Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Kartal Orhantepe Mahallesi Bankalar Caddesi Sema Sokak'taki Yeşilyurt Apartmanı'nın 6 Şubat 2019'da yıkıldığı, olay sonrasında 21 kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin ise yaralı kurtarıldığı hatırlatıldı.
İddianamede, olay nedeniyle ölenlerin yakınları ile enkazdan yaralı kurtarılanların sorumlular hakkında şikayetçi olduğu, bu nedenle binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ile yapı ruhsatının "mesuliyet alan" bölümünde sürveyan olarak görev yapan Arzu Keleş Baran hakkında dava açıldığı ve yargılamanın da Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ettiği belirtildi.
Bina yapı ruhsatının 20 Ekim 1992'de Kartal Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü tarafından bina sahibi Hikmet Yeşilyurt adına düzenlendiği bilgisi verilen iddianamede, 1992 sonlarında başlayan inşaatın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından temin edilen hava fotoğraflarına göre 1995 yılında kaçak katları dahil olmak üzere tamamlandığının tespit edildiği kaydedildi.
İddianamede, yargılaması süren dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda Kartal Belediyesinin ruhsat ve yapı kontrol biriminde görevli kontrol ve denetleme yükümlülüğü olan belediye görevlilerinin tali kusurlu bulunduğu, bu nedenle söz konusu kişiler hakkında ayrıca soruşturma açıldığı aktarıldı.
Binaya kaçak 2 kat yapılmış
İddianamede, soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda, binanın ruhsatının 7 kat üzerinden alındığı, ancak ruhsata aykırı olarak binaya 2 kaçak kat ilave edildiği, ayrıca yapı iznine aykırı olarak binanın her katının 41 metrekare daha büyük inşa edildiği, ruhsat eki onaylı projede binanın taban alanının 115,50 metrekare olarak göründüğü, ancak binanın 156,51 metrekare olarak yapıldığı aktarıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alınan hava fotoğraflarına göre binaya yapılan kaçak 2 katın 1995 yılında tamamlandığı kaydedilen iddianamede, kaçak katlarda bulunan dairelere 29 Mayıs 1995'te elektrik, 13 Haziran 1996'da ise su aboneliği verildiği, binaya yapı izni alınmasına rağmen iskan olarak adlandırılan kullanım izninin ise hiç alınmadığı ifade edildi.
İddianamede, bir kısmının imar müdürü, bir kısmının da mıntıka mühendisi ve şefi olarak görev yapan sanıkların, yapı iznine aykırı olarak yapılan binanın ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemedikleri gerekçesiyle olayda kusurlu oldukları vurgulandı.
Görevlerini layıkıyla yerine getirmediler
İddianamede, inşaatlara yapı izni verilmesi, binaların ruhsat ve eklerine uygun olup olmadığının denetlenmesi, ruhsatsız veya ruhsata aykırı binaların tespit edilerek gerekli işlemlerin yapılması görevinin de İmar Kanunu'nun ilgili maddelerine göre ilgili belediye başkanlıklarına ait olduğu vurgulandı.
Yıkılan Yeşilyurt Apartmanı'nın da imar yapı izninin verilmesine rağmen ruhsata aykırı olarak yapıldığı belirtilen iddianamede, ancak binanın hiçbir şekilde denetlenmediği, denetim ve kontrollerinin zamanında ve yerinde yapılmadığı kaydedildi.
İddianamede, inşaat bittikten sonra da belediyenin kontrol ve denetleme görevinin devam ettiği, buna rağmen mıntıka mühendisi ve şefi olarak görev yapan sanıkların bu görevlerini yerine getirmediği, bu şüphelilerin amiri konumunda olan imar müdürlerinin de gözetim ve denetim yükümlülüklerini yapmadıkları bilgisi verildi.
Sanıkların görevlerini layıkıyla yerine getirmeleri halinde ruhsata aykırı yapılan binanın mühürlenmesi ve kat eklentilerinin ortadan kaldırılması gerektiği anlatılan iddianamede, bu nedenle Yeşilyurt Apartmanı'nın diğer etkenlerin de birleşimi ile yıkıldığı aktarıldı.
İddianamede, eylemleri ile yıkım olayı arasında illiyet bağı bulunan sanıkların kusurlu davranışları ile 21 kişinin ölümüne, 14 kişinin de yaralanmasına neden oldukları kaydedildi.
Bu kapsamda, binanın ruhsatının alındığı 20 Ekim 1992 yılından, çöktüğü 6 Şubat 2019'a kadar geçen dönemde Kartal Belediyesinde görev yapan belediye başkan yardımcısı, imar müdürleri, mıntıka mühendisleri ve şeflerinden oluşan 31 sanığın "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
İddianame, gönderildiği Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanıklar ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.
