Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın, koruma altına alınması gereken 200 ekolojik bölge arasında gösterdiği, Türkiye'nin 3 bin 937 metreyle en yüksek 4'üncü dağı olan Kaçkarlar, 2 bin 500 rakımın üzerine ulaşabilen yaylaları ile büyülüyor.
COVID-19 salgını sonrasında alternatif tatil arayanlara farklı güzellikleri ile hizmet veren Kaçkar Dağları 33 yaylası ile gezginlerin uğrak yerleri arasında bulunuyor.
Kaçkar Dağları, macera ve fotoğraf tutkunlarının tercih ettiği bölgeler arasında yer alırken son yıllarda sosyal medyada fotoğraf tutkunlarının paylaştığı gün batımı ve oluşan bulut denizi fotoğrafları ile de farklı güzelliklerini sergiliyor.
Fotoğraf nöbeti tutuyorlar
Genellikle Rize'nin Çamlıhemşin ilçesi sınırlarındaki Palovit, Samistal, Pokut, Sal ve Huser yaylalarını tercih eden ziyaretçiler ve fotoğraf tutkunları gündüz yaylalarda keyifli vakit geçirdikten sonra sis bulutu ve gün batımını fotoğrafı çekebilmek için ise 3 bin rakımın üzerindeki zirvelere çıkarak saatlerce nöbet tutuyor. Zaman zaman fotoğraf tutkunları tek kare fotoğraf için kamp kurarak geceyi yaylada geçiriyor.
Kaçkar'ın eteklerinde vadilere çöken sis, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Gün batımı ile farklı renklerin oluştuğu Kaçkarlar'da, ziyaretçiler kendilerini bulutların üzerinde hissediyor.
"Alpler'den fazlamız var eksiğimiz yok"
Kaçkar Dağları ile ilgili birçok alanda bilimsel çalışmalar yürüttüğünü ve bölgeyi çok iyi bildiğini vurgulayan Trabzon Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Bektaş, "Sal ve Pokut Yaylası'nda adeta sis denizi üzerinde duruyoruz. Bir tarafta sisi izlerken diğer taraftan Kaçkarların zirvesine bakıyorsunuz. Bunu Türkiye'de başka bir yerde göremezsiniz. Yurt dışında Alpler'de görebilirsiniz. İnsanlar Alpler'i gidip görmek için büyük paralar harcıyor. Halbuki bu bölgeyi iyi tanıtmak iyi pazarlamak lazım ama kitle turizmine dönüşmemeli. Bireysel planlanmalı. Alpler'den fazlamız var eksiğimiz yok" diye konuştu.