Yüzlerce kişinin ekmek teknesi bir fabrika, bir ailenin evi ya da türlü türlü canlılara ev sahipliği yapan ormanlar… Milyonlarca insanın yaşadığı İstanbul’da her gün ortalama yüzden fazla yangın çıkıyor.
İstanbul İtfaiyesinin hazırladığı yangın raporu acı bilançoyu gözler önüne seriyor. Sadece 2019’un ilk sekiz ayında 15 bin 162 yangın çıktı. 3 bin 121 konut ve 124 fabrika bu süre içinde küle döndü.
Sigara ilk sırada
Yangınların çıkış nedenlerine bakıldığında ilk sırada sigaranın olduğu görülüyor. İstanbul’da yılın ilk sekiz ayında çıkan yangınların 6 bin 216’sı sigara kaynaklı. Bir başka ifadeyle yangınların yüzde 41’ine sigara neden oldu. İkinci sırada ise elektrik kontağı kaynaklı yangınlar yer aldı. Öyle ki sırf bu yüzden 3 bin 233 yangın çıktı. Bunun istatistiksel oranı yüzde 21,3.
Kasıtlı olarak çıkarılan yangınlar ise üçüncü sırada yer aldı. İstanbul’da 2019 yılı verilerine göre yangınların 1112’si, yani yüzde 7,3’ü kasıtlı olarak çıkarıldı.
Sigara kaynaklı yangınlar, önceki yıllara ait raporlarda da yine ilk sırada yer almıştı. 2018’de çıkan toplam 20 bin 416 yangının yüzde 35’ine denk gelen 7 bin 153’ü sigara kaynaklıydı. Aynı yıl yangınların yüzde 26,7’si ise elektrik kontağından çıkmıştı.
Konut yangınları kış mevsiminde artıyor
İstanbul’da yangınların çıktığı aylara bakıldığında ise özellikle yaz aylarında artış olduğu göze çarpıyor. 2018’de çıkan yangınların yüzde 10,6’sı temmuz, yüzde 9,9’u ağustos ve yüzde 7,5’i eylül ayında çıktı. Yaz aylarındaki yangınların yüzde 11,4’ü ise ot kaynaklı…
Konut yangınlarının en fazla olduğu dönem ise havaların soğuduğu kış ayları… Öyle ki konut yangınlarının ortalama yüzde 23,7’si ocak, şubat ve mart aylarında görülüyor.
Yangınlar özellikle insanların işte, okulda ve evde aktif olduğu saat dilimlerinde çıkıyor. 2018’de çıkan yangınların yüzde 36,3’ü 12.00-18.00 saatleri arası meydana geldi. Yangınların yüzde 34,8’i ise saat 18.00 ile gece yarısında meydana geldi.
İstanbul’un tarihi yangınları
İstanbul, tarihi boyunca da pek çok kez büyük yangınlar yaşadı. Teknolojik imkanların bu derece gelişmediği günlerde çıkan yangınlar, ağır tahribatlara sebep oldu. Yapılar genellikle kagir ya da ahşap olduğu için geride çok büyük hasarlar kaldı.
Bugünün itfaiyecileri diyebileceğimiz tulumbacıların bile bulunmadığı dönemlerde çıkan yangınların en büyüklerinden biri 1639’da Balat’ta meydana geldi. Balatkapı dışındaki Mumhane’den başlayan yangın o kadar büyüktü ki Balat’ın yanı sıra Fener Kapısı ile Çukurbostan arası küle döndü.
Yeniçeri tulumbacıları dönemini kapsayan 1714-1826 tarihleri arasında İstanbul’da 44 büyük yangın kayıtlara geçti. Yine kayıtlara göre bu dönemde çıkan yangınlarda 7 bin ev, han, hamam ve medrese kül oldu.
1870’de Beyoğlu alevler içinde kaldı
1826’da belediye daireleri ve semt tulumbacılığı dönemi başladı. Bu dönemde de İstanbul’da yangınların ardı arkası kesilmedi. Bunların en önemlilerinden biri hiç kuşkusuz 1870 Beyoğlu yangınıydı. Yangın o kadar büyüktü ki, Beyoğlu, Galata ve Karaköy alevler içinde kaldı.
Askeri itfaiye dönemi olarak adlandırılan 1874-1923 yılları arasında İstanbul’un yangınlar konusundaki kaderi yine değişmedi. Sadece 1918’de meydana gelen Cibali-Fatih yangını 7 bin 500 binayı etkiledi.
Yangın anında nasıl davranmalı?
Yangınlarla ilgili çalışmalar, bilinçli olmanın önemini gözler önüne seriyor. Bu noktada bazı tüyolar, muhtemel can ve mal kayıplarının önüne geçebilmek için işe yarayabilir. Afet ve Acil Durum Eğitim Merkezi (AFADEM) yangın anında yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:
- Telaşa kapılmadan, varsa yangın ihbar butonuna basılmalı.
- Alo 110 itfaiye ihbar hattı aranarak adres ve yangınla ilgili net bilgiler verilmeli.
- İtfaiye gelince kadar mümkünse mevcut imkanlarla yangına müdahale edilmeli.
- Kapalı bir alanda çıkan yangında yayılmayı önlemek amacıyla kapı ve pencereler kapatılmalı.
- Müdahale sırasında can güvenliği tehlikeye atılmamalı.
- Binadan çıkışın olanaksız olduğu durumlarda bir yerlere saklanılmamalı. Hatta pencereye çıkılarak dışarıyla iletişim kurulmalı.
- Dumandan etkilenmemek amacıyla eğilerek ve sürünerek hareket edilmeli.
- Ağız ve burun ıslak bez ya da mendille kapatılmalı.
-Vücutta yanık oluşması durumunda yardım gelinceye kadar soğuk suya tutulmalı.
Kaynak: İstanbul İtfaiyesi
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu
Grafik : Bedranur Aygün