Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Mahmutbey gişelerinin kapatılmasına teşebbüs edilmesi ve Ispartakule'de meydana gelen olaylarla ilgili 10'u tutuklu 36 askerin yargılandığı davada, mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı 10 tutuklu askerin "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ndeki büyük salonda görülen duruşmaya, 10 tutuklu, 3 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı. Davanın müştekisi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve Milli Savunma Bakanlığı'nı da avukatları temsil etti.
Mahkeme başkanı, yazılan yazılara istinaden istenen evrakların duruşmaya geldiğini söyledi.
Duruşmada daha sonra cumhuriyet savcısı Eray Akkavak, esas hakkındaki mütalaasını sundu.
Mütalaada, tutuklu sanıklar suç tarihinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında 2. Mekanize Piyade Tabur Komutan Vekili olan Binbaşı Enver Muratoğlu, üsteğmenler Zübeyir Bayır, Gökhan Şahan, Serhat Serdar Bank, astsubaylar Ali Yaşar Ekincioğlu, Deniz Yılmaz, Durmuş Çalkan, Mustafa Ozan Keserci ile uzman çavuşlar Yunus Uysal ve Hüseyin Babur'ün "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.
Bu sanıkların ayrıca "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan da 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen mütalaada, sanıkların tutukluluk halinin de devamına karar verilmesi istendi.
26 ere beraat talebi
Mütalaada, er olan tutuksuz sanıklar Enes Gül, Mert Özdamar, Veli Durmuşer, Mehmet Toker, Durali Sazlık, Yusuf Sarı, Umut Yavuz, Süleyman Şeşen, İzeddin Atasoy, Mahsun Kala, Muhammed Aksoy, Ömer Gülsoy, Değer Serçek, Salih Fırat, Fuat Yıldırım, Cengiz Ömeroğlu, Fatih Puli, Ömer Mat, Can Karaçor, Rıfat Özgür Çakır, Sinan Üstün, Suat Çetin, Ferdi İpek, Serhat Cicin, Furkan Ünlü ve İslam Polat'ın ise olay gecesi rütbelilerin emir ve komutasında, Mahmutbey ve Ispartakule gişelerini ele geçirmeye giden 2 ZMA, 2 GZPT ve 1 Land içerisinde yer aldıkları belirtildi.
Darbe girişiminin yaşandığı tarih itibarıyla anayasal ödev niteliğindeki askerlik görevlerini ifa etmekte olan er konumundaki sanıkların olay gecesi vatani görevlerini yapmaları dışında bir bilinçle hareket etmedikleri belirtilen mütalaada, bu sanıkların herhangi bir askeri birliği komuta etme veya yönlendirme imkanlarının da söz konusu olmadığı, sanıkların irade ve istekleri dışında darbeci komutanları tarafından kalkışmaya dahil edildikleri kaydedildi.
Mütalaada, olay gecesi yaşanan gelişmeler bir bütün olarak dikkate alındığında bu sanıkların darbe girişiminin amacını anlayabilecek durumda olmadıkları gibi Mahmutbey ve Ispartakule gişelerinde yaşanan olaylar sırasında herhangi şekilde ateş etme veya şiddet içerikli bir eylem de gerçekleştirmedikleri aktarıldı.
Ayrıca sanıkların FETÖ üyesi olduklarını veya olay gecesi örgüt adına hareket ettiklerini gösteren somut bir bulgu veya bilgiye de ulaşılamadığı belirtilerek, 26 sanığın üzerlerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi istendi.
Savcının verdiği mütalaaya karşı savunma yapan tutuklu sanıklar, beraatlerini talep etti.
Duruşma, yarına ertelendi.
"Evet, darbeden haberim vardı"
İddianamede, 10 rütbeli sanığın ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" ve ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis, ayrıca "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da 7 yıl altışar aydan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, "Darbenin planlayıcıları tarafından İstanbul'a giriş çıkışların kontrol altına alınmasına çok önem verilmiştir. Trafiğin kontrol altında tutulması hem şehir içindeki birliklerin hızlı intikali hem de emniyet birimlerinin ve darbe karşıtı grupların kontrol edilmesi ve engellenmesi için kritik önem arz etmektedir. Ayrıca İstanbul dışından gelecek askeri birliklerin hızlı intikali de ancak şehir giriş çıkışlarının kontrolü ile sağlanabilecektir. Bunun bilinci ile boğaz köprüleri gibi aynı amaçla İstanbul'un batı girişi Mahmutbey gişeler girişi de işgal edilmek istenilmiştir." ifadeleri yer alıyor.
Sanıkların gişeleri kapatmaya teşebbüs ettikleri ve bu sırada meydana gelen olayların anlatıldığı iddianamede, tanıkların beyanına göre Binbaşı Enver Muratoğlu'nun polise teslim olduğu sırada "Evet, darbeden haberim vardı. Burayı kontrol altına almaya gelmiştik. Ben de cemaattenim." dediği kaydediliyor.
Kaynak: AA