Puslu 7.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Türkiye
AA 19.11.2021 11:10

İstanbul'da hava kirliliğinin en büyük nedeni "trafik"

İstanbul'da hava kirliliği trafik ve motorlu araçlar sebebiyle artıyor. Uzmanlar, hava kirliliğinin azaltılması için raylı sistemin artırılıp, dizel araç kullanımının azaltılması gerektiğini söylüyor.

İstanbul'da hava kirliliğinin en büyük nedeni "trafik"
[Fotoğraf: AA]

Hava kirliliğinin sebepleri zaman içerisinde değişiyor. 

Pandemi dönemindeki tedbirler kapsamında insanların evlerinde kalması, araç kullanmaması belli bir dönem havayı iyileştirmiş ve kirliliğin azalmasını sağlamıştı.

Ancak, normalleşme sürecine geçilmesiyle birlikte hava kirliliği de yeniden artmaya başladı.

Uluslararası Hava Kirliliğini Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik, İstanbul'da 1990'lı yıllara kadar konutların ısıtılmasından kaynaklı hava kirliliği yaşandığını, önceki sebeplerle bugünün nedenlerinin farklı olduğunu söyledi.

"Dizel araç kullanımının azaltılması gerekiyor"

İncecik, İstanbul'da yaklaşık 4,5 milyon aracın bulunduğunun ve bunun 3,2 milyonunun otomobil olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"İstanbul'daki araçların yaklaşık yüzde 40'ı dizel ve bu yüksek bir rakam. Avrupa Birliği ülkelerinde bu rakam yüzde 24. Avrupa Birliği içinde yer alan bazı ülkeler büyük şehir merkezlerine en yüksek oranda partikül kirliliği yayan dizel motorlu araçların girmesini yasaklamaya başladı. Çünkü dizel araçların partikül kirliliği üzerinde etkisi fazla. Dizel araç kullanımının İstanbul'da da azaltılması gerekiyor. İstanbul özelinde hava kirliliği 1990'dan önce çok net bir şekilde anlaşılabiliyordu. Kükürtdioksit seviyeleri çok yüksekti. Konutlarda doğal gazın kullanılmasıyla beraber kükürt kirliliğinden tamamen kurtulduk. Ancak insanlar bazı nedenlerden dolayı son zamanlarda kömür kullanmaya başladı. Bu durum hava kalitesinin bozulmasında ek bir faktör olacak. Özellikle şehirlerde asla doğal gaz dışında bir yakıtın kullanılmaması gerekir."

Uluslararası Hava Kirliliğini Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik, (Fotoğraf: AA)[Uluslararası Hava Kirliliğini Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik, (Fotoğraf: AA)]

"Sisli günler hava kalitesini bozuyor"

Hava kirliliğinin günden güne farklılıklar gösterebildiğini, hava kalitesinin bir gün iyi, bir gün kötü olabildiğini anlatan İncecik, meteorolojik şartların hava kalitesi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu söyledi.

İncecik, yüksek basınçlı ve sisli günlerin hava kalitesini önemli ölçüde bozduğunu aktararak, "İstanbul, Marmara ve Orta Anadolu'da yaşadığımız sis olayları hava kalitesinin bozulmasında ilave bir etken olmaktadır. Çünkü sisli günlerde ve yüksek basınçlı günlerde rüzgar şiddetleri en düşük değerlerde kalıyor. Yani esmeyen bir rüzgar ve çöken bir hava, kirliliğin bizim soluduğumuz ortamda yer almasını, birikmesini sağlıyor. Bu birikme hepimizin sağlığı için çok tehlikeli bir şey. O yüzden böyle günlerde biraz daha dikkatli olmamız gerekiyor" dedi.

"Otobüs egzozlarından yayılan emisyonları soluyoruz"

Havanın kirli olduğu günlerde koruyucu önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan Selahattin İncecik, şunları söyledi:

"Pandemiden dolayı maskesiz dolaşmıyoruz. Pandemi bitince de hava kirliliğinden korunmak için insanlar maske takmalı. Özellikle otobüs duraklarında maskesiz oturmayın. Çünkü otobüs egzozlarından yayılan bütün emisyonları orada soluyoruz. Bu durumda kirli havayı akciğerlerimize kadar alıyoruz. Bunu önlemek lazım. Ayrıca hava kirliliği farklı zamanlarda artabiliyor. Örneğin bunların başında da ozon geliyor. Bu ozon, yer seviyesinde zararlı, toksik ozon. Bu da yaz aylarında meydana geliyor. Etkin güneş radyasyonu olduğunda ve aynı zamanda da motorlu araçlardan yayılan o trafik emisyonların etkisiyle güneş radyasyonu altında ozonun oluşumuna neden oluyorlar. Bu ozon değerlerinin yükselmesi özellikle yaşlı insanların, bebeklerin sağlığına olumsuz etkide bulunuyor. Bu günlerde vatandaşlar uyarılmalı, o saatlerde dışarıda bulunulmamalı veya trafiğin bulunduğu alanlarda yürümemeleri için uyarılar yapılmalı."

"Hava kalitesi için raylı sistemin 800 kilometreye çıkarılması lazım"

Mevcut araçların elektrikli araçlara kademeli geçişinin hızlandırılması gerektiğine dikkat çeken İncecik, "Hava kirliliğinin azaltılması için raylı sistemin artırılması lazım. İstanbul'da şu anda 220 kilometre civarında bir raylı sistem var. Şehrin nüfusuna ve 5 bin 400 kilometrekarelik bu mega şehre hiç de yeterli bir rakam değil. Bu rakam kendi boyutuna benzer şehirlerle kıyaslandığında havanın kalitesi için İstanbul'da raylı sistemin 800 kilometreye çıkarılması lazım. Vatandaşların araç kullanmaktan kaçınıp toplu taşıma, metro, deniz yolu ve bisiklet gibi alternatiflere yönelmeleri gerekiyor. Bu yapılırsa 2030'dan itibaren İstanbul daha temiz bir şehir haline gelebilir. Bizim amacımız gelecek kuşaklara daha kaliteli, havasıyla yaşanabilir bir şehir bırakmak" dedi.

"Dünyada her yıl 7 milyon insan erken ölümle karşı karşıya"

Uluslararası Hava Kirliliğini Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik, BM İklim Zirvesi 26. Taraflar Konferansı'ndan bir ay önce Dünya Sağlık Örgütü'nün hava kalitesiyle ilgili limit değerlerini revize ettiğini anlatarak, şöyle konuştu:

"Avrupa Birliği ülkeleri ve diğer ülkelerin hava kalite standartlarını yeni kılavuz değerlerine göre revize etmeleri bekleniyor. COP26 artık onaylandı. 2030 yılından itibaren kademeli olarak dünyanın pek çok ülkesinde dizel ve benzinli araçların satılması yasaklanıyor. Bu durum dünyanın hava kalitesini düzelterek iklim üzerindeki etkiyi de azaltmak suretiyle önemli bir katkı da yapacak. Havanın kalitesini düzeltmek önemli. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliği nedeniyle dünyada her yıl 7 milyon insanın erken ölümle karşıya kaldığını belirtiyor."

Sıradaki Haber
Artvin’de küçükbaş hayvanların zorlu yolculuğu
Yükleniyor lütfen bekleyiniz