"İzmir kumrusu" coğrafi işaret aldı

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, "Yaklaşık 150 yıldır İzmir'de üretilen ve İzmirliler tarafından hemen hemen her gün sevilerek tüketilen kumruya coğrafi işaret alınmasıyla geleneksel bir diğer lezzetimizi daha koruma altına aldık." ifadesini kullandı.

İZTO Başkanı Demirtaş, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir’in eşsiz bir mutfak kültürüne sahip olduğunu, bu kültürün turizm ve ekonomi açısından en büyük zenginlikleri arasında yer aldığını belirtti.

Bir ürünün coğrafi işaret olarak tescillenebilmesi için o ürünün kullanım biçimi, tanımı, ayırt edici özellikleri, üretim yeri ve metodu ile denetleme mekanizmasının değerlendirildiği bir dizi teknik çalışma ve analizin yapıldığını ifade eden Demirtaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"2014 yılında başvurduğumuz İzmir kumrusuna coğrafi işaret tescili almanın mutluluğunu yaşıyoruz. İzmir kumrusu, 7 Aralık 2017'de 262 sayı ile tescil edilerek, 2 Ekim 2014'ten itibaren geçerli olmak üzere koruma altına alındı. Yaklaşık 150 yıldır İzmir’de üretilen ve İzmirliler tarafından hemen hemen her gün sevilerek tüketilen kumruya coğrafi işaret alınmasıyla geleneksel bir diğer lezzetimizi daha koruma altına aldık."

"Sırada İzmir tulumu ve boyoz var"

İzmir ile özdeşleşmiş bu ürünün üretim süreçlerinin tescil belgesinde ayrıntılı şekilde anlatıldığını belirten Demirtaş, şunları kaydetti:

"Belirlenen şartlara uygun üretim yapanlar, İzmir kumrusu ismini ve coğrafi tescil işaretini kullanabilecek. İzmir ile özdeşleşmiş ürünlere aldığımız coğrafi tescil işareti ile ürünlerimizi tanıttığımız gibi hem de koruma altına alarak gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde taşınmasını sağlayacağız. Şimdi sırada da İzmir tulum peyniri ve boyoz var. Bu ürünler için de coğrafi tescil işareti başvurumuzu yapmıştık, çok kısa sürede sonuçlanmasını bekliyoruz."

2 bin 500 civarında ürün tescillenmeyi bekliyor

Geçtiğimiz Ağustos ayında açıklama yapan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, coğrafi işaretler konusunda gerekli çalışmaları yaptıklarını belirterek, bu hususta ciddi bilinç ve farkındalık oluşturulması gerektiğine dikkat çekmişti.

Özlü, yurt çapında yaptıkları araştırmada 2 bin 500 civarında potansiyel ürünün coğrafi işaret kapsamında olacağını tespit ettiklerini de dile getirmişti.