Marmara Bölgesi'nde aralık ayı yağış miktarının uzun yıllar ortalaması metrekareye 90,3 milimetre olarak belirlendi.
Bölgede 2022'de aralık ayında metrekareye 50,8, geçen yılın aynı döneminde ise 83,7 milimetre yağış düştü. Geçen yıl aralık yağışları 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 65 artarken uzun yıllar ortalamasına göre ise yüzde 7 azaldı.
Geçen yıl bölgenin 1 Ekim-31 Aralık arasındaki tarım sezonunda yağışları, normalde yüzde 37, 2022'nin aynı dönemine göre de yüzde 100 artış gösterdi. Bu dönemde İstanbul, Kırklareli ve Tekirdağ'ın doğu kesimleri ile Marmara'nın güneyinde tarım sezonu yağışları, yüzde 20'den fazla arttı.
Marmara Bölgesi'ne 2022 aralık ayında 50,8 milimetre, 2021'de 129,2 milimetre yağış düşmüştü. Uzun yıllar ortalaması 90,3 milimetre olan bölgede yağışlar normaline göre yüzde 44, bir önceki yıla göre yüzde 61 azalmıştı.
2021 aralıkta ise bölgeye 129,2 milimetre, 2020 aralık ayında 50,7 milimetre yağış kayıtlara geçmişti. Aralık ayında uzun yıllar ortalaması 90,3 milimetre olan bölgede yağışlar normaline göre 43, bir önceki yıla göre yüzde 100'den fazla artış göstermişti.
Marmara'da 2020'de 50,7 milimetre, 2019'da 70,3 milimetre yağış meydana gelmişti. Aralık ayı uzun yıllar ortalamasının 96,4 milimetre olduğu bölgede, yağışlar normaline göre 47, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28 azaldığı kayıtlara geçmişti.
2019'da Marmara Bölgesi'nde 70,3, milimetre, 2018'de ise 115 milimetre yağış kaydedilmişti. Aralık uzun yıllar ortalamasının 96,4 milimetre olduğunu bölgede yağışlar normaline göre yüzde 27, bir önceki yıla göre yüzde 39 azalmıştı.
"Haziran ayına kadar barajlarımızdaki doluluk daha artacaktır"
İstanbul Aydın Üniversitesi Doktor Öğretim Üyesi ve meteoroloji mühendisi Güven Özdemir, Türkiye'nin eylül ayından beri yağışlı bir dönem geçirdiği, kış mevsimiyle birlikte yağışların arttığını belirterek, Ege, Marmara ve Karadeniz Bölgesi ile Akdeniz Bölgesi'nin bir kısmının yoğun yağış aldığına dikkati çekti.
Türkiye'de geçen yıl aralık ayında 2022'ye göre yağışların yüzde 89 arttığını vurgulayan Özdemir, "Marmara Bölgesi'nde yağışlar yüzde 65 arttı. Uzun yıllar ortalamasına göre ise yağışlar ortalamanın biraz altında görülüyor." dedi.
Önümüzdeki dönemde Marmara Bölgesi'nin yağış almaya devam edeceğinin altını çizen Özdemir, "Azami 868 milyon 683 bin metreküp biriktirme hacmine sahip barajlarımız dolmaya başladı ve yüzde 60'a ulaştı. Haziran ayına kadar barajlarımızdaki doluluk daha artacaktır. Ancak barajların dolu olması İstanbul için yeterli değil. Çünkü nüfus fazla. Her gün 3-3,5 milyon metreküp su şehre veriliyor. Bu durumda İstanbul'a dışarıdan su takviyesi şart." diye konuştu.
"Suyu korumak hepimizin en önemli görevi olmalıdır"
Halkın su miktarının azlığı durumunu göz önünde bulundurması ve yağışlar artmasına rağmen tasarrufa devam etmesi gerektiğini de aktaran Özdemir, şu uyarılarda bulundu:
"Suyu korumak hepimizin en önemli görevi olmalıdır. Her damla suyu değerlendirmemiz gerekiyor. Tatlı su çok önemli, tatlı su rezervlerini iyi değerlendirmemiz lazım. Su hayattır, gıdaların en önemlisidir. Susuz bir hayat düşünemiyoruz. Tüm doğal kaynaklar gibi tatlı sular da sonsuz değildir. Hızlı nüfus artışı, tarımda bilinçsiz su kullanımı, iklim değişikliği ve kuraklık, sera gazlarındaki artış, gıda israfı, çarpık kentleşme, kontrolsüz veya kuralsız sanayileşme nedeniyle son 10 yılda kişi başına düşen tatlı su kaynağı yaklaşık yüzde 20 azaldı. Ülkemiz su stresi çeken ülke konumundadır. Bu sistemlerin kar yağışına dönmesi tarım arazileri için önemli. Şubat ve mart ayında faydalı, yani kar yağışı alırsak çok iyi olacak."
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros ise Marmara Bölgesi'nde son 5 yılda 2021 yılı hariç tüm yıllarda yağışların normalin altında gerçekleştiğini söyledi.
Bu durumun kuraklığın bir göstergesi olduğunu belirten Toros, "Marmara Bölgesi son yıllarda kuraklık etkisi altında. Bu durum suyun daha verimli kullanılmasını, yağmur hasadının önemini ortaya çıkarıyor." dedi.