'Zeytin Dalı Harekatı’ kapsamında, 10 gün önce İzmir Bornova’dan komandolar Afrin’e geçiş yaptı.
Geçtiğimiz perşembe günü ise Afrin’de icra edilen operasyonlar esnasında Racu beldesinde 1083 rakımlı Kel Tepe'yi almak için TSK ve ÖSO birlikleri harekete geçti. Bu sırada tepede tünelden çıkan YPG’li teröristler, askere pusu kurarak ağır silahlarla ateş açınca yaşanan 10 saatlik çatışma sonunda 8 asker şehit olurken çok sayıda asker de yaralandı.
3 yıllık komando Uzman Çavuş Alper Çalın (24), aynı çatışmada yaralanınca memleketi Adana'ya geldi.
İki kardeşi olan gazi Çalın’ı, memleketinde annesi Fatma Çalın ve akrabaları karşıladı. Anne Çalın oğluna uzun uzun sarılarak hasret giderdi. Ayağından ve dizinden yaralı olan gazi Çalın arkadaşlarının kahramanca savaşarak şehit olduğunu söyledi.
"Şehidi önce sırtımda taşıdım sonra sedyede taşıdık"
Gazi Çalın, 1 Mart günü teröristlerin 1083 rakımlı tepeden sürekli kendilerine taciz ateşinde bulunduğunu bu nedenle tepeyi almak için operasyon başlattıklarını belirterek, "Tepeyi almak için 100 komando ve özel harekat polisleriyle birlikte ilerledik. Tepeye yaklaştığımızda daha önceden yaptıkları tünelden çok sayıda terörist bize saldırmaya başladı. Keskin nişancılarda vardı çoğu arkadaşımızı bu keskin nişancılar şehit etti. Sayıları bizden çok fazlaydı, kullandıkları mühimmatlar da çok fazlaydı. Arkadaşlarımız kahramanca savaşarak üstünlüğü ele geçirmeye çalıştı. Uçaklar bombaladı ancak tünele bir şey olmadı. Yaklaşık 10 saat süren çatışmanın ardından üstünlük sağladık. Yaralıları önce sırtımızda sonra da sedye ile taşıdık" dedi.
"Son sözü ’ben iyiyim’ oldu"
Bu arada şehit olan Uzman Çavuş Mustafa Ozan Gökçe’nin keskin nişancı tarafından sırtından vurulduğunu anlatan Çalın şunları kaydetti:
"Mustafa Ozan Gökte sırtından vurulunca önce ben sırtımda taşımaya başladım. Bu arada arazi çok dağlık ve çamur olduğu için benim ayağım kaydı ve dizim taşa gelince yaralandım. Taşımaya devam ettim ancak o çok ağır olduğu için daha sonra sedyeye koyup arkadaşlarla birlikte taşımaya başladık. Bu arada çatışma hala devam ediyordu. Arkadaşlarımız kahramanca çatışıyordu. Mustafa Ozan Gökçe’ye ben sürekli soru soruyordum, o da sürekli ’iyiyim’ diyordu ancak sırtından mermi yediği için bir süre sonra kan kaybından şehit oldu, nefesi kesildi. Şehit olanlar aslanlar gibi kahramanca savaştılar, kimse kaçıp taşın arkasına saklanmadı. Herkes aslan gibi savaştı ve aslan gibi şehit oldu. Allah hepsini Peygamber efendimize komşu eylesin."
"İyileşince tekrar gideceğim"
Gazi Çalın, Racu’nun arkadaşları tarafından alındığını, şehitlerin kanının yerde kalmadığını ifade ederek, "Ayağımda ve dizimde ufak bir yara var. Ben de iyileşince tekrar Afrin’e gideceğim. Bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Benim kollarımda şehit olan Mustafa Ozan Gökçe’nin de ailesini uygun bir zamanda ziyaret edeceğim" diye konuştu.
"Oğlum vatan için kendini feda etmiş yapacak bir şey yok"
Gazi Çalın’ın annesi Fatma Çalın ise şehitlere çok üzüldüğünü söyleyerek, "Allah’a şükrediyorum. Binlerce şükürler olsun yavrumu bana bağışladığı için. Arkadaşlarına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Başka da bir şey diyemiyorum. Bu halinde bile gitmek istiyor. Oğlum vatan için kendini feda etmiş yapacak bir şey yok. Allah’a emanet ettim onu, Allah korusun" dedi.
Kaynak: İHA