Vakıflar, tarih boyunca İslam ülkelerinin toplum ve kültür hayatında önemli rol oynayan hayır müesseseleri oldu.
Tarihte kurulan tüm İslam devletlerinde olduğu gibi Osmanlı Devleti'nde de vakıf faaliyetleri çok yaygın duruma geldi. Vakıfların, altın çağını Osmanlı ile yaşadığı söylenir. Öyle ki Osmanlı İmparatorluğu "Vakıf Cenneti" ya da "Vakıf Devleti" olarak tanımlanır.
Bin 383 vakıf çalışmalarına devam ediyor
Bu kültür Türkiye Cumhuriyet'inin kurulmasıyla devam ederek faaliyet alanları birden çok olan binlerce vakıf kuruldu. Osmanlı'da olduğu gibi en çok vakfın kurulduğu yer İstanbul oldu.
Vakıflar Haftası kapsamında Vakıflar Genel Müdürlüğünün verilerinden derlenen bilgilere göre, İstanbul'da bin 269'u Cumhuriyet döneminde kurulan, 13'ü Osmanlı'dan devam eden ve 101'i de gayrimüslimlere ait cemaat vakfı olmak üzere bin 383 vakıf çalışmalarına devam ediyor.
Bu vakıfların her biri birden çok alanda faaliyet gösteriyor. Bin 383 vakıf arasında eğitim 900, kültür 411, sağlık 408, dini-dini eğitim ise 219 vakfın alanına giriyor.
Bilim-teknoloji 112'nin çalışma alanı olurken, demokrasi, hukuk, insan hakları alanında 26, basın-gazetecilik alanında 15 ve barış alanında ise 3 vakıf çalışma yürütüyor.
Atatürk ilke ve inkılapları alanında 13 vakıf çalışma yaparken, denizcilik alanında 4, hukuk eğitimine destek alanında 6, tarım-hayvancılık ve kooperatif alanında 5 vakıf faaliyet gösteriyor.
Bin 383 vakıftan 3'ü sinema ile ilgilenirken, yoga için 3, kadın eğitimi alanında 7, kadının korunması alanında 4, kadın amaçlı ise 11 vakıf çalışmalarına devam ediyor.
Şehit ve gazilerle ilgili bir vakıf faaliyet gösterirken, sosyal hizmet alanında 118, yaşlılara yardım alanında 12, özürlüler alanında 18, öksüz ve yetim barınması alanında ise 3 vakıf faaliyette bulunuyor.
"Her vakfın çalışma alanları çeşitli"
İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Mürsel Sarı, açıklamasında, her bir vakfın çalışma alanının çeşitli olduğuna dikkati çekerek, "Kimi vakıf hem ekonomi hem siyaset hem de hukukla ilgileniyor. Öyle olunca da bazı alanlarla vakıfları sayısı toplanınca fazla görünebilir ama öyle değil." dedi.
İstanbul'da Osmanlı vakıflarından, Vakıflar Genel Müdürlüğüne 10 bin gayrimenkul kaldığını belirten Sarı, şunları kaydetti:
"Osmanlı'dan Cumhuriyet'e gelen vakıfları kabaca ikiye ayırıyoruz. Bir mazbut vakıflar. Bunlar, Osmanlı döneminde kurulmuş ama yöneticileri olmayan vakıflar. İkincisi ise mülhak vakıf. Yine Osmanlı döneminde kurulmuş ama günümüzde yöneticileri olan vakıflar. Bunlardan 13 tane var hala. Mesela Sokullu Mehmet Paşa vakfı bunlardan birisidir.
Mesela Çorlulu Ali Paşa Vakfı. Bu vakıfları yönetecek kimse kalmazsa Vakıflar Genel Müdürlüğünün yönetimine kalıyor. Bizim idare ettiğimiz bu tarz vakıflar kamu malı değil, özel hukuk, tüzel kişiliği olan vakfın malı."
Kaynak: AA