Kilis Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, sosyal medyada yer alan paylaşımlara konu olayla ilgili soruşturma yürütüldüğü belirtilerek, bu nedenle de bilgi kirliliğinin önlenmesi ve kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesinin sağlanması amacıyla açıklama yapıldığı ifade edildi.
Müştekinin 7 Ağustos'ta Kilis Cumhuriyet Başsavcılığına "cinsel taciz, tehdit, şantaj, kişilerin huzur ve sükununu bozma ve hakaret" suçları kapsamında suç duyurusunda bulunması üzerine soruşturma işlemlerine başlandığı aktarılan açıklamada, şöyle denildi:
"Soruşturma kapsamında şüpheli 11 Ağustos tarihinde mevcutlu olarak Cumhuriyet Başsavcılığına getirildi, şüphelinin Cumhuriyet Başsavcılığımız bünyesinde müdafi refakatinde alınan savunmasında; şüphelinin sorulan sorulara net olarak cevap verememesi, psikolojisinin bozuk olduğuna ilişkin şüphenin tahkikat boyutunda oluşması üzerine TCK'nın 32. maddesi kapsamında gerekli muayene işlemleri için Kilis Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne şüpheli şahıs sevk edilmiştir."
Aynı gün Kilis Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü tarafından şüphelinin yapılan değerlendirilmesinde "major depresyon bulguları ile intihar düşüncesinin olduğunun anlaşıldığı" bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Major depresyon paranoid kişilik bozukluğu, paranoid sanrı, obsesif kompulsif bozukluk ve saptanabilecek diğer psikiyatrik bozuklukların tanısı ve özelikle tedavisi açısından erişkin psikiyatri hekimlerince değerlendirilmesi ve görüş bildirilmesinin uygun olacağı raporlanmıştır. Söz konusu rapora istinaden Kilis Cumhuriyet Başsavcılığımızca İl Emniyet Müdürlüğü Aile İçi ve Kadına Şiddet Büro Amirliği aracılığıyla Kilis Devlet Hastanesine uzman hekim görüşü ve muayenesi için şahıs gönderilmiştir. Kilis Devlet Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları psikiyatri uzmanınca tanzim olunan rapor kapsamında; şüphelinin psikiyatrik muayenesi sonucunda gözlem altına alınmasının uygun olacağı tarafımıza belirtilmiş olup, söz konusu rapor doğrultusunda Kilis Sulh Ceza Hakimliğinden şüphelinin adli psikiyatri birimi bulunan Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde gözetim altına alınması kamu adına talep olunmuştur."
Soruşturmanın durumuyla ilgili bilgi aktarılan açıklamada, "Söz konusu rapor ve şüphelinin psikiyatrik tedavi boyutu ve ihtiyacı göz önüne alınarak C.C.K. hakkında Kilis Sulh Ceza Hakimliğince; Cumhuriyet Başsavcılığımızın kamu adına talebi doğrultusunda CMK'nın 109/3 (b) maddesi uyarınca adli kontrol altına alınmasına karar verildi. Ayrıca C.C.K. hakkında Kilis Aile Mahkemesince 6284 sayılı kanunun 5/1.a.c.d.f, 8/6 maddeleri uyarınca 6 ay süreyle şüpheli hakkında uzaklaştırma ve gizlilik kararı verilmiş olup, soruşturma titizlikle yürütülmektedir" ifadesine yer verildi.
Hastanede gözetim altına alındı
Cumhuriyet Başsavcılığının başvurusunu değerlendiren Kilis Sulh Ceza Hakimliği de şüpheli hakkında Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde gözetim altına alınmasına karar verdi.
Karar üzerine şüpheli C.C.K. hastaneye gönderildi.
"İnşallah benim sonum katledilen kadınlar gibi olmaz"
Doktor Hacer D, şüphelinin her yerde karşısına çıktığını ve kendisini tehdit ettiğini öne sürdü.
Hacer D, "Bir yandan pandemi sürecinde doktorluk yapmaya çalışıyorum, bir yandan şüpheliyle uğraşıyorum. Son bir yılda bin 600 hattan aradı. Günde 10-12 kez arıyordu. O kadar zor şeyler yaşıyorum ki tahammülüm kalmadı. Çok şükür şu an çok güzel tepkiler alıyorum, herkes arkamızda. İnşallah bu dava güzel sonuçlanır, inşallah emsal kararlar çıkar. İnşallah benim sonum katledilen kadınlar gibi olmaz. İnşallah büyüklerimiz bize destek çıkar" dedi.
Başsavcılığın açıklamasındaki gelişmelerden mutlu olduğunu dile getiren Hacer D, "İnşallah tutuklanır ve cezasını çeker. Benim 7 yılımın karşılığı çok zor. Ne kadar ceza alsa da benim 7 yılım geri gelmeyecek ama inşallah tutuklanır. 7 yıldır bana mesaj atmadığı hiçbir zaman olmadı. İnşallah başımı yastığa rahat koyacağım" ifadelerini kullandı.
"Hayatına normal insanlar gibi devam etmek istiyor"
Hacer D'nin avukatı İslim Arğıllı Suvat ise alınan son karardan dolayı memnun olduklarını belirterek, "Kararı Adalet Bakanımız Abdulhamit Gül arayarak Hacer Hanım'a iletti. Kendisi çok mutlu oldu" dedi.
Şüphelinin son bir yıldır yoğun şekilde eylemlerine devam ettiğini öne süren İslim Arğıllı Suvat, şunları kaydetti:
"Biz Cumhuriyet Başsavcılığında ifade verdiğimiz esnada bile farklı numaralardan aradı. Bunları da dosyaya sunduk. Savcılık dosyasında incelendiğinde görülecektir, bu kişinin adına kayıtlı GSM sorgusu yapıldığında yaklaşık 40 sayfa kadar satır satır hat alındığı görülecektir. Bu zaten hayatın olağan akışına bile aykırıdır. Bu konuda devlet büyüklerimizden destek bekliyoruz, Hacer hayatına normal insanlar gibi devam etmek istiyor. 19 yaşından 26 yaşına kadar 7 yıldır bu kişiden kurtulmaya çalışıyor."