Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme, silahlı terör örgütü üyesi olma, terör örgütü propagandası yapma, terörizmin finansmanının önlenmesine ilişkin kanuna muhalefet" suçlarından tutuklu yargılanan Celal Civcioğlu, Abdullah Ersen Çetin, Ali Koca, Alkan Ayakatik, Erdoğan Atalay, Hamza Öztürk, Hasan Kavlak, Hasan Kuru, Yılmaz Tanyel, Dündar Tosyalıoğlu, Ömer Faruk Yücehalil ve Murat Yalçın ile tutuksuz sanık Safiye C. ile avukatları katıldı.
Abdullah Ersen Çetin, savunmasında kendisine yardım için gelen kimseyi bugüne kadar çevirmediğini kaydetti.
Çok sayıda yurt dışı gezisine katıldığını kaydeden Çetin, gezileri örgüt aracılığıyla yapmadığını savundu.
Celal Civcioğlu ise Kastamonu İş Adamları Derneğine üye olurken bu derneğin o zamanki adıyla cemaatle ilişkisini bildiğini söyledi.
Derneğin cemaatle ilişkisini Kastamonu'daki herkesin bildiğini kaydeden Civcioğlu, "Bu derneğe siyasetten bürokrasiye kadar herkesin büyük ilgisi vardı. Ben de bu derneğe katıldım. MİT tırları olayından 2 gün sonra dernekten istifamı verdim ama dilekçemi işleme koymamışlar. Daha sonra gidip kendim dilekçemi vererek istifa ettim. Sosyal bir insan olduğum için birçok dernekte görevim vardı." diye konuştu.
Düzenlenen çeşitli yurt dışı gezilerine katıldığını kabul eden Civcioğlu, şunları kaydetti:
"Sadece biz değil, birçok kişi bu gezilere katıldı. Bu yapının gerçek yüzü ortaya çıktıktan sonra gezilere gitmedim. Yardımsever bir aileyiz. Birçok yere yardımda bulunuyoruz. Pamukçu Eğitim Vakfı'na yaptığımız 50 bin liralık yardımlar da bunlardan biri. Öğrencilere burs veriyorduk. Bu örgütün ne yazık ki gerçek yüzünü göremedik. Örgütün amaç ve asıl gayesini bilmiyordum. Bunu anlamaya başladığımda uzaklaştım."
Ali Koca ise Kastamonu emniyet imamı olduğu yönündeki iddiaları reddetti.
FETÖ'ye yakınlığı ile bilinen okullardan birinde çalıştığını dile getiren Koca, "Adliye önünde yapılan protestoya katılmamın iki sebebi var. Birincisi Kastamonu'da bu tür şeyler pek olmaz, nasıl olduğunu merak ettiğim için katıldım. İkincisi ise basın özgürlüğüne inanıyorum. Protestonun sadece 1 günlük bölümüne katıldım. Bank Asya'ya çağrı ile para yatırmadım. Düğünden gelen altınlarımız vardı. Ailem Ankara'da yaşıyordu, 15 tatilde Ankara'ya gittiğimde altınları değerlensin diye bankaya yatırdım. O dönem çağrı olmuş, benim çağrıdan haberim yoktu, tesadüfen o döneme denk geldi. Kimsenin talimatıyla para yatırmadım." diye konuştu.
Murat Yalçın ise KPSS sınavına defalarca girdiğini ancak başarılı olamadığını belirtti.
Kapatılan Zaman gazetesi protestolarına katıldığını dile getiren Yalçın, "Bunun için pişmanım. Suç olduğunu bilmiyordum. Bilseydim yapmazdım." dedi.
Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u yüklediğini itiraf eden Yalçın, "ByLock'u mesajlaşma programı olarak biliyordum. Suç işlemek için yüklemedim. ByLock'u internetten yükledim. Suç olacak hiç bir mesaj yazmadım. Keşke yüklemeseydim ve kullanmamış olsaydım." diye konuştu.
Öte yandan mahkeme heyeti tarafından örgütün "Kastamonu muhasebecisi" olduğu iddia edilen Hasan Kavlak'ın ByLock mesajlaşmalarında FETÖ'nün üst düzey yöneticileri tarafından, gözaltına alındıklarında yapmaları gerekenlerle ilgili brifing verildiği kaydedildi.
Mahkeme heyetince, "Kavlak'ın 15 Temmuz'dan önceki ByLock mesajlarında, örgütün üst düzey yöneticilerinin, Kastamonu'daki şirket yöneticilerine herhangi bir gözaltı durumunda neler söylemeleri gerektiğini slaytlar eşliğinde anlattığı tespit edildi. Mesajlardan kar zarar durumlarıyla ilgili neler söyleyeceklerinin de anlatıldığı görülüyor. Darbenin ardından şirket yöneticilerinin gözaltına alınıp FETÖ'nün talimatları doğrultusunda ifade verememeleri üzerine yine mesajlarda 'çuvalladılar' ifadesinin kullanıldığı tespit edildi." değerlendirmesinde bulunuldu.
Mahkeme, sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Öte yandan sanıklardan Ali Gürüz, Evren Saatli, Fatih Tüysüz, İbrahim Köse, Ali Demirel ve Sezai Eski firari durumda bulunuyor.
AA
15.2ºC
Ankara
