Su kaynaklarının bolluğu dolayısıyla mitolojide "bin pınarlı İda" olarak geçen, Balıkesir ve Çanakkale sınırlarında yer alan Kazdağları, 21 bin 300 hektarlık alanıyla, deniz ve yeşilin kucaklaştığı zengin fauna ve florası ile ülkenin görülmeye değer ender yerleri arasında bulunuyor.
Doğanın estetiğinin mitolojik hikayelerle hissedilebildiği, mitolojide Afrodit, Hera ve Athena arasındaki "dünyanın ilk güzellik yarışması"nın yapıldığı İda Dağı'nda, bugüne kadar tespit edilen 800 bitki taksonunda, 31'i kendine özgü 78 endemik bitki yer alıyor.
Deniz seviyesinden zirvesine kadar her seviyesinde oksijen bolluğu, şelale, kanyon, çay ve dereleriyle Kazdağları, sonbaharda birbirinden farklı rengi alan ağaçları ve bitkileriyle etkileyici bir güzelliğe bürünüyor.
Kazdağları, hazan mevsiminde, yerli ve yabancı ziyaretçilerin, doğa yürüyüşçülerinin, fotoğraf ve tabiat tutkunlarının, sağlık için temiz hava arayanların adeta akınına uğruyor.
Balıkesir Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çaltı, başta Balıkesir ve Çanakkale olmak üzere Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden olan Kazdağları'nın efsaneler ve doğanın iç içe olduğu ender yerlerden olduğunu söyledi.
Bölgeye daha fazla ziyaretçi gelmesi için Misya Yürüyüş Yolu gibi farklı çalışmaları hayata geçirdiklerini dile getiren Çaltı, şöyle konuştu:
"Eteklerinde zeytin ağaçlarıyla başlayan, kızıl çam, kara çam, kayın, meşe, gürgen gibi geniş ve ince yapraklı bitkilerle devam eden Kazdağları, 1993'te Milli Park ilan edildi ve ardından bir takım koruma eylemleri gerçekleştirildi. Yurt içi ve dışından yoğun şekilde ziyaretçiyi Kazdağları'nın hemen her seviyesinde görebilirsiniz. Burada ilkbahar, yaz, sonbahar ve kışın ayrı bir güzellik oluşuyor ve her ayının fotoğraflara yansıması ise etkiliyor. Kazdağları, 200-250 bini sonbaharda olmak üzere yılda 1 milyon civarında ziyaretçi ağırlıyor."
Yurt içinden en çok ziyaretçinin İstanbul, İzmir ve Ankara'dan geldiğini dile getiren Mustafa Çaltı, "Hasanboğuldu, Şahindere Kanyonu, Darıdere gibi özel yerleri daha çok ziyaretçi çekiyor. Farklı renklere bürünen ağaç ve bitkileri, güzel kokuları ve temiz havasını koklamak için Kazdağları'na gelenler, bir daha geliyor." dedi.
Çaltı, Kazdağları'ndaki köylerde üretilen doğal ürünlerin de ilgi gördüğünü belirterek, "Köylüler turizmden kazanıyor. Oksijen bolluğu astıma iyi geliyor. Kazdağları'na astım ve rehabilitasyon için merkezler kurulabilir. 20-25 gün burada kalanların hücrelerinin yenilendiği söyleniyor. Bu bile bölgenin tercihinde önemli rol oynuyor." diye konuştu.
Kaynak: AA