Çok Bulutlu 16.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Türkiye
AA 27.04.2020 16:44

Kızılay'dan immün plazma bileşeni bekleyen hasta sayısı 1066

Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, "Kızılay'dan immün plazma bileşeni bekleyen hasta sayımız 1066'dır" dedi.

Kızılay'dan immün plazma bileşeni bekleyen hasta sayısı 1066
[Fotoğraf: AA (Arşiv)]

Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ve Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Türk Kızılayı Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezinden online yayın yaparak, koronavirüs tedavisinde immün plazma yöntemindeki yeni aşamanın bilgilerini paylaştı.

Yurt genelinde Kızılay aracılığıyla temas kurulan immün plazma bileşenini verecek olan 3 bin 805 vatandaşın yaklaşık bin 490'ının plazma bağışına uygun olarak tespit edildiğini açıklayan Kınık, bağışçıların bir kısmının uygunlukla ilgili son testlerinin sürdüğünü söyledi.

"Ülke genelinde bağışçı sayısı 567'ye ulaştı"

Kınık, 484 vatandaşın 14 kentteki plazma aferez merkezlerinde randevularıyla beraber bağış süreçlerinin devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:

"Şimdiye kadar 380 immün plazma bağışını Kızılay aldı. Kızılay dışındaki merkezlerde yaklaşık 187 immün plazma bağışı aldılar. Ülke genelinde almış olduğumuz immün plazma bağışçı sayısı 567'ye ulaştı. Bağışlanan immün plazmalar, bini aşkın immün plazma bileşenine dönüştürüldü ve koronavirüs nedeniyle rahatsızlık çeken vatandaşlarımıza endikasyon ve sıra çerçevesinde ulaştırıldı. Şu anda Kızılay'dan immün plazma bileşeni bekleyen hasta sayımız 1066'dır. Bundan önce bini aşkın hastamıza ulaşan immün plazma, bundan sonraki süreçte aynı hızda daha da artarak, daha da güvenli bir şekilde ulaştırılacaktır."

"18-60 yaş arasındaki vatandaşların bağışları çok önemli"

14 ilden toplanan immün plazmaların, 38 kentteki hastalara ulaştırıldığını belirten Kınık, bundan sonraki süreçte de özellikle koronavirüs rahatsızlığını atlatarak üzerinden 14 gün geçen 18-60 yaş arasındaki vatandaşların bağışlarının çok önemli olduğunu açıkladı.

Türkiye'nin immün plazmada en fazla aksiyon alan ülke olduğunu söyleyen Kınık, kullanılan metotların ve klinik yaygınlık itibariyle de dünyadaki en geniş immün plazma bileşeni kullanan ülkelerden birisi olduklarına dikkat çekti.

İmmün plazma alınabilmesi için belli testlerin özenle yapılması gerektiğini belirten Kınık, bileşenlerin hastalara daha etkin uygulanması, olası ikinci dalgalar için Kızılay biobankalarında eksi 25 derecede dondurularak saklanılıp kullanılması için çalıştıklarını anlattı.

"Süreç çok hızlı ilerliyor"

Bu çerçevede plazmalar içerisinde immunoglobulin antikor-2'nin, koronavirüse karşı ayrıştırılarak ilaç formuna dönüştürülmesi konusunda sürecin çok hızlı ilerlediğini söyleyen Kınık, şöyle konuştu:

"Bunun yaygın şekilde kullanıma girmesi için de Sağlık Bakanlığımız ve TÜBİTAK'ın destekleriyle şu anda çalışıyoruz. Bu faaliyetlerin dışında bir başka süreçte özellikle almış olduğumuz plazmaların içinde bulunabilecek olan bazı aktif mikroorganizmaların inaktive edilerek plazmanın daha güvenli hale getirilmesi ve hastalarda oluşabilecek olan komplikasyonların bu plazma patojen inaktivasyon dediğimiz metotla daha güvenli bir şekilde hazırlanması ve bu anlamda hastanelerimize sunulması işlemiydi. Bu anlamda Gaziantep Üniversitemize teşekkür etmek istiyoruz çünkü kendi vizyonlarıyla beraber kendi kapasiteleri için ayırmış oldukları cihazları bir feda anlayışıyla beraber Kızılay'ın İstanbul ve Ankara merkezlerine kurdular."

