Çok Bulutlu 6.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Türkiye
AA 29.01.2025 12:23

İstanbul'da hava kirliliğinin en büyük sebebi trafik

İstanbul'daki trafik yoğunluğu, şehrin hava kalitesini ciddi şekilde tehdit ediyor. Uzmanlara göre, artan araç sayısı ve sıkışan yollar, hava kirliliğinin başlıca nedenleri arasında yer alıyor.

İstanbul'da hava kirliliğinin en büyük sebebi trafik

Dünyada ve Türkiye'de son dönemlerde hızla önlem alınması gereken konular arasında başı çeken hava kirliliği, son günlerde İstanbul'da sisli ve puslu bir havanın hakim olmasıyla tekrar gündeme geldi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Sürekli İzleme Merkezi bünyesindeki Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı (NEFES) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Çevre Koruma Müdürlüğünün Hava Kalitesi İzleme Merkezi'nden kentteki hava kirliliği anlık takip edilebiliyor.

Farklı noktalara kurulan hava kalitesi izleme istasyonlarından alınan verilerle ilçelerde bölgesel bazlı ölçüm yapılıyor.

Uygulamalarda, hava kalitesi endeksinde bir metreküp hava içindeki partikül maddeye göre tespit edilen değerler, "0 ile 50 arası: Temiz (yeşil), 51 ile 100 arası: Orta (sarı), 101 ile 150 arası: Hassas (turuncu), 151 ile 200 arası: Sağlıksız (kırmızı), 201 ile 300 arası: Kötü (mor), 301 ile 500 arası: Tehlikeli (bordo)." şeklinde sıralanıyor.

NEFES uygulamasındaki istasyon verileri ile Marmara Temiz Hava Merkezi Müdürlükleri (MTHM) verilerine göre, İstanbul'da hava kirliliği oranı yüksek ve düşük olan bölgeler saat 10.00'da şöyle belirtildi:

Bölge/İlçe Hava İndeksi   Bölge/İlçe Hava Kalitesi İndeksi
Kadıköy 85   Alibeyköy 49
Göztepe D100 78   Kandilli MTHM 48
Tuzla 56   Bağcılar 42
Esenyurt MTHM 55   Silivri MTHM 40
Sultangazi 3 55   Ümraniye 37
Sultangazi MTHM 55   Ümraniye MTHM 36
Şirinevler 55   Selimiye 35
Esenler 55   Kandilli 35
Kağıthane 55   Maslak 35
Mecidiyeköy MTHM 55   Avcılar 32
Kumköy 55   Sarıyer 27
Aksaray 55   Çatladıkapı 26
Sancaktepe 55   Şile MTHM 25
Kartal 55   Arnavutköy 24
Üsküdar MTHM 54   Büyükada 20
Başakşehir 53   Beylikdüzü 19
Yenibosna 53   Sultangazi 1 13
Sultanbeyli MTHM 53   Kağıthane MTHM 6
Üsküdar 51   Beşiktaş 6

"İstanbul'da bazı yıllar daha kirli, bazı yıllar daha açık geçebiliyor"

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'da 90'lı yıllara göre 2020'lerde havanın daha temiz olduğunu belirtti.

Hava kirliliği oranlarında bu yıllarda üç haneli sayıları gördüklerini aktaran Toros, "Şimdi iki haneli sayılar görüyoruz. Hedef kirlilikte tek haneli sayıları görmek. Tabii ki İstanbul'da bazı yıllar daha kirli, bazı yıllar daha açık geçebiliyor." dedi.

"Hava kirliliğinin ana kaynağı fosil yakıtlar"

Prof. Dr. Toros, İstanbul'da bu yıl en çok araçlardan çıkan azot dioksit değerlerinde artış meydana geldiğini anlattı.

Hava kirliliğinin ana kaynağının fosil yakıtlar olduğuna dikkati çeken Toros, "Fosil yakıtları, şehirlerde bol miktarda araçlarda kullanıyoruz. Şehir dışında sanayi tesislerinde kullanıyoruz. Elektrik üretmek için enerji santrallerinde kullanıyoruz. Ürettiğimiz elektriği evlerimizde ve iş yerlerinde kullanıyoruz. Ne kadar çok elektrik kullanırsak o kadar enerji ihtiyacımız doğuyor. Bu enerjiyi de fosil yakıtlardan elde ediyorsak daha çok fosil yakıt yakmak zorunda kalıyoruz." diye konuştu.

Toros, şehirlerdeki en önemli sorunlardan birisinin araçlar olduğunu vurgulayarak, "İstanbul'daki araç sayısı 6 milyona yaklaşmış durumda. Gün içinde sürekli hareketlilik var. Bazı yollarda gidiş ve geliş olarak, neredeyse 24 saat trafiğin yoğun olduğu yerler var. E-5 (D-100) güzergahını düşünün, Tuzla'dan Boğaz Köprüsü'ne kadar. Bu tarafta yine 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden Silivri'ye kadar. O güzergahta, çoğu noktada ve günün belli saatlerinde yoğun trafiğin, dur-kalkların çok fazla olduğunu görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Trafiğin olduğu bölgelerde yeterli rüzgar bulunmaması ve kirleticilerin doğal taşınıma uğramaması halinde hava kirliliğinin artığını vurgulayan Toros, şöyle devam etti:

"Örneğin Göztepe bölgesi. Yine köprüyle Şişli arasındaki bölge çok yoğun. İlerlediğimizde Yenibosna-Atatürk Havalimanı bölgesinde, yoğun trafiğin olduğu yerlerde hava kirliliğinin de diğer yerlere oranla daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bununla beraber şehirden biraz uzak Şile veya Sarıyer'in kuzey bölgeleri var. İstanbul daha çok kuzeyli rüzgara hakim olduğu için, kuzeyden gelen rüzgarlar Karadeniz'den hava getirdiği için şehirde oluşan kirletici buraya uğramıyor. Şehirde oluşan kirletici daha çok güneye doğru etkisini gösteriyor veya o anda hangi tarafa rüzgar esiyorsa oraya hareket ediyor."

