulunduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bu kişilerin ilişkileri düzeltmeden önce "niye düzeltmediniz" de dediğini kaydetti.

"Bizim derdimiz, dünyanın huzuruna, istikrarına ve güvenliğine katkı sağlamak"

Çavuşoğlu, halkını katletmeye başlamadan önce Esed'e de ellerini uzattıklarına işaret ederek, "Suriye ile ilişkilerimizi düzelttik. O zaman aynı kişiler, 'Suriye ile Esed ile ilişkileri niye düzelttiniz' diyorlardı. Şimdi ise 'Esed ile niye kötüsünüz' diyorlar. 'Rusya ile ilişkileri düzeltin' diyenler, şimdi 'Şöyle düzelttiniz, böyle düzelttiniz' diye sürekli eleştiri yapıyor. Yani siz 'beyaz' deyin, bunlar 'siyah' der. Biz yolumuza devam edeceğiz. Eğer bunlara takılacak olursak hiçbir adım atamayız." değerlendirmesinde bulundu.

Düşmanın sayısını azaltmayı, dostun sayısını ise arttırmayı hedeflediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim derdimiz ne? Dünyanın huzuruna, istikrarına ve güvenliğine katkı sağlamak. Bizim derdimiz ne? Ticaretimizi yapmak. Bizim derdimiz ne? Dünyanın her yerinde söz sahibi bir Türkiye hedeflerine ulaşmaktır. İkili ilişkilerimizi dünyanın her yerinde geliştiriyoruz. Uluslararası örgütler nezdinde Türkiye'yi çok aktif bir ülke haline getirdik. İkili ilişkilerimize geliştirirken, siyasi ilişkilerin yanında ekonomik ilişkileri de geliştiriyoruz. Vizeleri kaldırmak için her ülkeyle görüşmeler yapıyoruz. 74 ülkeden fazla ülkeyle vizeleri kaldırdık. Şimdi de Avrupa Birliği ile kaldırmak için çalışıyoruz. Diğer taraftan ikili serbest ticari anlaşmaları, tercihli ticaret anlaşmalarıyla iş adamlarımızın önünü açıyoruz ki ürettiğimiz ürünleri satabilelim. Sadece ikili ülkelerle değil uluslararası örgütler ve bölgesel ekonomik örgütlerle de serbest ticari anlaşmalar yapıyoruz ki o ülkelere bağlı tüm ülkelerle serbest ticareti yapalım. Açılımlarla Afrika'ya, Latin Amerika'ya, Karayipler'e, Asya ve uzakdoğu ülkelerine kadar hem siyasi olarak ulaşıyoruz hem de bugün Türkiye'de üretilen ürünlerin, dünyada 194 ülke var, ulaşmadığı bir tek ülke bile kalmadı, ürünlerimizi dünyanın her yerine ulaştırıyoruz. Biz bu yoğun gündemimizi önümüzdeki süreçte de devam ettireceğiz."

"Mazlumların sesi olmak istiyorsanız insani politikalardan taviz vermeyeceksiniz"

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin adaletli, objektif ve dik durmasından rahatsız olanlar bulunduğuna dikkati çekerek, kendisini dünyanın patronu görenlerin Türkiye'nin bu tutumundan rahatsızlık duyduğunu ifade etti.

Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, "Türkiye, gündemi belirlenen bir ülke olmaktan kurtularak dünyada söz sahibi oldu. Türkiye doğruya doğru diyecek, yanlışa yanlış diyecek, haksızlıkların karşısında duracak. Dünyada mazlumların vicdanı, sesi olacak. Böyle olmaya da devam edeceğiz. Ekonomi, ticaret önemli ama dünyada vicdanın, mazlumların sesi olmak istiyorsanız insani politikalardan da taviz vermeyeceksiniz." diye konuştu.