Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, eski Bank Asya çalışanı tutuklu sanık Muzaffer Özçam ve avukatı Kasım Kutboğa katıldı.
Savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Özçam, ByLock kullanmadığını ve terör örgütü üyesi olmadığını öne sürdü.
Bank Asya'da 10 yıl çalıştığını, bankanın örgütsel bir faaliyette bulunduğuna şahit olmadığını ileri süren Özçam, "Burada ailemi geçindirmek amacıyla çalıştım. Örgütle her hangi bir bağım yoktur. Sahip olduğum parayı ve birikimlerimi çalıştığım bankada değerlendirdim. Amacım bankaya destek vermek değildi. Yaptığım görüşmeler tamamen bankacılık ve müşteri ilişkisi ile alakalıdır. Bunlar arasında terör örgütü üyeliği kesinleşmiş kişiler yoktur. Olsa bile, kimlerin terör örgütü üyesi olduğunu ben bilemem." diye konuştu.
Sanık Özçam, ByLock uygulamasını indirmediğini ve kullanmadığını öne sürerek, "Bu uygulamayla ilgili başlangıçta yüz binlerce kişiden bahsedilirken, bugün bu sayı inceleme ve güncellemeler neticesinde 93 bine kadar düşmüştür. İleride bu kişiler arasında ByLock kullanıcısı olmayan kişilerin tespit edilmesi ihtimali bulunmaktadır. Ben bu uygulamayı kullanmanın delil niteliğini kaybettiğini düşünüyorum. Kullanıcıların tespiti ve kullanım sıklıkları ile alakalı içeriklerde hatalar olduğu görülmektedir." şeklinde konuştu.
Yaklaşık 8 aydır tutuklu olduğunu, eşinin de KHK ile ihraç edildiğini ve iş bulamadığını ifade eden Özçam, "Maddi imkansızlıklar içindeyiz. Bakımını sağlamamız gereken 2 çocuğumuz var. Eşim iş bulamıyor, mağduruz. Beraatime ve tahliyeme karar verilmesini istiyorum." dedi.
Cumhuriyet savcısı, sanığın TCK 314/2 maddesi ile 3713 sayılı yasanın 5/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Sanık avukatı Kasım Kutboğa ise savcının mütalaasına katılmadıklarını ifade ederek, bugüne kadar Bank Asya hakkında yürütülen herhangi bir adli soruşturma bulunmadığını söyledi.
Bank Asya'ya mali yapısının bozulması nedeniyle el konulduğunu dile getiren Kutboğa, şöyle konuştu:
"Bu banka ile yapılan herhangi bir işlem, müvekkilim aleyhinden delil olarak gösterilemez. HTS kayıtları da müvekkilim iş gereği olan görüşmelerdir. ByLock ile ilgili olarak şüphenin artmış olması sebebiyle artık bu delile dayalı mahkumiyet kararı verilemez. Bu delilin örgüt üyeliğinin ispatı konusunda Yargıtay kriterler getirmiştir. Yargıtay, en son aralık ayında verdiği kararda, uygulamanın tek başına yüklenmesi, indirilmesi ve kullanılması suç oluşturmayıp, mutlaka örgüt talimatı ile indirilmiş olması ve gizliliğin sağlanması adına kullanılması gerekmektedir. Bu nedenle ByLock ile ilgili yapılan tespitlerin hukuk dışı olduğu kanaatindeyiz. Bu suçlamanın dosyadan çıkarılmasını ve müvekkilimin tahliyesini talep ediyoruz."
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığı sanık Muzaffer Özçam'ın, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarını göz önüne alarak, yurt dışı yasağı şartıyla tahliyesine hükmetti.
Hakim, tanığa yalancı şahitlik yapmaktan işlem yaptı
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki diğer bir duruşmaya, aynı suçtan tutuklu Bayram A. ile eşi tutuksuz sanık N.A ve avukatları katıldı.
Örgütün KHK ile kapatılan Kocaeli'deki Baran Erkek Öğrenci Yurdu'nda çalışan Bayram A, hakkındaki suçlamaları reddederek, telefonuna "ByLock" yüklemediğini ve kullanmadığını, Bank Asya'ya, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla para yatırmadığını ve "Enes" kod adı ile örgütün "bölge talebe sorumlusu" olduğu yönündeki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, tahliyesini talep etti.
Tutuksuz sanık N.A da terör örgütü üyesi olmadığını ileri sürerek, beraatini istedi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen M.B, emniyette verdiği ifadede sanık Bayram A'nın, "Enes" kod adıyla örgütün bölge talebe sorumlusu olduğunu, öğrencilere örgütsel toplantılar düzenlediği ve toplanan burs paralarını örgüte aktardığı yönündeki ifadelerini kabul etmediğini belirtti.
M.B, sanık Bayram A'nın örgütsel bir faaliyette bulunup bulunmadığını bilmediğini, emniyetteki ifadesinin baskı altında alındığını iddia ederek, "Ben şeker hastasıyım. İfadem alındığında şekerim düşmüştü. Nasıl ifade verdiğimi hatırlamıyorum. O zamanki ifademi kabul etmiyorum. Şimdiki ifadem doğrudur." diye konuştu.
Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli, tanığa, "Daha önce de başka sanıklar hakkında bu tür suçlayıcı ifadeler vermişsin. Şimdi ifadelerini inkar ediyorsun. Bunları polis mi uydurdu. Yalancı şahitlik yapmak suçtur." şeklinde tepki gösterdi.
Tanığın ifadesinde ısrar etmesi üzerine Sevimli, yalancı şahitlik yapmaktan işlem yapılması için Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyusunda bulundu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanığın bu halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Kaynak: AA
9.5ºC
Ankara
