Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, İstanbul merkezli 7 ilde gerçekleştirilen operasyonlarda gözaltına alınan 17 kişi, adliyeye sevk edildi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen operasyon kapsamında, Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, FETÖ'nün ışık evlerine yönelik çalışma başlattı.
Çalışmada, ilçede yaklaşık 150 ışık evi olduğu ancak bunların çoğunun kapatıldığı belirlendi. İncelemelerini sürdüren ekipler, emlakçılardan aldığı bilgi doğrultusunda, evlerin büyük kısmının belli kişilerce kiralandığını tespit etti.
Bunun üzerine ekipler, İstanbul merkezli Denizli, Hatay, Van, Sakarya, Bursa ve Kocaeli'ndeki 29 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenledi.
Operasyonda, eski Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürü Sezgin Ö, Bakırköy'ün "sözde eyalet imamı" Ali K, Mirasçılar Öğrenci Yurdu Müdürü İsmail A, "sözde askeri öğrenci imamı" Melik M. ile öğrencilerin de aralarında bulunduğu 19 kişi gözaltına aldı.
Gözaltına alınan 17 yaşındaki 2 askeri lise öğrencisi, pişmanlıklarını dile getirerek itirafçı oldukları için savcılık tarafından serbest bırakıldı.
Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından Bakırköy Adliyesi'ne sevk edildi.
İstanbul'u 11 eyalete ayırmışlar
Şüphelilerin ilk ifadelerinde, FETÖ'ye ait önemli bilgilere ulaşıldı. İstanbul'u 11 eyalete ayıran örgütün, kendilerine bağlı ev sayılarını artıran sözde imamları terfi ettirdiği öne sürüldü.
"Osman" kod adlı askeri öğrenci ifadesinde, örgütten ayrılmak istediğinde kendisine, "Burada bir bardak çay içen ayrılamaz" denildiğini anlattı.
Şüpheli öğrencilerin ifadelerinde, kod adı "Doktor Mesut" olan "sözde askeri öğrenciler imamı" Melik M'nin bir toplantı sırasında, "Cemaatle bu sıralar çok uğraşıyorlar. Türkiye'de ya deprem ya da askeri darbe olacak." dediği yer aldı.
Ayrıca Akın Öztürk'ün 2014'te Bursa Işıklar Askeri Lisesi'nde katıldığı bir konferansta, "Bundan 10 yıl sonra belki de benim için vatan haini diyecekler, buna inanmayın." şeklinde konuştuğu iddia edildi.
İfadelerde, FETÖ'nün özellikle fakir ailelerin çocuklarını ağına düşürdüğü ve bunların örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in her hafta Hazreti Muhammed ile görüştüğü söylenerek kandırıldığı ortaya çıktı.
Örgütün üyelerine Hazreti Muhammed'in sünneti olduğu gerekçesiyle "kod adı" verdiği ifadelere yansıdı.