Manisa'da 22 Ocak'ta meydana gelen 5,4 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede çok sayıda artçı sarsıntı oldu.
Sarsıntılarla ilgili bölgede oturanları rahatlatan açıklama İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir'den geldi.
2 binden fazla artçı yaşandı
Prof. Dr. Sözbilir, Soma Kırkağaç, Gelenbe ve Akhisar faylarının birbirini tetikleyecek şekilde kırıldığını ve bunun da enerji boşalımını dağıttığı anlamına gelebileceğini söyledi. Ayrıca bölgede sönümlemelerin başladığını, yeni bir tetikleme olmadığı sürece, Manisa'da bu ölçekte yaşanan depremlerin biteceğini belirtti.
"Bölgede yaşanan 5,4'lük büyüklüğündeki ana şoktan sonra, yaklaşık 2 bin 750 artçı şok oldu. Bunların hepsi fay üzerinde gerçekleşmedi. Burası 3 fayın kesiştiği bir bölge. Depremlerin büyük bölümü Soma Kırkağaç ve Akhisar fayı tarafından karşılandı. Aynı zamanda Gelenbe fayı da belli depremler üretti. Ama şu anda sönümleme dönemine geçildi. Veriler onu gösteriyor. Aralarda 5'e, 4,8'e kadar varan çok sayıda deprem oldu. Şu anda sönümleme dönemi yaşanıyor. Yani bu ölçekte yaşanan depremlerin biteceği anlamına geliyor. Yeni bir tetikleme olmadığı sürece, bölgede deprem aktivitesi belli şekilde sönümlenecektir."
"Fayların geçmişini ortaya koymak gerekiyor"
Batı Anadolu ölçeğindeki fayların çok fazla bilindiğini ve bu faylar üzerinde çok fazla çalışmadığını söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, şöyle konuştu:
"Fayların gelecekte ne tür büyüklükte deprem üreteceklerini bilmek için geçmişleri ile ilgili bilgi toplamak gerekiyor. Bu da paleosismoloji (hendek) çalışması ile ortaya çıkarılabilir. Burada dünya ölçeğinde yapılan çalışmalarda fayların uzunluklarıyla, üreteceği deprem büyüklüğü arasında bir ilişki var. Bu ilişkiye göre İzmir, Manisa çevresindeki fayların maksimum çıkabileceği büyüklük, 7,1 ve 7,2. Şu anda kırılan örneğin Gelenbe fayı, 6,9 şiddetine kadar deprem üretebiliyor. Soma-Kırkağaç fayı 6,8'e kadar çıkabiliyor. Akhisar fayı 6,4'e kadar çıkabiliyor. Bu fayların gelecekteki aktiviteleri ile ilgili bilgi elde edebilmek için geçmişini ortaya koymak gerekiyor. Bunun için de paleosismoloji dediğimiz, hendek tabanlı çalışmaları yapmak lazım."
"Deprem master planları hazırlanmalı"
Soma-Kırkağaç fayının büyük bir bölümünün kırıldığını, böylece 6,8'lik bir fayın, 5,4'lük enerjiyi boşaltmış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, acilen deprem master planlarının hazırlanması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
"Bu depremler yıkıcı büyüklükte olmayan depremler. 6'ya yaklaşmadığı sürece can ve mal kaybı pek yaşanmaz. Bundan sonra ciddi ve hızlı çalışmalar yapılmalı. Türkiye ölçeğinde içerisinden diri fay geçen bütün kentlerde benzer çalışmaların yapılması lazım. Deprem master planı hazırlanmalı. Planda şehrin içindeki diri fay zonlarının haritalandırılması, bu zonlar üzerinde kalan bina stokunun ortaya çıkarılması, bu binaların iyileştirilmesi, sıvılaşma riski taşıyan bölgelerin ortaya çıkarılması, onların içinde kalan binaların iyileştirilmesi konuları yer alacak. Bu çalışmalar yapıldığında özellikle jeolojik anlamda sakıncalı olan kesimlerdeki binaların durumu, depremden önce nasıl davranış göstereceği önceden bilinebilir. Bunlar ortaya konularak binaları güçlendirmek gerekiyor."