Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi tarafından FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik operasyonlar sürüyor.
Operasyonlar kapsamında bugüne kadar 444 örgüt mensubu etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı oldu, bu kişilerin itirafları doğrultusunda deşifre edilen 950 mahrem imam yakalandı.
Gözaltına alınan örgüt mensubu subaylar ve mahrem imamların yanı sıra henüz deşifre olmamalarına rağmen kendi istekleriyle emniyete gelerek itiraflarda bulunan örgüt mensuplarının sayısı gün geçtikçe artıyor.
Örgüt mensuplarının itiraflarında, askeri okulların sınav sorularının kendilerine nasıl verildiği, "mahrem abi"lerin emirlerine uymayan öğrenci ve subayların okuldan ve çalıştıkları birimlerden nasıl kovulduklarına yönelik anlatımlar, örgütün gerçek yüzü ve TSK'nın en önemli noktalarına kadar nasıl sızıldığını gözler önüne seriyor.
Sorular sınavdan önce gösterilip yemin ettirilmiş
Soruşturma kapsamında itirafçı olan örgüt mensubu askerlerin ifadelerinde, jandarma astsubay ve sözleşmeli subay sınavları öncesi kendilerine dizüstü bilgisayardan sınavda çıkacak soruların ezberletildiği, ayrıca bu soruları kimseyle paylaşmayacaklarına dair kendilerine yemin metininin okutulduğu gibi bilgiler yer aldı.
Kara Harp Okulu 2011- 2013 sınavlarında öğrencilere "mahrem imam"lık yapan bir şüphelinin ise daha sonra sözleşmeli subay olarak örgütsel faaliyetlerini TSK içinde sürdürdüğü bilgisi de itiraflar arasına eklendi.
Talimatlara uymayanları okuldan ve kurslardan atmışlar
Soruşturma kapsamında itirafçı olan Jandarma Kara Havacılık Komutanlığında görevli pilot, emniyetteki ifadesinde, okul döneminde örgütsel toplantılara ilişkin çağrılara uymadığı için kendisine baskı ve tehdit uygulandığını, "Hafta sonları abin ile görüşeceksin" diye okulda bulunan bazı komutanlarca tehdit edildiğini belirtti.
Kendisiyle aynı dönemde sınavı kazanan ve örgütsel toplantılara katılmayıp "mahrem abi"lerle görüşmeyi reddeden örgüt mensubunun okuldan atıldığıyla ilgili ifadelerine yer verilen pilot, mahrem imamdan izin almadan komando kursuna katılan bir örgüt mensubu subayın ise eğitiminin bitmesine 1-2 hafta kala kurstan atıldığını anlattı.
Bu subayın kendisine, komando okulundan dönüşte otogarda "mahrem abi"lerince karşılandığını ve "izinsiz yapılan hareketlerin sonunun bu şekilde olacağı" yönünde tehdit edildiğini anlattığı bilgisini veren itirafçı pilot, örgütün emir ve talimatlarına uymayan çok sayıda arkadaşının harp okullarından ve çalıştıkları birimlerden atıldıklarını ve üzerinde bu şekilde baskı kurulduğunu kaydetti.
Soruşturma kapsamında itiraflarda bulunan bir başka örgüt mensubu subay da örgütsel buluşma ve toplantıları aksattığı dönemde, görevlerde kullandığı hücum yeleğinin cebine "Dikkat et, sen ve ailen şefkat tokadı yemesin" şeklinde tehdit içerikli not bırakıldığını söyledi.
"Darbe olsa nasıl olur?" diye sormuşlar
Örgüt mensubu olan ve hakkında herhangi bir soruşturma yürütülmeden önce teslim olan bazı subayların itirafları ise örgütün sapkın yüzünü ortaya koydu.
Lise ve üniversite döneminden itibaren örgüt içerinde yer aldığını anlatan bir itirafçı ise ifadesinde, katıldığı örgütsel toplantıda kendilerine, "Şimdi kapından içeri Peygamber Efendimiz girse dahi hükümsüzdür, şimdi Fetullah Gülen Hocaefendi'nin zamanıdır." şeklinde sapkın söylemlerde bulunulduğunu söyledi.
Soruşturma kapsamında ifade veren bazı itirafçıların anlatımları ise 15 Temmuz darbe girişimin örgüt tarafından nasıl planlandığı ve hayata geçirildiğini ortaya koydu.
Örgütün mahrem imamlarının darbe girişimi öncesi bazı subay ve astsubayları topladığı ve "Sizce darbe olsa nasıl olur?" şeklinde sorular yönelterek aldıkları görüş ve düşünceleri, örgütün üst kademesine aktardıkları ifadelerde yer buldu.
Kaynak: AA