Cumhurbaşkanı Tatar, Kütahya'nın Domaniç ilçesi Çarşamba köyünde bu yıl 740'ıncı kez düzenlenen "Hayme Ana'yı Anma ve Göç Şenlikleri"nde yaptığı konuşmada, Hayme Ana'nın Orta Asya'dan çıkıp geldiğini, Türk milletinin 1071'de Malazgirt'in, 1453'te İstanbul'un ve 1571'de Kıbrıs'ın fethiyle büyük bir coğrafyada hüküm sürdüğünü söyledi.
Türkiye ile kaderlerinin, geleceklerinin bir olduğunu belirten Tatar, şöyle konuştu:
"Milletimizin bekası için, milletimizin geleceği için Türk milleti olarak bu mücadelede dosta, düşmana karşı birlik ve beraberliğimizi koruyabilmek ve ona göre mücadelemizi sürdürmek suretiyle vatanımıza, milletimize, bayrağımıza ve gelecek nesillere sahip çıkmak hepimizin gönlünden geçendir, temennimizdir.
Böyle bir güzel bir kalabalık, böyle güzel bir karşılamayı şahsıma ama aynı zamanda Kıbrıs Türk halkına verilen bir değer, Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadelenin de bir bakıma teveccühü olarak değerlendiriyorum.
Kıbrıs'ta 1571'den beridir verdiğimiz mücadele, İngiliz sömürge döneminde varlığımızı sürdürmek için yine ana vatanımız Türkiye ile birlikte verdiğimiz mücadele ve sonraki süreçte yaşananlar ama 1974'te Mehmetçiğin, Türk askerinin adaya ayak basmasıyla birlikte artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bir bakıma kalıcı olarak egemenlik temelinde Kıbrıs Türk halkının varlığının bir teminatı olarak ortaya çıkmış ve o günden bugüne bütün dünyaya karşı verdiğimiz bir mücadele vardır."
Tatar, cumhurbaşkanı seçildikten sonra da mücadele verdiklerini vurguladı.
Bu süreçte yaşananlara değinen Tatar, şu ifadeleri kullandı:
"Kıbrıs'ta yan yana yaşayan iki ayrı egemen devlet anlayışının ve siyasetinin yerleştirilmesi için bir mücadele verdik çünkü yıllardır, benim cumhurbaşkanı seçilmemden önce 50 senedir federasyon temelinde bir anlaşma için yapılan o sürekli müzakerede oynanan oyunun ne olduğu ortaya çıkmıştır.
Federasyon çatısı altında çoğunluğun azınlığı yöneteceği ve dolayısıyla Avrupa Birliği içinde olacak olan Kıbrıs federal cumhuriyetindeki Kıbrıs Türkleri ile Anadolu'nun, Türkiye'nin bağının kopartılması ve dolayısıyla bin yıllık tarihimizde verdiğimiz mücadelenin Doğu Akdeniz boyutuyla bizlerin arasının kopartılmasıyla Türkiye'mizin, Türk ulusunun da Doğu Akdeniz'deki hakları, çıkarları ve dolayısıyla tüm Akdeniz'e hakimiyetinin bir bakıma anlamsızlaştırılması, böyle oyuna gelmeyeceğimizin, artık doğru siyaset, egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devletin iş birliğiyle ancak bir anlaşma olabileceği..."
"Bu mücadeleyi taçlandırmak bizim görevimizdir, bize tarihin verdiği sorumluluktur"
Tatar, gelecek nesillerin bekası için çalışıldığını belirtti.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının mücadelesinin, 1071'deki Malazgirt Zaferi'nin ardından Anadolu'nun Türk yurdu olarak tescillenmesinde önemli bir yerinin olduğuna dikkati çeken Tatar, "Kurtuluş kutlu olsun. İnşallah gelecek yıllarda 100'üncü yıl dönümünde sizlerle beraber olmak ve büyük milletin başarılarını kutlamak ve ona göre mesajları vermek gönlümden geçendir, temennimdir.
Sizlere olan bağlılığımız, Kıbrıs Türk insanının Türkiye'ye olan bağlılığı, hürmeti ve dolayısıyla gelecekte de beraber olabilmek ve tarihimizi yazabilmek ve büyük milletin evlatları, neferleri olarak bu mücadeleyi taçlandırmak bizim görevimizdir, bize tarihin verdiği sorumluluktur." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmanın ardından Kütahya Valisi Ali Çelik, Cumhurbaşkanı Tatar'a ok ve yay hediye etti.
-0.4ºC
Ankara
