Kızılırmak Deltası'nın yüzeyi, düşük sıcaklık ve olumsuz çevre koşulları sebebiyle rengi kırmızıya dönen eğrelti otlarıyla kaplandı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erkan Yalçın, bitkinin uygun koşullar altında bir iki haftada biyokütlesini ikiye katlama potansiyeli bulunduğunu belirtti.
"Yeşil altın madeni olarak adlandırılıyor"
Bitkinin birçok özelliği olduğunu söyleyen Yalçın, "Suyu temizlemesi, biyokütle enerjisi olarak kullanılması gibi fonksiyonlarından dolayı 'yeşil altın madeni' olarak adlandırılıyor. Avrupa ve dünyada 7 farklı türü var. Eksi 5 ila artı 35 derecede yayılış gösteriyor. Uzak Doğu'da çeltik tarımında, içerdiği azot miktarı nedeniyle yeşil gübre olarak kullanılıyor" dedi.
"İyi bir organik azot kaynağı"
Kızıl eğrelti otunun yüksek miktarda azotu depolayabildiğini, doğadaki ağır metalleri ortamdan uzaklaştırdığını anlatan Yalçın, bundan dolayı tarımsal alanlarda kullanılabileceğini söyledi:
"Çeltik yetiştiriciliği yapıldığı bölgede kimyasal gübre yerine bu bitki, iyi bir organik azot kaynağı olacaktır. Bunun yanında söz konusu bitki, çeltik tarlalarında yüzey suyunun buharlaşmasını azaltarak suyun daha etkili şekilde kullanımına olanak sağlayabiliyor. Bundan dolayı bölgede çeltik ve fındık tarımı açısından bu bitkinin kullanımının teşvik edilmesi, bölgesel çalışmaların yapılması ve çiftçilerin bilgilendirilmesi de önem taşımakta."