Geçtiğimiz yıl, yurdun bazı bölgelerinde hava sıcaklıkları ortalamaların üzerinde seyrederken, bazı bölgelerde ise ani yağışlar doğal afetlere neden oldu. Yağışlar heyelan ve taşkınlara yol açarken can ve mal kayıpları yaşandı.
Küresel çapta iklim değişikliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkan yoğun ve ani yağışların ardından ise kuraklık dönemleri yaşandı. Öyle ki, bir çok ilde barajlarda ve göllerdeki su seviyeleri alarm verecek düzeye kadar düştü.
İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Deniz Demirhan, bazı bölgelerde ortaya çıkan ani ve ekstrem hava olayları ile bu yıl yaşanması muhtemel sıcaklık tahminlerini ve bunlarla ilişkili iklim değişikliği sürecini TRT Haber'e değerlendirdi.
Sıcaklıklar en fazla hangi bölgelerde artacak?
Demirhan, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda özellikle belirli bölgelerde ortalamaların üzerinde sıcaklıklar beklendiğini, haziran ve temmuz aylarında sıcaklıkların en fazla artmasının beklendiği bölgelerin ise, Güney Ege, Akdenizin iç kesimleri, İç Anadolu bölgesi, Doğu Anadolu’nun Güney Doğusu ve Güney Doğu Anadolu bölgesi olduğunu söyledi.
Bu bölgeleri Güney Ege, Akdeniz sahilleri, Doğu Andolu’nun kuzeyi ve batısı takip edecek. Orta ve Kuzey Ege’de, Trakya, Marmara ve Karadeniz’de ise sıcaklıkların mevsim ortalamalarında olması bekleniyor.
2020’de meteorolojik afetlerin sayısı son 50 yılın en yüksek değerine ulaştı
2020 yılında ortalamaların üzerinde sıcaklıkların yaşandığını vurgulayan Demirhan, "2020 yılı sıcaklıkları, ortalamaların 1,4 derece üzerindeydi. Bu dönemde meteorolojik afetlerin sayısı 984’ e ulaşarak son 50 yılın en yüksek değerine ulaştı." dedi.
Demirhan sözlerini şöyle sürdürdü;
Ancak bu afetlerin 2020 yılıyla sınırlı kalacağını düşünmüyoruz. 2021 yılı yaz döneminde de ani gelişen ısı dalgaları, yaşlıları, çocukları, şeker ve kalp rahatsızlığı olanların sağlığını tehlikeye sokabilir. Güneşten gelen güçlü UV radyasyonu, cilt sorunlarındaki artışı da beraberinde getirebilir.
Ani hava olayları can ve mal kayıplarına neden olabilir
Bu yılda yaz aylarında hava olayları kaynaklı doğal afetlerin yaşanabileceğini belirten Demirhan, "Yaz ortasında dolu, hortum faaliyetleriyle karşılaşabiliriz. Seller, su baskınları, taşkınlar özellikle güney bölgelerde ve Karadeniz bölgesinde can ve mal kayıplarına neden olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Ani sellerin ardından uzun süren kuraklık dönemlerinin yaşanabileceğine işaret eden Demirhan, kuraklık ve sellerden dolayı zarar gören tarlalar nedeniyle gıdaya ulaşımında zorlaşabileceğini belirtti.
Ortalama sıcaklıkların artması kuraklık ve ekstrem yağışlara neden olacak
İklim değişikliği sonucu, sıcaklık artışının sürekli olarak devam ettiğini belirten Demirhan, hava olayları kaynaklı afetlerin uzun yıllar boyunca hayatın bir parçası haline geleceğinin bilinmesi gerektiğini söyleyerek şunları kaydetti;
İklim senaryolarından bazılarına göre, 2040 yılına kadar sıcaklıklar yurt genelinde, 0,5 ila 3 derece arasında artabilir ve buna bağlı olarak ekstrem yağışlar görülebilir. Ege sahillerinde, Orta Karadeniz’de ve Doğu Anadolu’da kış aylarında yağışların yüzde 10 ila yüzde 40 arasında artması bekleniyor. Bu da sel felaketlerinin daha fazla görüleceği anlamına gelebilir.
Ancak bahar aylarında ise ülkenin büyük bir bölümünde yağışların azalacağı ve kuraklığın hakim olacağı öngörüleri yapılmaktadır. 2041-2070 yıllarında ise Doğu Anadolu’da, Akdeniz’de, Güney Doğu Anadolu’da kuraklığın hakim olabileceği üzerinde durulmaktadır.