Kuzenini öldürüp çukura gömen sanığa müebbet hapis cezası verildi

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Taşdelen ile avukatı katıldı. Müdahil kurum Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ile Ayşe Altuntaş'ın ailesi ve avukatı da salonda hazır bulundu.

Bir önceki celse açıklanan mütalaaya karşı diyecekleri sorulan sanık Taşdelen, Altuntaş'ı öldürmediğini savunarak, "Yapmadığım bir suçtan dolayı yargılanıyorum. Köyün çobanı ve muhtarı da dinlensin. Onlar benim 4-5 yıldır oraya gittiğimi biliyorlar. Suçsuzum, beraatimi istiyorum." dedi.

Sanığın avukatı, müvekkilinin Altuntaş'ı öldürmesini gerektirecek hiçbir sebep olmadığını anlatarak, "Müvekkil öleni darbetmiş olsaydı, maktul bu darp olayından sonra Kastamonu'ya gitmezdi. Onunla birlikte bir otel odasında kalmazdı. Maktülenin kazayla öldüğünü kabul etmek gerekir. Müvekkil olaydan sonra adli makamlara yardımcı olmuştur. Basına yansıtıldığı gibi olayı örtbas etmeye çalışmamıştır. Bu anlattıklarımız doğrultusunda karar verilmesini istiyoruz." diye konuştu.

"Vereceğiniz cezaya razıyım"

Son sözü sorulan sanık Taşdelen, "Yapmadığım bir suç dolayısıyla karşınızda bulunmaktan utanıyorum. Çok pişmanım. Tek şahidim Allah, sonra sizsiniz. Vereceğiniz cezaya razıyım." ifadelerini kullandı.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Taşdelen'i "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın yargılama sürecindeki davranışlarını dikkate alan heyet, cezayı müebbet hapis cezasına indirdi.

Heyet, sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.

Olay

Sultangazi'de 18 Temmuz 2019'da saat 05.30 sıralarında, kızının evinden çıkarken görüntüsü kameralara yansıyan Ayşe Altuntaş'tan o günden sonra haber alınamamıştı.

Müge Anlı'nın televizyon programına katılan Altuntaş'ın kuzeni Mehmet Taşdelen, bu kişiyle sevgili olduklarını belirtmiş ve çelişkili açıklamalarda bulunmuştu. Şüpheleri üzerine çeken Taşdelen gözaltına alınmış ve emniyetteki sorgusunda cinayeti itiraf etmişti. Taşdelen savunmasında, silahı Altuntaş'ın elinden almaya çalışırken ateş aldığını öne sürmüştü.