“Maske vardı, başım keldi, kaşlarım, kirpiklerim yoktu. Kimsenin ne benden ümidi vardı ne de benim kendimden…”
Cem Özdağ, 12 yaşında Lösemiye yakalandı. Tedavi süreci 2 yıl sürdü. 8 ay hastanede yattı. Enfeksiyon riskinden dolayı kimseyle görüşemedi. Bu süreçte onun tek yardımcısı hemşirelerdi.
“Oradaki çabalarını görüyorum, gecelerini gündüzlerine veriyorlar, ailelerinden uzak duruyorlar ve bizleri gerçekten çocukları gibi görüyorlardı.”
Hemşirelerin yaklaşımından çok etkilendi.
“Beni en etkileyenlerden birisi Şener abiydi. Çünkü tek erkek olarak o vardı. İşin kötü yanı ben 3 ay boyunca onu doktor sanmıştım.”
Zorlu tedavi süreci Cem Özdağ’da yeni bir ufuk açtı. Hemşirelerin özverisi onu çok etkiledi, kendisi de hemşire olmaya karar verdi ve hayatını böylelikle çizmiş oldu.
Cem Özdağ, eğitimini sağlık meslek lisesinde sürdürdü. Mezun olunca bir süre hastanede çalıştı. Daha sonra çevresindekilerin de teşvikiyle Sağlık İl Müdürlüğü’nden izin alarak oturduğu mahallede özel sağlık kabini açtı.
“Çocuklara karşı duygularım şu anda çok çok farklı durumda. Çocuk hastam geldiği vakit benim için ayrı bir noktada. Kanser hastaları da benim çok çok hassas noktam. Çünkü onları en iyi ben anlayabiliyorum.”
Henüz 23 yaşında olan Cem Özdağ, sağlık kabinine gelen hastalara hizmet veriyor. Bazılarının evlerine giderek hastaneye gitmeyi gerektirmeyecek basit tıbbi müdahalelerde bulunuyor.