Antalya'nın Demre ilçesinde, doğal güzellikleri ve tarihi kalıntılarıyla Akdeniz kıyılarına güzellik katan, yaz aylarında mavi tura çıkan binlerce turistin vazgeçilmez duraklarından olan Kaleköy, Simena Antik Kenti'ni de içinde barındırdığı için 1. derecede arkeolojik sit alanı özelliğini taşıyor.
Son derece zorlu bir patikadan yaya olarak veya deniz yoluyla ulaşım sağlanabilen Kaleköy'deki en büyük sorun ise, tarihi camisinin 75 yıldır ibadete kapalı oluşu.
Roma döneminde stoa (Antik dönemde mimarisinde bir sokak ya da agoranın yanında yer alan, üstü kapalı, sütunlu galeriler) ardından kilise ve Osmanlı döneminde ise cami olarak kullanılan 2 bin yıllık vakıf eseri, 75 yıl önce çatısının zarar görmesi nedeniyle kapatıldı.
Bu nedenle namaz için tekneyle Üçağız Köyü'ne giden, hava koşullarına göre cuma namazlarını, bayram namazlarını kaçıran, cenazelerini kayıkla taşımak zorunda kalan Kaleköy sakinlerinin sıkıntıları sona erdi.
Ramazana yetiştirilmesi planlanıyor
Sit alanı olduğu için yıllarca proje geliştirilemeyen Kaleköy Camii'nde, Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün geliştirdiği projeye koruma kurulunun onay vermesiyle yaklaşık 10 ay önce restorasyon çalışmaları başladı.
Hızla sürdürülen restorasyon çalışmasında gereken inşaat malzemelerini taşımak için, Üçağız Köyü'nden camiye yaklaşık bin metrelik teleferik sistemi kuruldu.
Simena Antik Kenti'nin silüetine uygun şekilde devam eden ahşap minareli butik caminin, Mayıs ayının ortasına; Ramazan'ın ilk gününe yetiştirilmeye çalışıldığı belirtildi.
Çalışmaları yerinde inceleyen Antalya Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar, köyün 75 yıldır camisiz olduğunu söyledi.
Caminin bir vakıf eseri olduğunu hatırlatan Coşar, şu bilgileri paylaştı:
"Son 10 yılda vakıf eserlerini ciddi bir şekilde ayağa kaldırmaktayız. Bu cami yaklaşık 2 bin yıllık bir eser. Osmanlı'nın son döneminde camiye çevrilmiş. Restorasyonu yaparken özüne sahip çıkıyoruz. Camide ciddi statik sorunlar vardı. Çatısının yüklerini caminin beden duvarına zarar gelmemesi için çelik yapı üzerine koyduk. Dokuya uygun ahşap bir minare de yapıyoruz. Yaz aylarında onbinlerce kişi burayı ziyaret ediyor. Merkezi sistemle ezan okunuyor ancak namaz kılacak yer yok. Biz de 75 yıldır hüzünlü bir mabedi ayağa kaldırdığımız için mutluyuz. Ramazan ayında camiyi ibadete açacağız."
Muhtar Çan: Turistlerden utandık
Köy arkeolojik sit alanı olduğu için kendi imkanlarıyla bugüne kadar cami yapamadıklarını belirten Üçağız Mahallesi Muhtarı Salih Çan da, "Kaleköy'de yaklaşık 200 kişi yaşıyor. Ben lokantacıyım, babamın cenazesini yer yokluğundan bahçede etrafını naylonlarla çevirip yıkadık. Turistlerin geçtiği bir yerde kötü bir manzaraydı. Turistlerden utandık. Camimiz olmadığı için mecbur cenazemizi Üçağız'a sandalla götürdük. Namazı kılıp yine sandalla geri getirip defnettik. Ayrıca köyümüze yazın binlerce turist geliyor, bunların önemli bir kısmı da yerli. Cami soruyorlar. Olmadığını öğrenince şaşırıyorlar. Restorasyon çalışmasının bitmesi ile bu sorun çözülmüş olacak" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA