Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan, bir dönem örgütün "polis ve asker abisi" olan üç şüpheli, bildiklerini anlattı.
Şüpheli M.K, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğündeki ifadesinde, sergilediği performanstan dolayı başarılı görülerek bölge talebe mesulu yapıldığını söyledi.
Kendisine kod ismi verildiğine işaret eden M.K, bir süre sonra Ankara'da polis kolejinde okuyan 3 öğrenciyle ayda üç defa görüşmesinin istendiğini bildirdi.
Çocuklara Fetullah Gülen'in kitaplarını okutmasının, vaazları ve videolarını izletmesinin istendiğini aktaran M.K, "Bu çocuklar çok önemli. Memleketin geleceği için önemli." dendiğini dile getirdi.
Cemaate mensup bir aileye ait olduğunu düşündüğü evde polis koleji öğrencisi üç çocukla buluştuğunu anlatan M.K, her gün dört saat görüştüklerini, onlara Gülen'in kitaplarını okuttuğunu, vaazlarını ve videolarını izlettirdiğini anlattı.
M.K, sonrasında büyük talebe mesulü olarak görevlendirildiğini ve polis koleji öğrencisi üç çocukla ilgilenmesi için Ankara'ya gittiğini söyledi.
Öğrencilerle Ankara'da görüştükten sonra aynı gün Konya'ya döndüğünü anlatan M.K, şöyle devam etti:
"Ankara'ya gidiş ve gelişlerimde genelde hızlı treni, ara sıra da otobüsü kullanıyordum. Bilet alırken kendi adıma bilet almıyordum. Hatta hızlı tren için kimlik numarası şartı gelince gidiş gelişlerimi otobüsle yapmaya başladım. Çünkü bu gizlilik kuralı bana tembihlenmişti. Çocuklarla bu şekilde yaklaşık bir buçuk yıl ilgilendim. Ta ki 17-25 Aralık süreci yaşanana kadar. Bu süreçten sonra polis akademisi ve koleji kapanınca bu çocuklarla irtibatım da bitmiş oldu. İlgilendiklerimden biri çok ileri zekada bir çocuktu. İlgi alanı bilgisayarlar ve bilgisayar programıydı. Sürekli, emniyet teşkilatında siber alanda çok iyi işler yapmak istediğini söylüyordu. Çocuklardan ikincisi çok ketum ve sır tutan bir yapısı vardı. Üçüncü çocuk yetenekli ve zekiydi."
17-25 Aralık sürecinden sonra tedbirler artırıldı
Şüpheli Ş.G. de şehir dışı talebe mesulü olduktan sonra İstanbul'da çok önemli görülen iki öğrenciyle ilgilenmesinin istendiğini belirtti.
Çeşitli tedbirler uygulaması konusunda uyarıldığına dikkati çeken Ş,G, şöyle konuştu:
"İstanbul’a giderken telefonumu yanımda götürmemem, gidiş gelişlerde kredi kartı kullanmamam, gidip gelme sebebimi kimseye söylememem, öğrencilerin cep telefonunu çok acil bir durum haricinde aramamam, aramak zorunda kalırsam kontörlü telefondan aramam, öğrencilerin kimliğiyle ilgili hiçbir soru sormamam, kendi kimliğimle ilgili de çocuklara bilgi vermemem konusunda uyarıldım. Bir evde çocukların Deniz Harp Okulu elektrik elektronik bölümünde okuduğunu öğrendim."
Evde ilgilendiği öğrencilerin yaz tatilinde Konya'ya geldiğini anlatan Ş.G, "Ayarlanan evde 8-9 gün yatılı kaldık." dedi.
Ş.G. okullar açıldıktan sonra öğrencilerle iki üç haftada bir buluşmaya devam ettiklerine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğrenci evinde yaklaşık 5 gün yine Deniz Harp Okulundan öğrencilerle kamp yaptık. Kendisine 'doktor' diye hitap edilen biri bu öğrencilerle tanıştırıldı. Anladığım kadarıyla çocukların okulundaki hocaları ve cemaate bağlı başka öğrencileri de tanıyordu. 17-25 Aralık süreci yaşandığında daha tedbirli davranmam gerektiği belirtilerek, öğrencilerle görüşme zaman aralığını biraz daha uzatmam, İstanbul’a gidip gelmiş olduğum otobüs firmalarını sık sık değiştirmem, hatta aktarmalı olarak gitmem, gidip gelirken cep telefonumu götürmemem, üzerimde cemaatle ilgili hiçbir şey taşımamam, giyim tarzımı da değiştirerek daha spor giyinmem istendi. Öğrenciler de başlarına bir şey gelmesinden dolayı tedirgindi. Görüşmeleri ayda veya kırk günde bir yapmaya başladık. Yaz tatilinde öğrencilerle 12 günlük yatılı bir kamp yaptık. Gitmediğim hafta sonlarında 'doktor' bu öğrencilerle görüşüyormuş. Yarıyıl tatilinden sonra öğrencilerle 'doktor' olarak bildiğim kişi ilgilendi."
"Memlekete hayırlı insanlar yetiştireceğiz"
Şüpheli M.D. ise emniyetteki ifadesinde, cemaatte bir kişinin ortaokul 3. sınıfa giden ve askeri liselere hazırlık yapan talebelerden sorumlu olduğunu bildirdi.
Evde kaldığı dönemde askeri liseye girecek 3-4 kişilik iki öğrenci grubundan ilgilenmesinin istendiğini vurgulayan M.D, şunları kaydetti:
"Öğrenci grubundan sorumlu tutulduktan sonra 'memlekete hayırlı insanlar yetiştireceğiz. Askeriyenin içerisinde dini bütün insanlara ihtiyaç var' ifadeleri kullanıldı. Okuttuğum öğrencilerden biri İstanbul Beylerbeyi Deniz Astsubay Okulunu kazandı. Bu okulda okurken kontrol amacıyla hafta sonları bir yıl yanına gidip kontrol ettim. Diğer öğrenci, askeri liseyi kazandı. Bu öğrenciyi de kontrol ve sohbet amacıyla ziyaret ettim. Sonraki yıl yine öğrenci grubuyla ilgilendim. O çocuklardan biri de askeri liseyi kazandı. Bir yıl boyunca ziyaret ettim. Öğrencileri kontrol etmem için yol harcırahı verilirdi."