İlçede yaşayan Kahraman'a, İngiltere'den gelen ağabeyi iki gün misafir olduktan sonra baş ağrısı, mide bulantısı ve titreme şikayetiyle başvurduğu Serik Devlet Hastanesinde COVID-19 teşhisi konuldu. Tedaviye alınan Kahraman'dan kısa süre sonra rahatsızlanan eşi de aynı hastaneye kaldırıldı, 7 gün tedavi gördü.
Çiftin 13 yaşındaki oğullarına bakacak kimse olmadığı için Serik Devlet Hastanesi Başhekimi Yusuf Kara'nın girişimleriyle çocuğa da hastanede bir oda verildi. Anne ve babasına COVID-19 tedavisi uygulanırken, hiçbir rahatsızlığı olmayan çocuklarına hastane yönetimi sahip çıktı. Baba tedavisinin tamamlanmasının ardından, oğluyla evine gitti.
Hastanedeki 25 günlük tedavisinin ardından taburcu edilen Ayfer Kahraman, gazetecilere yaptığı açıklamada, misafir gelen ağabeyinde rahatsızlık olduğunu gördüğünü ancak COVID-19 olabileceğini hiç düşünmediğini dile getirdi.
Ağabeyi otobüsle Aksaray'a gittikten sonra rahatsızlıklarının başladığını, beş gün evde yattığını anlatan Kahraman, "Abime Aksaray'da koronavirüs teşhisi konulmuş. Beni arayarak mutlaka doktora gitmemi söyledi. Bunun üzerine ambulansla beni hastaneye götürdüler. Test sonucum pozitif çıktı, 25 gün tedavi gördüm. Vücudum siyahlaşmıştı, eşimi oğlumu o süreçte hiç görmedim." diye konuştu.
Tüm sağlık çalışanlarının kendisiyle çok ilgilendiğini anlatan Kahraman, tedavilerin yanı sıra moral ve motivasyon sayesinde hastalığı yendiğini söyledi.
"Çok ağır bir hastalık geçirdim"
Kendisinden sonra eşinin de rahatsızlandığına değinen Kahraman, şunları kaydetti:
"Eşim de hastaneye kaldırılınca bakacak kimsemiz olmadığı için 13 yaşındaki oğluma hastane sahip çıkmış. Üçümüz de birbirimizden habersiz ayrı odalarda kalmışız. Allah razı olsun hastane başhekimi Yusuf Kara'dan, çocuğuma sahip çıkmış, kendisine hastanede bir oda vermişler. Ben bunları bilmiyorum ama sonradan hastane çalışanlarından öğrendim. Oğlum rahatsız değildi ama evde ona bakacak kimse olmadığı için oğlumla ilgilenmişler."
Vatandaşlara çağrıda bulunan Kahraman, "Bu süre zarfında halkımız evinde dursun, çıkmasın. Bizim canımız kıymetli ise herkesin canı kıymetlidir. Kendi canımızı düşünerek başka insanları tehlikeye atmayalım. Gerçekten çok ağır bir hastalık geçirdim. Evde kal Türkiye." dedi.