"Dünyada 7 milyonun üzerindeki insanın ölümünden hava kirliliği sorumlu"

Prof. Dr. Toros, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İBB'nin kent genelindeki 40 noktada hava ölçüm istasyonu olduğunu söyledi.

Sağlık için solunan havaya daha da dikkat etmek zorunda olduklarının altını çizen Toros, "Çünkü, havanın solunum yollarıyla ciğerlere, oradan kalp damar sistemlerine hatta beyne varan bir yolculuk serüveni var. Bu yolculuk esnasında havanın içeriğindeki maddeler son derece etkili oluyor. Dünyada 7 milyonun üzerindeki insanın ölümünden hava kirliliği sorumlu tutuluyor. Bugün 7 milyon sayısı son derece büyük." dedi.

Bu konuda ev ile iş yerinin yakın olmasıyla hareketliliğin azaltılması, toplu taşıma tercih edilmesi ve evlerde yenilenebilir enerji kaynakları kullanılması gibi önlemler alınabileceğini dile getiren Toros, bu konuda en önemli kavramın tasarruf olduğunu anlattı.

Prof. Dr. Toros, zaman zaman İstanbul'da meteorolojik şartlara bağlı olarak sis veya pus oluştuğuna işaret ederek, "Aslında sis ve pus havada asılı vaziyette kalan küçük su damlacıklarıdır. Bunu hava kirliliğiyle karıştırmamak gerekiyor. Çünkü, hava kirliliği gözle görülmediği için bir diğer ismi de gizli katildir. Görünmüyor ama bizim sağlığımızla oynuyor. Onun için mutlaka ama mutlaka hava kalitesi ölçüm istasyonlarının verilerine bakıp ona göre hareket etmek gerekiyor. Bu da gün içinde ve günler içinde çok değişkenlik arz ediyor." şeklinde konuştu.

"Şimdi trafik birinci planda"

Uluslararası Hava Kirliliğini Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik ise kentteki hava kirliliği durumuyla ilgili emisyon kaynaklarına bakmak gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. İncecik, "Bundan çok uzun yıllar önce trafik üçüncü plandaydı. Şimdi trafik birinci planda. Daha doğrusu ulaşım birinci planda, İstanbul'daki havanın kalitesini etkilemeye devam ediyor ve bunun şiddeti de artıyor. Çünkü araç sayısı artıyor. Maalesef hala benzinli ve dizel araçların sayısının artışı bunu destekliyor." dedi.

Dünya genelinde ve İstanbul'da elektrikli araçların sayısının henüz çok düşük olduğunu, 2024'ün sonunda sayının 40 milyona yaklaştığını belirten İncecik, ancak sayısı 1 milyarı aşan benzinli ve dizel araç sayısı ile kıyaslandığında bunun da ümit verdiğini anlattı.

Prof. Dr. İncecik, "İstanbul'daki kirliliğin temel sebebi ulaşım ama bunun yanı sıra bazı meteorolojik şartların olumsuz yönde gelişmesi, yüksek basıncın etkili olması ve bunun beraberinde rüzgarın çok düşük seviyelerde olması. Dolayısıyla bu gibi durumlarda kirlilik birikime uğrar." diye konuştu.

"İnsanların nefes alacak yerlere ihtiyacı var"

Hava kirliliğinin önlenmesinde yeşil alanların önemine değinen İncecik, şu ifadeleri kullandı:

"İnsanların nefes alacak yerlere ihtiyacı var. Bizim örneklerimiz pek olumlu değil maalesef. Yani özellikle mega şehirler mertebesinde konuşuyorum. İstanbul, bu konuda çok iyi bir örnek teşkil etmiyor. Nüfusa 16 milyon deniliyor ama bunun çok daha yukarılarda olduğu tahmin ediliyor. Bunun için yeşil alanlar konusunda gerçekten çok özen göstermeliyiz. Yapılan girişimler var ama bunların yeterli olduğunu söylemek zor. Bunların daha da artması lazım. Bu kadar nüfusu toplu taşımayla bir yerden bir yere götüremiyorsunuz. Çok sınırlı bir toplu taşıma, toplu ulaşım var. Daha modern bir ulaşım sistemine erişmemiz lazım. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. İstanbul'un buna daha çok ihtiyacı var."

Prof. Dr. İncecik, trafiğin çok yoğun olduğu caddelerde özellikle yaşlılar, bebekler ve çocukların yürümemeleri, bu gibi alanlarda maske kullanılması gerektiğini aktardı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İBB'nin hava kirliliğinin takibine ilişkin internet siteleri bulunduğuna işaret eden İncecik, "Birkaç gündür İstanbul'da sis çok hakim görüyorsunuz. Böyle bir hakimiyet, atmosfer ve şartların bu durumda olması kirliliğin çok içerisinde olunduğunu söylüyor. Yani emisyonların bulunduğu yerde bundan kaçınmamız gerektiğini söylüyor. Bu gibi durumlarda özellikle ana caddelerde maske takmak belki en iyi çözüm." ifadelerini kullandı.

Sıradaki Haber
Kartalkaya'daki yanan otelde mahsur kalan 26 kişinin kurtarılmasını sağladılar
Yükleniyor lütfen bekleyiniz