Mesai saatleri iftar ve sahura göre ayarlandı

Koronavirüsten dolayı kan bağışlarının azaldığı ve şu anki durumun sorulması üzerine Kınık, ortalama iş gününde alınması gereken kan oranının yarıya düştüğü cevabını verdi.

Stoklarının her türlü kötü şart ve senaryolara uygun olması gerektiğine değinen Dr. Kerem Kınık, "Herhangi bir afet durumunda, acil kan ihtiyacımızın olduğu zamanda depolarımızın dolu olmasını istiyoruz. Şu anda asgari stok seviyelerimiz zorlanıyor. COVID salgınına girdiğimizde stok seviyelerimiz iyiydi, yüz binlerin üzerinde girmiştik ve bu süreçte bir sıkıntı yaşamadık" dedi.

Çağrıların karşılık bulduğunu ve sokağa çıkma kısıtlaması günlerinde kan bağışının kapsam dışında tutulduğunu anımsatan Kınık, ramazan ayı dolayısıyla kan bağışı için mesai saatlerini iftar ve sahura göre ayarladıklarını sözlerine ekledi.

"Topyekün bir milli seferberlik"

Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür de konuşmasında 28 Mart'ta Türkiye'de özellikle COVID-19'la mücadelede patojenden arındırılmış immün plazma tedavisini gündeme taşıdıklarını hatırlattı.

Gaziantep Üniversitesi olarak radyoaktif üretim merkezi kurmak üzere harekete geçtiklerini söyleyen Gür, Japonya'da bu tür bir immün plazma sisteminin çok etkin olduğunu gördüklerini ve Türkiye'ye getirmeye karar verdiklerini ifade etti. Bu sistemi Türkiye'ye 4 ay önce getirmeyi planladıklarını kaydeden Gür, COVID-19 salgınıyla birlikte sürecin hızlandırıldığını belirtti.

Gür, "İmmün plazmada donörler çok önemli. Türkiye genelinde on binlerce plazma bekleyen vakalara sunmak önemliydi. Bu projeyi biz İstanbul ve Ankara'ya taşıdık. Bu, ülkede topyekün bir milli seferberliktir. Böylece Kızılay ile ortak proje ürettik" dedi.

"Hastada ciddi bir rahatlama sağlıyor"

İmmün plazmanın denenmesi gereken önemli bir tedavi alternatifi olduğunu vurgulayan Gür, bunu yaparken 3 soruya cevap verilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"Birincisi, bu plazmaları aldığımızda plazmalarımız güvenli mi? Bu sorunun cevabını birkaç açıdan vermemiz gerekiyor. Patojenler, mikroplar ve diğer zararlı maddeler açısından. Bizim Türkiye'ye getirmiş olduğumuz riboflavin dediğimiz B2 vitaminiyle kombine edilmiş ışınlama sistemi Türkiye'deki ilk ve tek teknoloji. Bununla birlikte biz, patojenlerden arındırıyoruz, bu büyük bir avantaj. İkincisi, Türkiye'de yapılmış olan bu arındırma sistemi COVID-19'da etkin mi? Bununla ilgili yapılan birçok çalışmada COVID-19'da bizim riboflavinle başlatmış olduğumuz sistemde etkin olduğuna dair bilimsel çalışmalar var. Üçüncüsü, özellikle yoğun bakımda akciğer solunum kapasitesi azalmasına bağlı olarak akut solunum sıkıntısından kaybediyoruz hastaları. Bu sistem, akciğerdeki solunum sıkıntısına sebebiyet veren iltihabı başlatan faktörleri yok ediyor. Türkiye'ye getirmiş olduğumuz bu sistem ile hastada ciddi bir rahatlama sağlıyor."

Sistemin herhangi bir zararı olmadığını aktaran Gür, diğer sistemlerin 24 saatte arındırma yaptığını ancak bu sistemin 7 dakikada arındırma yapabildiğinin bilgisini verdi. Prof. Dr. Ali Gür, şöyle konuştu:

"Devletimiz en güvenli sistemleri Türkiye'ye getirdiği için şu an elimizde hali hazırda dünyanın en güvenli sistemleri var. Bunlarla arındırarak plazma tedavisi yapacağız. Donörlere ihtiyacımız var. İyileşmiş hastalarımız bu konuda lütfen biraz fedakarlık yapsınlar."

Sıradaki Haber
Ankara'da kolonya ve maskeler 517 bin vatandaşa ulaştırıldı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz