Dünya genelinde yeni tip koronavirüs vaka sayısı 500 bini aştı. Hemen hemen her ülke koronavirüse karşı savaş açmış durumda.
Peki koronavirüsle ilgili en çok hangi konular merak ediliyor?
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof Dr. Serhat Ünal TRT Haber’de merak edilenleri yanıtladı.
Koronavirüse dair birçok soru işareti var. Bilim Kurulu Üyesi Prof Dr. Serhat Ünal, sizlerden gelen soruları @trthaber canlı yayınında cevaplıyor. https://t.co/Ac088Bf23R
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) March 26, 2020
Koronavirüsü yenmiş birinin tekrar hastalanma ihtimali var mı? Koronavirüse karşı bağışıklık kazanılır mı?
Yeni virüs olduğu için daha önceki akrabalarına ve bunun davranışlarına bakıyoruz. Sanki bunda yeniden yakalanma olmayacakmış gibi duruyor. Çin de bir tek vakayı tedavi edildikten sonra bir daha virüs pozitif hale geldi diye yayınladı ama sonradan da bunun doğru olmadığını söyledi. Bugün ki bilgilerimizle hastalığı geçiren kişilerde bağışıklık kalacak. Bir daha bu virüsün yapacağı hastalığa yakalanmayacak gibi duruyor.
İyileşen bir hastadaki tüm virüsler ölüyor mu ? Taburcu olduktan sonra virüsü bulaştırma ihtimali var mı?
Hastanın iyileşmesi 14 gün itibarıyla başlıyor. 14 günden itibaren taburcu basamağına da gelebiliyor. Dışarıya göndermeden önce iki defa testle artık virüsü saçmadığını göstermek zorundayız. Bunun üç haftaya kadar uzayanları var. Maalesef 4 hafta olduğunu söyleyen çalışmalar da oldu. Biz tedbir olarak taburcu ettiğimiz hastaların hem testini yapıyoruz hem de diyoruz ki tedbir olarak 14 güne kadar evinde ol. Yani iyileşenler belli bir süre daha boğazından saçmaya devam eder. Ama ondan sonra bu iş durur.
Virüsü kapan birinin tedavi sonrası hastalığı atlattıktan sonra bağışıklığı zayıflar mı?
Koronavirüsler bağışıklık sisteminde kalıcı bir hasar yapmıyor. Seyri sırasında bir miktar zayıflama olabilir. Ama çok kısa sürede virüs onu toparlar ve normal haline döner.
Evde 65 yaş üzeri annem var. İşe gitmek ve alışveriş için dışarıya çıkmak zorundayım. Dönüşte kıyafet değişimi, el yıkama tedbirleri alıyorum ve yanlarında çok oturmamaya dikkat ediyorum. Benim taşıyıcı olmam durumunda aileme bulaşması mümkün mü?
Önce hanımefendinin dışarıya çıktığında bu virüsle karşılaşmış olması lazım. Bu hastalığı kapmış gibi eve geldiğinde tedbirlerini alırsa, ki o tedbirler, kendisi de söyledi. Yani o kadar da korkulacak bir durum değil bu. Belirti vermeden virüsü almış olabilir. Aslında şöyle; tam taşıyıcı demek de çok doğru olmayabilir. Çünkü bu kişilerde virüs vücuda alınıyor.
Herkeste olduğu gibi çoğalıp hastalık meydana getiriyor. Virüsün vücutta bulunması, çoğalması başka şey. Bu kişide hastalık yapması başka şey. O zaman burnu akacak, boğazı ağrıyacak, öksürüğü olacak. Bunlar hiç olmadan da hastalığı semptomsuz, bulguzuz geçiriyor olabilir. Böyle bir durumda karşıdakine bulaştıma ihtimali vardır. Hastalık gösterenlere göre çok daha düşüktür ama ihtimal vardır.
Covid-19 pozitif olan kişilere temaslı olanlarda antijen harici antikor testleri yapılıyor mu? Semptom göstermeden atlatan kişilerin oranı nedir?
Şunu biliyoruz. Bu hastalığa yakalananların yüzde 90'ı kendiliğinden iyileşiyor. İşte onların ne kadarı yakalandı da test yapıldı. Ne kadarı yakalanmadı? Bunu yüzde 70'ler, 80'ler gibi oranlar vermek mümkün. Bu antikor dediğimiz virüs vücudumuza girdi. Bunun bir protein yapısı var, antijen dediğimiz. Bizim vücudumuza yabancı bu. Yabancı bir proteini, antijeni görünce vücut, buna karşı savunma elemanları sentezler ve bu ona spesifiktir. Sadece onu tanır. Ve biz de bu özelliğinden faydalanarak kan testiyle bu virüse özel antikoru tanıyacak testlerimiz var. Fakat bu antikorların oluşması için en az bir 5-7 gün lazım. O nedenle bu testler virüs vücuda girdikten sonra ancak 5'inci günden itibaren pozitif hale geliyor.
Eğer birinci günde pozitif yakalamışsak, "evet" sen bunu geçiriyorsun. 7'inci güne kadar bu negatif çıkmışsa, 7'inci günde tekrar test yapıyoruz. Bu ikisini beraber yaptığımızda yüzde 95'e kadar yakalama şansımız var. Bu o kişinin virüste kontakta olduğu, vücuduna girdiğin, ya semptomsuz gidecek, hiçbir bulgu vermeyecek, ya da ileride hastalık olabileceğinin göstergesidir.
