Ordu bölgesinde yetişen, kendisine has kokusu ve lezzetiyle de hayran bırakan dağ çileği, her yıl olduğu gibi yine rağbet görüyor.
Bir insanın, günlük ortalama 1 kilogram toplayabildiği dağ çileği, reçel yapımında kullanıldığı gibi ham olarak ve çeşitli yollarla da tüketilebiliyor. Özellikle yüksek kesimlerde daha çok yetişen, kadınların güçlükle topladığı ve toplamak için saatlerce yürüdüğü dağ çileğinin kilogramı 120 TL’den satılmasına rağmen, tezgahlarda en çok talep edilen ürünler arasında.
Topladıkları çilekleri satmaya kıyamıyorlar
Dağ çileği toplamak için yaklaşık 2 saatlik yolu yürüyerek katettiklerini, topladıktan sonra da satmaya dahi kıyamadıkları dağ çileğini çok sevdiklerini belirten Cemile Kaya, şimdiye kadar en fazla 3 kilogramlık hasat yaptıklarını söyledi.
Çileğin, yetişme ve hasat döneminin 1 ay olduğunu dile getiren Kaya, “Ailemizden toplayan oluyor ve ben burada pazarlamasını yapıyorum. Gerçekten toplaması çok zor. Ben birkaç kere toplamaya gittim, o zahmeti görünce topladığımı satmaktan vazgeçtim. Yakın mahallerde olmuyor. Uzak yerlerde ve engebeli arazilerde dağ çilekleri yetişiyor, 2 saate yakın yürüyüş yolcuğu sonrası çileklerin yetiştiği yere ulaşıyorsunuz. Sabahın ilk saatlerinde aile yakınlarımız bahçeye gidiyorlar ve şanslarına artık ne olursa topluyorlar. En büyük hasat ise 3 kiloluk kovayı ancak dolduruyor” dedi.
"İnsanlar pazarlık yapmadan satın alıyor"
Kaya, insanların dağ çileğini gördüğünde pazarlık yapmadan satın aldıklarını ifade ederek, "Zahmeti çok olan bir ürün ve ona göre de fiyatı biraz pahalı. Kilo işi alırlarsa 120 TL’den veriyoruz. Ya da küçük 250-300’er gramlık kaplarda da satıyoruz. Onu da 30 TL satıyoruz. Vatandaşların bazıları bizimle pazarlık yapıyor, bazıları çok zahmetli bir toplama aşaması olduğu için pazarlık dahil yapmadan direk satın alıyorlar. Çilek satışlarını yaptığımızda 'Çocukluk dönemine bizleri götürdünüz' diyen çok müşterimiz oluyor. Bu aylarda bizler yol kenarlarında çilek satmak için yerimizi alıyoruz. Ev hanımları için de ek gelir sağlamış oluyoruz" diye konuştu.
"Her bir çilek altın değerinde"
Dağ çileği toplamanın çok zor bir iş olduğunu, kendilerine ek gelir sağlamak için bu işi yaptıklarını anlatan Semra Kaya ise, "Sabahın ilk ışıklarında evimizden çıkıyor ve evimize uzak engebeli arazilerde dağ çileği aramaya başlıyoruz. 2 saatlik bir yorucu yolculuğun ardından çileğe ulaşıyor ve onlara zarar vermeden kovamıza topluyoruz. Çünkü hepsi bizim için altın değerindeler. Yaklaşık 6 saat sonrasında yol kenarlarına çileklerimizi getirerek alıcısını bekliyoruz. 2 günde bir giderek belli yerlerde topluyoruz. Zor ama para kazanınca insan mutlu oluyor” ifadelerini kullandı.
Dağ çileğini alan vatandaşlar da fiyatına aldırış etmeden satın aldıklarını, bu minik meyvedeki tadın başka hiçbir şeyde olmadığını söyledi.
Kaynak: İHA