1995 yılında ciddi kayıplara yol açan, ilk gökdelen yıkımı nedeniyle dünya tarihine geçen Kobe depremini yaşamış bilim insanları ve uzmanlardan oluşan Japon heyeti, deprem bölgesinde incelemelerde bulunmak üzere Türkiye'ye geldi.
Kobe Belediyesi Yapı Denetim ve İmar İşleri Daire Başkanı Mr. Yukio Tanaka, Kobe Belediyesi Kriz Yönetim Merkezi Müdürü Mr. Masayoshi Nose, Mukogawa Women's Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Tosu Shigeki, Prof. Yanagisawa Kazuhiko, Prof. Tagawa Hiroyuki ve BAU Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Dündar, Hatay başta olmak üzere deprem bölgesinde ağır hasar görmüş yerleşim yerlerindeki binaları inceledi, teknik sorunların tespitine yönelik çalışmalarda bulundu.
"Afet konusundaki bilinçlendirmeyi toplumun her kademesine yayacağız"
Prof. Dr. Murat Dündar, Türkiye’nin yaşadığı felaketin büyüklüğünün dünyada yankılandığını vurgulayarak, “Bahçeşehir Üniversitesi olarak afet konusundaki bilinçlendirmeyi toplumun her kademesine yaymayı sosyal sorumluluk görevi gördüğümüz için ayrı bir mekanizma kurmaya karar verdik. Japonya’daki partnerlerimizi ve uzmanları, afetin boyutunu artıran sebeplerin neler olduğunu incelemelerini sağlamak amacıyla merkezin kuruluş safhasında bize eşlik edip danışmanlık yürütmeleri üzere buraya davet ettik” dedi.
"Uluslararası alanda kamuoyu yaratmamız lazım"
Prof. Dr. Dündar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim arkadaşlarımızı Japonya’dan buraya davet etmemizin en büyük nedenlerinden bir tanesi bölgenin ihyası sürecinde ortaklaşa hareket etmek. Uluslararası alanda kamuoyu yaratıp konu hususunda uzmanlığı, deneyimi ve finansmanı olan ülkelerle, ülkelerin kurum ve kuruluşlarıyla birliktelikler kurup, deprem bölgesindeki şehirlerin geleceğini yeniden dizayn etmemiz lazım. Takip ettiğimiz kadarıyla bölgenin kalkınması için 100 milyar doların üzerinde bir finansman bulunması gerektiği çok sık dile getirilen bir husus.”
"Depremi engellemek mümkün değil ama hazırlıklı olmalıyız"
Prof. Yanagisawa Kazuhiko ise deprem bölgesindeki deneyimleriyle ilgili “Araştırmamızda üniversiteden gelen akademisyenlerimizle binanın yapısal sorunları üzerinde yoğunlaştık. Çukurova ve Kahramanmaraş belediye başkanları ile görüşme fırsatım oldu. Böylelikle yerel yönetim açısından da değerlendirmelerde bulundum. Japonya’da da bildiğiniz gibi Kobe’de ve Doğu Japonya’da büyük depremler yaşanmıştı. Burada da doğanın yıkıcı etkisini ve büyüklüğünü yakından hissedebildim. Depremi engellemek mümkün değil ama hazırlıklı olmalıyız” diye konuştu.
"Bölgenin toparlanması ne kadar sürer tahmin bile edemiyorum"
Mr. Yukio Tanaka da Kobe depreminden sonra bölgenin toparlanması için 20 yılı aşkın süre gerektiğini söyleyerek Türkiye’de deprem sonrası yapılabilecek durumlara dair şu bilgileri paylaştı:
“Kobe depreminden sonra bölgenin toparlanması 20 seneyi aldı ve bölgedeki bazı kısımlar hala tam kalkınamamıştır. Burada deprem birçok şehri etkiyebilecek kadar büyük bir alanda olduğu için bölgenin toparlanması ne kadar sürer tahmin bile edemiyorum. Bu süreçte merkez hükümet ve yerel yönetimlerin iş birliği yapması gerekiyor. Bunun dışında üniversite, akademisyenler ve kamu çalışanları beraber hareket etmeli. Bahçeşehir Üniversitesi’nin kriz yönetimi oluşturacağını duydum. Bu tür oluşumların da çok önemli olduğunu söyleyebilirim. Bizler de Kobe olarak belediyelerin ihtiyaç duyduğu alanlarda iş birliği yapabilmek adına buraya geldik.”
Sürpriz bin turna kuşlu sadako dileği
Japon heyeti, Mukogawa Üniversitesi öğrencileri tarafından yapılan bin turna kuşlu origamileri, Bahçeşehir Üniversitesi yetkililerine teslim etti.
Sadako Sasaki, 1943 yılında Hiroşima'da doğdu. İki yaşındayken Misasa Köprüsü yanındaki evinin yakınına atom bombası düştü. Olayda görünürde hiçbir yara almadı. Ancak kaçarken annesi ile birlikte nükleer serpintiye yakalandı. Radyasyonun uzun dönem etkileri 11 yaşındayken belirdi. Kasım 1954'te Sadako’nun boynunda ve kulaklarının arkasında şişlikler gelişmeye başladı. Daha sonra, kendisine lösemi teşhisi kondu. Sadako, hastanede tedavi görürken kağıt katlayarak bin turna kuşu yaparsa iyileşeceği umudu ile ilaç ambalaj kağıdı gibi küçük kağıt parçalarını turna şeklinde katladı.
Japonya’nın en önemli dilek sembollerinden biri
Henüz 12 yaşındayken 25 Ekim 1955 sabahı öldü. Sadako’nun yaptığı bin turnalı origami, bugün hala Japonya’nın en önemli dilek sembollerinden biri. Sadako’nun heykelinin bulunduğu Çocuk Barış Anıtı, bugün Hiroşima Barış Parkının içinde yer alıyor.
Turna kuşlu origamiler depremzedelere ulaştırılacak
Hikayeyi duyunca duygulanan ve göz yaşlarını tutamayan Bahçeşehir Üniversitesi yetkilileri, teslim aldıkları bin adet bin turna kuşlu origamilerin, aynı dileklerle şifa getirmesi ve yaraların bir an önce sarılması dileğiyle depremzedelere ulaştırılacağını açıkladı.