Hastaneye gitmeden atlatan birinin ya da tedavi edilmeyen birinin vücudunda virüs bulunur mu? İnsan vücudunda virüs ne kadar yaşar?
Evreleri söyleyeyim. Virüs bulaştıktan sonra 5-6 gün pek bir şey olmuyor. 5'inci günden itibaren, eğer hastalık yapacaksa burun akıntısı, öksürük, peşinden ateş, 6-7 günlerde giderek şiddetlenen nefes darlığı, 8-9'uncu günlerde eğer hastalık şiddetli şekilde seyredecekse yoğun bakıma giden, böyle birden iki haftaya kadar giden bir süre var. Bütün bu süreler içerisinde virüs vücudunda hastalıkları ortaya çıkardı. Ondan sonra da bir 14 güne kadar atılabileceğini söyledik. Ama hiç hastalık yapmamışsa, 28 güne kadar olabilecek sürenin biraz daha kısa olabileceğini söyleyebiliriz. Ama tedbirli davranıp semptom olmasa da, semptomsuz geçirenlerde de bu süre içerisinde pozitiflik olabileceğini söyleyebiliriz.
Bu virüs sebebiyle kaybettiğimiz veya hastalığı ağır geçen kişilerin ne kadarının sigara geçmişi var?
Sigara bu virüse yakalanma ihtimalini arttırır. Akciğerin içerisinde titrek tüyler dediğimiz bir mekanizma var. İçeriye giren virüsleri, bakterileri, yabancı tozu toprağı dışarıya doğru süpürür. Bir tek sigara içtiğinizde en az 20-25 dakika o titrek tüyler bloke oluyor. Uzun süre içiyorsanız o titrek dökülüyor. Yani akciğerin çok önemli bir savunma mekanizmasını zedeliyorsunuz. O nedenle virüste olsa bakteri de olsa solunum yolu enfeksiyonları sigara içenlerde daha kolay bulaşır. Daha ağır seyreder.
Hamileyken koronavirüse yakalanan hastalar nasıl bir tedavi sürecinden geçiyor? Bu süreçte kullanılan ilaçların bebeğe bir zararlı var mı?
Gebelerin takibinde destek tedavi kısmında diğerlerinden farklı bir şey yok. İlaç olarak elimizde kullandığımız 4-5 tane ilaç var. Bundan bir tanesi gebelerde bir hasar yapmıyor. O AIDS için kullandığımız ilaç. Bunda da daha önce AIDS olup gebe olan hastalarda baya geniş bir deneyimimiz var. O tedaviyi de kontrol altına alabiliyoruz. Çok şükür gebelerde kullanabileceğimiz en az bir ilacımız var.
Havaların ısınmasıyla virüsün etkisi azalır mı?
Havaların ısınmasıyla virüs ölecek diye bir şey söylemek mümkün değil. Çünkü virüs 55 derecelerde ancak ölüyor. Hava sıcaklığı 37-38 dereceden sıcak olacak değil. Ateşiniz oldu 38 derece ama virüs vücudunuzda yaşamaya devam ediyor. Demek ki öyle bir şey yok. Ama ısının da solunum yolu enfeksiyonu etkenleri üzerinde olumlu etkisi olduğunu biliyoruz. Şöyle; nezle, grip, hangi mevsimde olur? Kış mevsiminde, soğuk mevsimde. Yaza doğru gelince azalır. Bu azalmanın nedeni yazın kapalı olan yerlerde bulunma olasılığımızın azalması, AVM'lere gideceğinize pikniğe gidiyorsunuz. Bu seyrek yaşamın getirdiği bir etkidir o. Virüsün bulaşma kat sayısının azalması. Ama bu geçiş döneminde bunu nasıl değerlendireceğiz. Çünkü salgın döneminde bu da çok etkili değil. Çünkü sokağa çıkmama meselesinde. İşte azaldıkça belki biraz gevşete gevşete sıcaklığın etkisinden de faydalanır hale geleceğiz. Yoksa hava ısındı, virüsler ölecek böyle bir kavram yok. Ama daha seyreleceğini düşünüyoruz.
Bu virüsü Türkiye olarak atlatsak bile diğer ülkeler durumu kontrol altına alamazsa tekrar bize de bulaşması mümkün gözüküyor. Bu durumu nasıl kontrol edeceğiz?
Bizde kış mevsimi olduğunda mevsimsel grip başlar. Sonra yaz olur, Güney'de kış olur o tarafa doğru gider. Güney'in kışında yaşamaya devam eder. Biz de kış olunca geri gelir. Bu grip virüsüne ait bir özellik. Bu virüs böyle yapacak mı bilmiyoruz. Ama o kadar yüksek sayılara ulaştı ki yaz geldiği zaman bütün dünyadan temizlenmesi çok beklenen bir şey değil. Eğer bu yaz dönemini GÜney'deki kış olan yerde, gene yakın yaşam koşullarında hayatiyetini devam ettirirse yeniden kuzey yarım küreye gelme ihtimali var. Ama bu bir ihtimal. Yeri geldiğinde ne yapalım ? İşte bütün bu öğrendiğimiz tedbirleri uygulamaya koyacağız. İnşallah bir aşı gelişmiş ise işte o zaman yarayacak, aşı bize.