30 Ekim 2020 tarihinde Ege Denizi’nde meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde 116 kişi hayatını kaybetmişti.
Depremle birlikte birçok bina yıkılırken, onlarca bina da zarar gördü.
İzmir’de yapılaşmaya müsait olmayan, zayıf bir zemin yapısı olduğunu söyleyen Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Mutlaka o zeminlerin jeolojik-jeoteknik analizleri yapılması gerekiyor. Arkasından zemin etütleri yapılır. Ondan sonra o parametrelere göre statik proje yapılır, bina çıkılır. Ama 1999 yılından önceki çalışmalarda bu tür raporlar zorunlu değildi. Bu nedenle çok az insan, bu çalışmaları yaptırıyordu. Bayraklı tarafında yıkılan 17 binada da zemin etütü yoktu. Dolayısıyla zemini tanımadan o bölgede bina yapılmış” dedi.
“Mühendislere danışılsaydı bu binalar yıkılmazdı"
Sözbilir, jeoloji ve jeofizik mühendislerine danışılmış olsaydı, bu binaların yıkılmamış olacağını söyledi.
Bu bölgelerde yeniden yapılaşma durumu gerçekleşmesi halinde bina zeminlerinin mühendisler aracılığıyla değerlendirileceğini açıklayan Sözbilir, Bayraklı’da zemini sağlam olmayan 5 bine yakın hafif, orta ve ağır hasarlı yapıların olduğunu hatırlattı.
Sözbilir, hafif ve orta hasarlı binalarda güçlendirme çalışması yapılması, ağır hasarlı yapıların ise yıkılması gerektiğini söyledi.